There you guys are tradutor Turco
644 parallel translation
There you guys are!
Geldiniz mi?
You know, these guys aren't screwing around. That could have been Scott up there. It puts fear into Scott that these guys are serious.
Onların orda öylece dolaşmadığını bunun Scott'ında başına gelebileceği bu adamların ciddi olduğu Scott'ı korkuttu.
There are too many guys like you.
Senin gibi çok adam var.
Are you guys all done in there?
İçeride işiniz bitti mi?
Madden speaking. What are you guys celebrating down there, New Year's?
Ben Madden.Orada ne yapıyorsunuz çocuklar yılbaşı kutlaması mı?
But there are other guys, you know, that are in too, that own small pieces.
Ama ufak hisseleri olan başka adamlar da var.
Are you guys all right in there?
Siz orada rahat mısınız?
There are lots of guys who'd take you out, for laughs, no monkey business.
Dışarıda seni sırf gülüşün için bekleyen gerçekten sevecek bir sürü adam var.
There are three new guys, including you.
Üç yeni adam var, sen dahil.
We need answers, not questions. Are you guys sleeping down there?
Sorular değil, cevaplar lazım.
You know, there are 20 million guys out of work in Manhattan alone... just waiting for my job and yours too.
Yalnız Manhattan'da işime göz diken 20 milyon işsiz var. Seninkine de.
I hate to send bad news when you guys are up there doing such a swell job. But I think you'll take if in the proper spirit.
Sizler orada muhteşem bir iş yaparken, sizlere kötü haber vermekten nefret ediyorum, ama eminim ki anlayışla karşılayacaksınızdır.
You're walking around with your jugs and pupik sticking out, and guys are sitting out there watching you with newspapers and hats in their laps.
Orada göğüslerin ve belin ortada dolanıp duruyorsun ve kucaklarında gazeteleri ve şapkaları olan adamlar seni seyrediyor.
Are you guys in there?
Orada mısınız?
There are many great guys here, so don't feel you have to meet everyone.
Bu gece burada pek çok harika insan var, yani herkesle tanışmak zorunda hissetmeyin.
Mr. Elliot, as long as those guys are in there... you are not the curator of anything.
Bay Elliot, o adamlar orada olduğu sürece... siz hiçbir şeyin müdürü değilsiniz.
What the hell are you guys doing up there?
Ne yapıyorsunuz orada?
They got guys up there that are gonna love you.
Öyle adamlar var ki, bayılacaksın.
He's gonna have this little party... and you guys are supposed to be there.
O bu küçük partiyi sizin orada bulunmanız için hazırladı.
Are there any other guys like you out there?
Geldiğin yerde senin gibiler var mı?
I came to tell you that there are three guys outside snooping around.
Sana dışarıda 3 adamın bakındığını söylemeye geldim.
Are you one of the people portraying them as the good guys for a while? Yes, sir, I'm afraid I was wrong there.
Sen bir aralar oradakileri iyi adamlar olarak yazanlardan mıydın?
Deputy halifax over there is gonna take down a list of names for me, so if any of you guys are planning on taking a vacation in the next few days, you can just forget it.
Orada ki memur Halifax benim için isimlerinizi alacak. Siz arkadaşların önümüzdeki günlerde tatil için planı varsa... bunu unutabilir.
What are you guys doing back there? Uh, um...
Siz ne yapıyorsunuz orada?
You guys are out there like fucking Pluto, man.
Siz hepiniz kafayı yemişsiniz.
I'm standin'there with my pants down and my crotch out for the world to see and three guys are stickin'it to me and other guys are yelling and clapping and you're standing there telling me that that's the best you can do.
Orada külotum inmiş duruyordum ve kıçımı bütün dünyaya gösteriyordum bu üç adam aletini içime sokuyordu, diğerleriyse bağırıp alkışlıyordu ve sen bana bütün yapabileceğinin bu olduğunu söylüyorsun.
I'm talking about that you guys are nothing but meat up there.
Orada sizi sadece et olarak görmelerinden.
I know what you guys are doing, and I appreciate it, but there's nothing you could do or say that would make me change my mind.
Yapmaya çalıştığınız şeyi anlıyorum ve sağ olun ama fikrimi değiştirmek için yapabileceğiniz bir şey yok.
