English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / There is a chance

There is a chance tradutor Turco

1,154 parallel translation
- There is a chance, O'Neill.
- Bir şans var, O'Neill.
So you're sayin there is a chance.
Yani bir ihtimal var diyorsun.
There is a chance that the gate will shut down on its own.
Geçidin kendi kendine kapanması gibi bir şansımız olabilir.
Look, I realize that using the tissue from aborted fetuses for research is a touchy subject, but all I know is that, if there is a chance, a chance, that stem cell research could save my best friend's life, well...
Ceninden alınan dokunun araştırmada kullanılması hoş değil, ama... Tek bildiğim eğer bir şans varsa o da kök hücre.
Okay, so there is a chance it's not Howard's print, right?
Tamam, öyleyse Howard'ın izi olmama şansı var, değil mi?
Before I risk everything I have to know if there is a chance to save you.
Her şeyi riske atmadan önce seni kurtarmanın bir yolu var mı bilmem gerekiyor.
- Is there a chance it's not hers?
- Ondan olmama olasılığı var mı?
Is there a chance, even, it could happen?
Bunun gerçek olma şansı var mı? Olabilir mi?
Teal'c,..... do you think... Is there a chance those machines we were sucked into were some kind of,..... I don't know, time machine or something?
Teal'c,..... sence içine çekildiğimiz o makinaların bir çeşit zaman makinası ya da..... bilmiyorum, benzer bişey olma olasılığı var mı?
There's no chance that this is a joke or a prank?
Bu bir şaka falan olamaz mı? Hayır.
- Baby, listen, there is still a chance. - Listen to me now.
- Bebeğim, hala bir umut var.
It's just suddenly there's this chance that my calling's a wrong number, and
Kaderimdeki iş aslında kaderimde olmayabilir.
- Is there an animosity of a point here, Dawson, or is this just another chance for you to harass me over a decaying issue?
Burada bir düşmanlık mı var Dawson yoksa bu, bitmekte olan bir sorun yüzünden beni bezdirmek için başka bir şans mı?
There is a good chance he won't be able to hold out that long.
O kadar dayanacağını sanmıyorum.
There is a chance.
Var.
I, uh, I let you think that there was a chance that I might let you do this culture show and, uh, there's not.
Bir ihtimal kültür programına izin verebileceğime seni inandırmak istemiştim ama olmaz o iş.
Is there any chance he'll make a full recovery?
Tamamen iyileşme şansı var mı?
So, there's a chance that the record of that process, of life coming into being from non-living material, is still there to be read in the Martian geologic record.
Başka bir deyişle bu işlemin yani cansız bir maddeden canlıların ortaya çıkmasının kaydını bulabiliriz. Bu kayıt, Mars'ın jeolojik yapısında kendisini bulup okumamızı bekliyor olabilir.
The difference between Connor and I is that as long as you're still alive, there's a chance that one day I might be forgiven.
Connor'la benim aramdaki fark sen hayatta kaldığın sürece bir şansımın olacak olması. Bir gün affedilme şansım.
Is that it? There's still a chance we might get back together?
Yeniden beraber olma şansımız var mı?
Is there a chance you might sit down?
Oturmaya niyetin yok mu senin?
There is not a chance in hell Maggie sleeps with you!
Maggie seninle dünyada yatmaz.
If he wasn`t like this, if he was conscious, do you think that | he would tell you where she is? There`s always a chance | of a confession. Yeah.
Eğer o bu durumda olmasaydı, yani ayık olsaydı, sizce onun nerede olduğunu söyler miydi? Eğer her zaman itiraf şansı olsaydı, evet.
Well, the truth is I don't know you and you don't know me, and I was thinking that if we were to get to know each other that... there's a chance that we just might hit it off.
Peki, gerçek şu ki seni tanımıyorum ve sende beni tanımıyorsun, ve düşündümde belki birbirimizi tanımalıyız... belki bir şans olabilir.
is it possible, even in the vaguest way, that you're here because you think there's a chance something might be happening between us?
Çok küçük de olsa, burada olmanın sebebi aramızda bir şeyler başlama ihtimalinin olduğunu düşünmen olabilir mi?
