English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ U ] / Upstart

Upstart tradutor Turco

131 parallel translation
- You upstart!
- Sonradan görme!
A man doesn't call a Firefly an upstart!
Firefly'a kimse sonradan görme diyemez!
Oh yes! "Upstart". - That's it!
Bildim, "Sonradan görme".
I still like "upstart" the best.
"Sonradan görme" yi yeğlerim.
Call me an "upstart"!
"Sonradan görme"!
You are a jealous upstart, Magnus.
Sonradan görme, kıskanç birisin, Magnus.
If I am an upstart, Your Majesty... I glory in it, for l owe my rise to your favors.
Sonradan görme olsaydım, yükselişimi size borçlu olduğum için bundan şeref duyardım.
Tell him the army demands the punishment of this upstart.
Ona ordunun bu türediye ceza verilmesi gerektiğini talep ettiği söyleyin.
A young upstart named Jack Dempsey will meet Jess Willard for the heavyweight championship of the world.
Jack Dempsey adlı genç bir çaylak Jess Willard'la dövüşecek dünya ağır sıklet şampiyonası için.
- Is he an upstart?
- Sonradan görmenin teki mi?
Be a pal. - l'll give you "mother," you saucy upstart.
- Sana "Anne" yi gösteririm, yılışık.
- Oi, oi, who you callin'an upstart?
- Sen kime yılışık diyorsun? Sana!
It seems that unite all against the upstart.
Her şey bir araya geliyor. Dışarıya karşı, çöplüğe, dünyanın pisliklerine
But no upstart outsider should be telling me.
Sonradan görme bir yabancı bana bunu söyleyemez.
A spineless upstart, who so far lacks the courage of his own convictions... that he dare not even sign them with his name.
kendi imzasını atmaya cesaret edemeyeceği düşüncelerine yönelik cesaretten yoksun temelsiz bir başlangıç....
'Tis not the king that sends you to the Tower. Our upstart queen - his wife, Clarence,'tis she... that tempers him to this extremity.
Sizi Kale'ye yollayan Kral değil, sonradan olan Kraliçemiz, karısı Clarence, Kralı kışkırtıp bu marazi, aşırı davranışlara iten o.
They'd lend it to John, but they think I'm just a young upstart.
John'a borç verecekler, fakat onlar benim gençbir zıpçıktı olduğumu düşünüyorlar.
That I'm an upstart, a nobody who's gotten control of the union.
Sonradan görme birisi olduğumu herkesi kontrol etme niyetinde olduğumu düşünüyorlar.
Do you think a young upstart like him can destroy me?
Onun gibi bir sonradan görmenin beni yok edeceğini mi sanıyorsun?
Upstart!
Sonradan görme!
Rather than some upstart with all kinds of demands.
Bir sürü talebi olan sonradan görme birisinden ziyade.
He's an upstart.
O bir sonradan görme.
I'll bring you to your knees, you little upstart.
Seni adam edeceğim. Sonradan görme seni.
His Majesty knows how to cope with the generation gap and he will make an example of the young upstart who has dared to challenge the establishment.
Majesteleri kuşak farklarıyla başa çıkmayı biliyor ve otoriteye meydan okumaya kalkışan bu genç zıpçıktıya bir gösteri yapacak.
I have borne as long as mortal could endure the ill-treatment of the insolent Irish upstart whom you've taken to your bed.
Yatağınıza aldığınız bu sonradan görme... küstah İrlandalının kötü muamelelerine bir faninin dayanabileceği kadar dayandım.
This upstart, this rabbit.
Sonradan görme! Çaylak!
You nameless upstart, causing a stir Want to become King of swords
"Kılıçların Kralı" olma hevesinde ki seni "adsız" zıpçıktı!
- You perfectly foul French upstart!
- Küstah Fransız.
- Belgian upstart, please, madame.
- Belçikalı demenizi tercih ederdim.
"People give ear to an upstart astrologer. This fool wishes to reverse the entire science of astronomy."
"İnsanlar bu astroloğa kulak vermeli, aptalca düşünceler astronomi bilimini de zedeliyor"
The great danger for the whales is a newcomer an upstart animal only recently through technology become competent in the oceans :
balinalar için büyük tehlike yeni bir canlıdan, teknolojisiyle okyanuslarda hakimiyet arayan ;
Mr. Upstart, you who assume the man of consequence, it is no business of yours.
Aman Tanrım! Yeni gelen efendi, önemli adamı oynayan efendi.
I shall raise a new army... and crush this upstart Gedren underfoot.
Yeni bir ordu kurup Gerden'i mahvedeceğim.
That pencil-pushing upstart!
Mürekkep yalamış ukala!
That upstart's finally showing his colors.
O ukala sonunda niyetini belli etmeye başladı.
As I'm an upstart I'm a victim of the others ill will every day.
Yeni olduğum için her gün buradaki kötü niyetli bazılarının kurbanı oluyorum.
Upstart! What kind of attitude is that?
Bu ne biçim bir davranış böyle?
I shall dispose of this feathered upstart.
Bu tüylü sonradan görmenin işini bitireceğim.
This upstart peasant can't stop me from buying it.
Bu yükselmiş köylü onu almama engel olamaz.
- No thanks to this meddling upstart,
Bu sonradan görmenin işime karışması sayesinde değil.
Which means I can't kill that upstart Aladdin.
Yani o baş belası Aladdin'i öldüremem.
And while this upstart awaits my arrival in York, my forces will have arrived in Edinburgh, behind him.
Ve bu zıpçıktı benim York'a varmamı beklerken güçlerim, Edinburg'a ulaşmış olup, arkasında mevzilenmiş olacaklar.
And now to be prevented by the upstart pretensions of a young woman without family, connections or fortune?
Şimdi bir sonradan görme soysuz sopsuz, mevkisi ve serveti olmayan bir genç kadın buna engel olacak!
I was always questioning his, his methods, his assumptions, and he was always slapping me down like some upstart kid.
Herzaman metodlarını ve kibirini sorgular, beni yeni yeni başlayan bir çocuk gibi tokatlamasına çok kızardım.
If he is an upstart bastard like this, it's worse.
Hele bir Allah'ın piçiyse, çok kötü.
I am getting very tired of the spectacle... of an upstart dominating these entire cabinet proceedings.
Bir çömezin bütün o kabine toplantılarını yönetmesini... görmekten bıktım usandım artık.
He was built to monitor all of Krypton and has, I might add, served us far better than upstart scientists with apocalyptic visions.
Bütün gezegeni izlemek üzere yapıldı ve şimdiye dek bize kıyamet görüleri olan görgüsüz bilim adamlarından daha iyi hizmet etti.
Upstart inky pup!
Kendini bilmez züppe!
Hideyoshi is but an upstart.
Hideyoshi sadece bir sonradan görme.
I've always hated those upstart space toys.
Zaten hep uzay oyuncaklarından nefret etmişimdir.
Tara Cavendish was an airhead, an upstart playing queen of the manor.
Tara Cavendish, kendini kraliçe sanan sonradan görme züppenin tekiydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]