Are you guys eating'in there?
Selam, Ray! İçerde yemek mi yiyorsunuz?
You guys really had me going there for a minute. You stand-up guys are something else.
Evet, siz çocuklar beni bir süreliğine kandırdınız.
You guys are really hauling the mail out of there.
Beyler şu an çok hızlısınız.
You go somewhere else, you ´ re gonna have to get in line... behind guys who are younger, who have been there longer... who are more committed and are willing to work for less money.
Başka yere gidersen, senden daha genç, daha uzun süredir orada olan ve daha az paraya çalışmaya senden daha istekli insanlarla aynı çizgiden, yeniden yarışmaya başlayacaksın.
You guys are all spooked'cause you think there's some big conspiracy.
Size bütün bunları anlattım çocuklar, çünkü büyük bir komplo olduğunu düşünüyorsunuz.
What are you guys talking about over there?
Siz orada ne konuşuyorsunuz?
Then there are the guys like you, the kind you don't appreciate when you have the chance.
Bir de senin gibi adamlar var. Senin gibi değeri bilinmeyen, şans verilmemiş insanlar.
You see those 20 guys and then, bing, there you are.
Şu yirmi kişiyi görüyorsun ve işte sen de oradasın.
So what are you guys up to out there?
Neler yapıyorsunuz bakalım orada?
And there are new babies on the way, and you guys are my responsibility.
Ve yolda yeni bebekler var, ve siz çocuklar benim sorumluluğumdasınız.
Are you sure you don't want that picture up there so other guys can't see how good she looks?
O resmi oraya, başka erkekler onun hoşluğunu görmesin diye asmadığından emin misin?
But there are no losers in this class. You guys did great.
Ama bu sınıfta kaybeden yok.
But if you other guys are out there, if you're picking this up... forget about the Army of the Twelve Monkeys.
Fakat eğer siz ötekiler oradaysanız, eğer bunu duyuyorsanız... On İki Maymun Ordusunu unutun.
Al. Just how long are you guys gonna be Jim Carreying around in there?
Al, orada daha ne kadar Jim Carey taklidi yapacaksınız?
You want to use me to shift the attention of those guys out there But they are not that easily be cheated
beni kullanmak istiyorsun degiştirdin dikkatli ol dışarıda adamlar var ama pnları kolaylıkla kandıramazsın
You know, this is none of my business, I guess. But you guys are going out there alone?
Bu beni ilgilendirmez ama, oraya yalnız mı gidiyorsunuz?
You guys are infallible. - Then, of course, there's the rest of us.
Siz asla yanılamazsınız.
If you consider how many guys there actually are it's a very small percentage.
Eğer gerçekte kaç erkek olduğunu varsayarsak,... bu çok küçük bir yüzde.
I think you guys are seeing something that isn't there.
Bana kalırsa sizler olmayan bir şeyi görüyorsunuz.
There are guys who work their entire life laying'brick... so their kids have a chance at the opportunities you have here.
Çocukları senin sahip olduğun şansa sahip olsun diye hayatları boyunca tuğla taşıyan insanlar var.
- You guys are just in time. - Are there vampires?
- Tam zamanında geldiniz.
There are some guys here who got a crush on you.
Bazı adamlar sana abayı yakmış.
But you guys are willing to make a determination as to whether there was an explosion... pre-impact or as we can see...
Ancak sizler kazadan önce bir patlama olup olmadığını belirlemek istiyorsunuz, ya da -
there you go 7508
there you are 4720
there you have it 213
there you go again 130
there you 22
there you two are 19
there you were 26
you guys are so cute 19
you guys are awesome 21
you guys are the best 48
there you are 4720
there you have it 213
there you go again 130
there you 22
there you two are 19
there you were 26
you guys are so cute 19
you guys are awesome 21
you guys are the best 48
you guys are amazing 17
you guys are crazy 40
you guys are great 36
you guys are here 18
you guys are good 36
you guys are 68
therese 78
there 14012
theresa 292
therefore 1419
you guys are crazy 40
you guys are great 36
you guys are here 18
you guys are good 36
you guys are 68
therese 78
there 14012
theresa 292
therefore 1419
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389