But I know now. lt means there really is such a thing as a second chance.
Ama artık biliyorum. İkinci şans diye bir şey vardır.
- There is a 50-50 chance.
- % 50 ihtimalle.
Is there a chance?
- Yani, öyle bir ihtimal var mı?
If there's even a chance that it is, then we need to starburst immediately!
Bunun doğru olma şansı dahi olsa, derhal bir yıldız patlaması yapmalıyız.
There is not a chance I will marry you.
Ama hayatta seninle evlenmem.
However, since you are starting late... and are not used to this highly competitive atmosphere... there is a good chance you will fail.
Ama geç başlamış olman ve rekabet ortamına alışık olmaman başarısız olmana sebep olabilir.
Bottom line is there's a chance you could come out completely intact.
En sonda, tamamen normal olarak çıkma şansı var.
Is there even a chance we could be together one day?
Bir gün beraber olabilmemiz için ufacık da olsa bir ihtimal yok mu?
There's a good chance Mr. Oki, fond of sake, brought it with him, and that it's a dying message indicating who the killer is.
Buraya gelirken maktulün yanında getirmiş olabileceğini düşünüyoruz. Kurbanın bize bıraktığı bir ipucu olma olasılığı da bulunmakta.
But there is a small chance that her fear of the men in black could've made her join the organization again...
İçinde bulunduğu korku yüzünden örgüte geri dönme isteği de olabilir.
- Is there any chance I could get a locker?
Acaba bir dolap alabilir miyim?
Plus, there's a 30 % chance the girl living in this room is named Susie.
Yüzde 30 ihtimal, bu odada yaşayan kızın adı Susie'dir.
No chance this guy salvaged my crapfest of a day by using a credit card, is there?
Bu adam kredi kartı kullanarak bize bir iyilik yapmış olamaz, değil mi?
Is there any chance that there was a relationship between Lara and Vincent?
Lara ve Vincent arasında bir ilişki olma ihtimali var mı?
And there's a good chance one is the Aschen world?
Yani bunlardan biri Aschen dünyası olabilir mi?
So there's a one in four chance that the Aschen home world is a planet that I ordered off limits?
Yani diyorsun ki kısıtlanmasını istediğim gezegenin Aschen ana dünyası olması dörtte bir olasılıkla mümkün?
Is there a chance you can get the Russians to give us theirDHD?
Ruslar'ın bize DHD'lerini verme şansı var mı?
But if there is the slightest chance of obtaining a settlement without sending over hundreds of thousands more men, and hitting their cities,
BU BENİM DE SORUM BEN HALA İNANIYORUM Kİ KAZANABİLİRİZ
In my own case now that my wife has died... there is a 73 ° / ° chance I will die within 9 years... provided that I do not remarry.
Benim durumumda, karım öldüğüne göre yüzde 73 ihtimalle 9 yıl içinde öleceğim. Tabii eğer bir daha evlenmezsem.
So, assuming that he didn't get the idea from the first killer, there's a 4.9 % chance that this is a coincidence.
Böylece, fikri ilk katilden almadığını varsayarsak, tesadüf olma şansı % 4.9
Is there a chance that Gladys is still alive? .
Gladys " in hala hayatta olma şansı var mı?
And all I know is if there's a snowball chance in hell that any of that shit happening we're gonna change it right here.
Ve tek bildiğim çok küçük bir şans bile olsa bu cehennemi değiştirebiliriz.
And there is just a chance, Mr. Vaughn, that she has turned.
Ama şimdi bir şansımız var. Çünkü taraf değiştirdi.
Harper is there a chance your machine is working already?
Harper makinen şimdiden çalışmaya başlamış olabilir mi?
I just had to stay in there for 40 minutes and there was a chance, just a chance, i could walk in the next morning and for once in my life avoid total humiliation.
Orada kırk dakika daha dayanabilirsem hayatımda bir kez olsun sabah iş yerine geldiğimde büyük bir utanç yaşamaktan kurtulmuş olacaktım.
- Is there a chance you were raped?
Tecavüze uğramış olma ihtimalin var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]