English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / There is another way

There is another way tradutor Turco

515 parallel translation
There is another way in.
Başka bir yol daha var.
If I may say so, there is another way.
Söylememe izin verirseniz, bir yol daha var.
If you're worried about that, there is another way
Eğer buna aklın yatmadıysa, başka bir yol daha var.
There is another way.
Başka bir yol daha var.
There is another way. You go to Livia, yes!
Hayır.
There is another way, if I may have a few moments of the Council's time.
Başka bir yol daha var. Meclis'in birkaç dakikasını alabilir miyim?
There is another way, if I may have a few moments of the Council's time.
Başka bir yol daha var, eğer Meclis zamanıyla birkaç dakikam olursa.
Didn't the guy just tell you that... to find out if someone is really Lu Xiaoji... there is another way to do that
O kişi gerçek Lu Xiaoji'ı... bulmak için başka bir yol kullanmamızı söylemişti
There is another way.
Başka bir yol var.
We don't even know if there is another way back besides the bridge.
Hem köprüden başka geçit olup olmadığını bile bilmiyoruz.
But there is another way to win.
Ancak kazanmanın başka bir yolu da var.
Now I can see there is another way to go.
Artık şimdi, gidilecek yeni bir yön görebiliyorum.
- There is another way.
- Haftalar. - Başka bir yol daha var.
There is another way, Captain.
Başka bir yol daha var Kaptan.
- There is another way.
- Başka bir yolu var.
Is there a way to exorcise another soul from a body?
Birinin bedeninden istenmeyen ruhu çıkarmanın yolu var mıdır?
- Is there another way out of here?
- Buradan başka bir çıkış var mı?
There is perhaps another way.
Belki bir yol daha vardır!
- Is there another way out of here?
- Başka bir çıkış var mı?
Is there another way? Mm-hmm. You can shortcut through the swamp.
Evet, bataklıktan sonra bir kestirme var.
- is there another way to go out?
Başka kaçış yolu var mı?
Then tell me, is there another way to save Simone from his fate?
Evet ama bu hiç önemli değil. Simone'yi kaderine terk edemem. Evet evet bekle.
- Is there another way?
- Başka bir yol mu var?
Is there another way's Silver Lake?
Gümüş Göle giden başka yol var mı?
Is there another way out of here?
Buranın başka bir çıkışı var mı?
I want to go another way. Is there one?
Başka bir yoldan gitmek istiyorum.
Is there another way out of this joint?
Bu batakhanenin başka çıkış yolu var mı?
There is, of course, another way, sir.
Tabii, bunun başka bir yolu da var.
Is there another way to Lingshan?
Lingshan'a başka yol yok mu?
You know, there often is another way.
Her zaman başka bir yolu vardır.
Is there another way to do it?
Başka yolu var mıdır?
- Is there another way out of the house?
- Evin başka çıkışı var mı?
Is there another way?
Başka bir yol var mıdır?
Is there another way?
Başka çaren var mı?
- Is there another way into the town?
- Şehre girmenin başka yolu var mı?
There is yet still another army on the way.
Gelmek üzere olan, bir ordu daha yolda.
- Is there another way out?
- Başka çıkış var mı? - Hayır.
Hey, is there another way down?
Başka bir iniş yolu var mı?
If you ask me fora straight answer then I shall say that, as faras we can see, looking at it by an large, taking one time with another, in terms of the average of departments, then in the final analysis it is probably true to say that at the end of the day, in general terms, you would probablyfind that not to put too fine a point on it, there probably wasn't very much in it one way orthe other.
Pekala Bakanım, madem benden direkt bir cevap bekliyorsunuz o halde şöyle diyebilirim, gördüğümüz kadarıyla geniş perspektiften baktığımızda, birini alıp diğerinin üstüne koyduğumuzda bakanlıkların genel uygulamalarını düşündüğümüzde son bir analiz yaparak şöyle diyebilirim ki genel koşullarda, günün sonunda şuna ulaşmanız kuvvetle muhtemeldir ki o kadar açıkça üstüne gitmeden öyle ya da böyle içine dahil olmamalı.
Regardless that Yujuan be dead or alive... I'll find her Is there another way out?
Yujuan için üzgünüm... ona sonra yardım edeceğim şimdilik başka çıkış yolu var mı?
Hey, Quinn, is there another way out of here?
Hey, Quinn, buranın başka bir çıkış yolu var mı?
Is there another way down?
Aşağıya başka bir yol var mı?
- Is there another way out of here?
- Buranın başka çıkısı var mı?
- Is there another way out of here?
- Buranın başka çıkışı var mı?
You might have brought us out here, but there is no way you'll make me stay in that cabin another minute.
Bizi buraya getirdin. Ama burada kalmamı hiçbir şey sağlayamaz.
Well, is there another way to go?
Peki, başka bir çıkış yolu var mı?
One must always say to oneself... that, whatever happens, there is still another way out.
Her daim kendine gidilecek bir yerler olduğunu söylemelisin.
Once we're in, is there another way out?
İçeri girersek dışarı çıkmak için başka bir yol var mı?
To put it another way, if we came from down there, and it's morning, the sun would be up there... but if is actually, over there, and it's still morning, we must have come from back there and if that is southerly, and the sun is really over there... then it's the afternoon.
Diğer bir deyişle eğer şu taraftan geldiysek ve sabahsa, güneş şu tarafta olur ama aslında, oradaysa ve hâlâ sabahsa biz yine o taraftan gelmiş olmalıyız ve eğer orası güneyse ve güneş gerçekten oradaysa o zaman öğleden sonradayız.
Is there any way that he can reschedule the appointment for another time?
Başka bir randevu verebilir mi acaba?
- Is there another way out?
- Başka bir çıkış kapısı var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]