Then i tradutor Turco
125,563 parallel translation
Yeah, okay, but what if I fall off the wagon right now and then I sober up by the end of the party?
Evet, ama şimdi yeniden içmeye başlasam ve parti bitince içkiyi bıraksam nasıl?
Then I spent all my money on... the crack.
Sonra tüm paramı kokain için harcadım.
So then I get to pick.
Ve benim de seçmem gerekiyor.
'And then I saw her stop off at a minicab office.
'Ve sonra onu gördüm' Bir taksi bürosunda durdu.
Then in 24 hours, I'm checking out of Bunker Hill.
O zaman 24 saat sonra Bunker Hill'den taburcu olacağım.
'Cause if I believe that this disease is a blessing... then I have to believe that you'd be given as much time as possible to help as many people as you can.
Bu hastalığın bir kutsama olduğuna inanırsam o zaman kalan hayatının büyük kısmını mümkün olduğunca fazla insana yardım etmek için harcayacağına da inanmam gerekir.
Then I am glad too, Jasper.
Ben de mutluyum o halde, Jasper.
If it pleases my cousin, then I can think of nothing that I would enjoy more.
Kuzenimin hoşuna giderse eğer, ben de keyif alacak başka bir şey düşünemiyorum.
I heard him in the bathroom taking a shower, so I touched her hand, and then I was her.
Adamı duş alırken duydum.. Ben de gidip eline dokundum.. Sonra artık o olmuştum..
And then I thought, you know I've had that feeling for weeks of how sometimes this place just doesn't seem real.
Sonra düşündüm de... Hani sana haftalar boyunca buranın bazen gerçek bir yer gibi gelmediğini söylemiştim ya?
All the stories, awake for 72 hours straight, the frantic alphabetizing and then I tied a knot.
Tüm bu hikâyeler. 72 saat boyunca hiç uyumamam gibi öfkeli alfabetik yapma, sonra da ipi boynuma geçirmem.
I mean, I figured I'd just poison you and move on, but then I thought our powers together, man!
Seni zehirleyip yola devam etmeyi düşündüm ama güçlerimizi birleştirebileceğimizi düşününce var ya...
Then I realized, I don't know what that means.
Sonra da onun ne demek olduğunu bilmediğimi fark ettim.
Then I realized I had nothing to be forgiven for.
Sonra affedilecek bir şey yapmadığımı fark ettim.
Of course, then I knew my life was truly in danger.
Elbette o anda hayatımın gerçekten tehlikede olduğunu anladım.
But then I also had third thoughts, which are how empty my wallet and my heart are.
Sonra tekrar tereddüte düşüp kalbim ve cüzdanımın boşluğunu hatırladım.
I saw Penn Station, then I got on a train, and before I knew it, I was going downtown.
Penn İstasyonu'nu görüp trene bindim. Sonra farkına bile varmadan şehir merkezine gelmişim.
Excellent. Well, then I will alert the office, and they can inform the other party.
Diğer tarafa bilgi vermesi için ofisi arayayım.
But then I saw you.
Ama sonra seni gördüm.
And then I met you.
Sonra da seninle tanıştım.
Then I got married.
Sonra da evlendim işte.
But then I moved to New York, and... there were others.
Sonra New York'a taşındım. Başkaları da olmuştu.
But... then I just realized maybe I couldn't get pregnant.
Belki de hamile kalamıyorumdur.
I'm gonna go drop these reports off, then I am home to shower, shampoo, and shine.
Şu raporları bırakacağım, sonra da eve gidip güzelce yıkanacağım.
He apologized profusely, then I went to the restroom and cleaned up, and when I returned...
Bayağı özür diledi, üstümü temizlemek için tuvalete gittim, geri döndüğümde...
And so I told him I'd be back in a minute, I covered him with my jacket, and then I ran off.
Hemen döneceğimi söyleyip montumla üstünü örttüm ve gittim.
You became a zombie, then I did.
Sen zombi oldun, sonra ben oldum.
But then, I found wrestling... and it saved me.
