Unforced tradutor Turco
24 parallel translation
This gentle and unforced accord of Hamlet sits smiling to my heart.
Buyurun, kraliçem. Su serpti yüreğime Hamlet'in bu tatlı, candan davranışı.
But it's also gentle... It's free, spontaneous, unforced... bursting with health, full of life and unspoilt.
Ama aynı zamanda nazik özgür, içten gelen, zorlamayan sağlıklı, hayat dolu ve el değmemiş.
This gentle and unforced accord sits smiling to my heart.
Bu kalbimi ısıtan güzel ve sevgi dolu bir cevap.
This gentle and unforced accord of Hamlet sits smiling to my heart.
Su serpti yüreğime Hamlet'in bu tatlı, candan davranışı.
Rubin Carter has never enjoyed a full, fair... and unforced disclosure ofthe facts... to which he is constitutionally entitled.
Rubin Carter, bu yıllar içinde girdiği hiçbir davada kanuni olarak hakkı olduğu bir şekilde adil olarak yargılanmamıştır.
That's 72 unforced errors for Richie Tenenbaum.
Richie Tenenbaum 72 hata yaptı. Hayatının en kötü maçını oynuyor.
Nine unforced errors, though.
Ama dokuz basit hata yaptın.
I just had an absolutely genuine, totally unforced, 100 % organic desire to call you to see if you wanted to come over for grilled cheese.
Seni arayıp ızgara peynir için gelmek ister misin diye sormak için kesinlikle samimi, tamamen zorlanmamış, % 100 organik bir istek duydum.
This gentle and unforced accord of Hamlet sits smiling to my heart in grace whereof, no jocund health that Denmark drinks today.
Hamlet'in bu tatlı, bu candan davranışı. Bunu kutlamak için Danimarka'da bugün her içilen kadehle toplar atılsın.
Unforced errors kill you every time.
Basit hatalar insanı her zaman mahvediyor.
It was an unforced error, pressure maybe, probably.
Gereksiz bir hataydı, belki de baskıdan, muhtemelen ondandır.
Unforced service error!
Zayıf bir servis!
The Wasps take advantage of Mako's unforced error and Bolin's in the pool!
Yaban Arıları, Mako'nun hatasından faydalanıyor ve Bolin suda!
Only two unforced errors, right?
Sadece iki basit hata, değil mi?
Incredible rally ends with the easy unforced error from Janssen.
Bu uzun sayı mücadelesi Janssen'ın basit bir hatasıyla sonuçlanıyor.
Natural and unforced.
Doğal ve zorunlu olmayan.
And unforced errors?
- Ve basit hatalarda da mı?
Not your unforced errors.
- Basit hataların yüzünden kazanamadık.
They've stepped up their PR war, we've made some unforced errors.
Halkın gözünü boyama konusunda ilerlediler. Biz de bazı hatalar yaptık.
- I had you at match point three times and all three times, I lost in an unforced error.
- 3 kez maç sayısı yaptım ve üç kez de, basit hatadan dolayı kaybettim.
And considering the points awarded for wardrobe, it seems a little odd that he'd make such an unforced error.
Kostümlere verilen puanlar düşünüldüğünde böyle basit bir hata yapması bana tuhaf geliyor.
- Unforced.
- Zorlama olmadan.
- Yeah, unforced.
- Evet, zorlama olmadan.