Ama sonra güreşi buldum ve beni kurtardı.
I just work on my shit so fucking long and then, boom. Someone else gets there first.
Filmim üzerinde o kadar uzun süre çalıştım ama sonunda önce başkası yapıyor.
All right. So, then, how about I tell you something about me?
tamam.peki ben sana kendim hakkında birşeyler anlatsam?
I just... I didn't want you to think that I could tell you that I like you, and then run off and...
Senden hoşlandığımı söyledikten sonra öylece hayatıma devam ettiğimi düşünmeni istemiyorum.
"When you were first with child, with Arthur," "I knew then that he'd never be the king."
Arthur'a ilk hamile olduğunda, onun asla bir Kral olamayacağını biliyordum.
Then listen to your Queen when I command you!
Öyleyse sana emrini verince Kraliçeyi dinle!
But... the switch didn't last long then, and when he was inside me, I changed back.
Ama.. değişim o kadar uzun sürmemişti ozaman.. ve adam içimdeyken, tekrar değiştim.
But then they... and I just... and you were ju... you were so upset all the time.
Ama sonra... Ben de... Ama sen her zaman çok mutsuzdun.
Anyhow, I supposed we'd better rescue them, then.
Her neyse, onları kurtarsak iyi ederiz o halde.
If I'm not the one you need to bring on the Merge, then who is it?
Birleşme'yi gerçekleştirmek için ihtiyacınız olan kişi ben değilsem kim peki?
If I just let it take me, then maybe I won't care what I did, Byron.
Beni almasına izin verirsem yaptıklarımı dert etmem belki Byron.
Now then, I know you three have had some terrible experiences, but you mustn't start letting your imaginations get the best of you.
Biliyorum, üçünüzün başından korkunç şeyler geçti ama hayal gücünüzün kölesi olmayın.
"If I ever adopt some orphans and then meet an untimely death, promise me that you will raise them as if they were your own."
"Olur da birkaç yetimi evlat edinip zamansızca ölürsem onları kendi çocuklarınmış gibi yetiştireceğine söz ver."
And then we can treat ourselves to my second favorite candy when I was a boy, peppermints.
Sonra çocukluğumda en sevdiğim ikinci şeker olan nane şekeri yeriz.
As I'm sure you know, one way to demonstrate you don't care about something is to say the word and then repeat the word with the letters S-C-H-M replacing the real first letters.
Bir şeyin umurunuzda olmadığını göstermenin bir yolu da sözcüğün başına "peh" ekleyip geçmiş zamanın rivayeti kipinde çekmektir.
If they can do what I think they can, then we have to find them immediately.
Düşündüğüm şeyi yapabiliyorlarsa onları acilen bulmamamız gerekiyor.
Then one day, I was set free and fooled into another.
Sonra bir gün serbest bırakıldım. Başka biri kandırdı.
Well, I suppose then we're the fortunate ones, aren't we?
O zaman şanslı olanlar bizleriz sanırım, değil mi?
That was a long time ago. I was a different man then.
Uzun zaman önceydi ve o zaman farklıydım.
I was telling him about my hectic work schedule, my long days, then... he spilled my drink.
Yoğun iş programımdan ve uzun günlerimden bahsediyordum. Sonra içkimi döktü.
If I hadn't have brought him down there, then he wouldn't be dead!
Onu yanımda götürmeseydim ölmeyecekti!
Oh, well, I really need a promotion then.
O halde terfi etmem gerek.
Then, I guess it came back and he was fine, he just kept the charade going.
Sonra geri gelmiş, iyileşmiş ama numaraya devam ettirmiş.
I'll tell you guys everything, just let me jump in the shower and then we can celebrate.
Size her şeyi anlatacağım sadece duşa girip çıkmama izin verin.
then i'm leaving 17
then it's a date 18
then it's settled 125
then i'll wait 16
then i will 133
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16
then i'm 33
then it's a date 18
then it's settled 125
then i'll wait 16
then i will 133
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16
then i'm 33