We're done tradutor Turco
7,539 parallel translation
We're all done here, right?
İşimiz bitti burada değil mi?
If we get to that point, there's two of us and we're done.
Dagur'un son gördüğü yüz benimki olsun istiyorum.
What if there isn't, Hiccup? What if we're done?
Ya eğer yoksa Hiccup?
We're only doing what you should have done, Jekyll.
Sadece yapmış olman gereken şeyi yapıyoruz Jekyll.
- Union rules. We're done.
Bitirdik.
New York is so great in the summer, but I don't think we're going to be done in time.
New York yazın harikadır. Ama filmi zamanında yetiştirebileceğimizi sanmıyorum.
- So, uh, let Eli and I talk, - Mm-hmm. and then when we're done, maybe you two can get together and have a conversation.
Ben ve Eli konuşalım, konuşmamız bitince de,... siz de bir araya gelip konuşursunuz, olmaz mı?
We're done.
Bitti. Ve 2 :
It doesn't matter what we're doing here'cause we're done.
Ne yaptığımızın önemi yok çünkü burada işimiz bitti.
Hmm. Well, like I said, we're done.
Dediğim gibi, işimiz bitti.
We're done, Allison.
İşimiz bitti Allison.
When we're done, I'll grab you by the ankles and lift you up like a dirty garbage bag.
İşimiz bitince seni ayak bileklerinden tutup pis bir çöpmüşsün gibi kaldıracağım.
All right, guys, I know it's been a long haul figuring out your platform, but the good news is, we're almost done.
Tamamdır çocuklar, biliyorum platformunu çözmek biraz uzun sürdü ama iyi haber, neredeyse bitti.
We'll be here waiting for you when you're done.
Konuşman bitince seni burada bekliyor olacağız.
Meanwhile, we're stuck here until he's done.
- Biz ise o işini bitirene kadar burada kapana kısıldık.
Oh, I've done a lot of things with a lot of different people and... that's part of the reason I'm sure... that we're something special.
Pek çok insanla pek çok şey yaptım emin olmamın sebebi bizim özel varlıklar olmamız.
- Okay. Well, I think we're done here.
Bence burada işimiz bitti.
After we're done here, I'll escort you to the vacuum room.
Burada işimiz bittikten sonra sizlere vakum odasını göstereceğim.
Okay, um... Sorry, I have to take this, but you and me, we're not done here. Hey.
Pekala özür dilerim ama telefona bakmalıyım.
Two reps, and we're done.
2 tekrar, ve bitiriyoruz.
You got plenty of time to rest when we're done.
Bunu tamamlıyınca bol zamanın olacak.
We're done here.
- Burada işimiz bitti. - Dedektif, bekle.
- We're not done.
İşimiz bitmedi.
We're done.
İşimiz bitti.
When you're done, we came up with a bunch more.
Sen gidince bir sürü espri daha bulduk.
We're done here, so if you could all be so kind as to gather up your belongings and step into the kitchen.
Bu yüzden, esyalarinizi alip mutfaga yürürseniz çok iyi olur.
We quit our jobs. We're done.
İşlerimizden istifa ettik.
You know what? Um, I think we're done here, and I think it's time for Hewitt and I to go on our honeymoon, so...
Sanırım burada işimiz bitti ve zannedersem Hewitt ile beraber balayına gitmemiz lazım.
We're done with fair.
- Adillikle işimiz bitti.
- We're done here, Mrs. Florrick.
- Burada işimiz bitti, Bayan Florrick.
We're done here.
Burada işimiz bitti.
And we're not done trying.
Denemekten de vazgeçmeyeceğiz.
Okay, we're not done, all right?
Tamam. İşimiz daha bitmedi, tamam mı?
We're almost done.
İşimiz neredeyse bitti.
We're done for.
Yemin ediyorum mahvolduk.
We'll shout when we're done.
Biz karar veririz, seni çağırırız, tamam.
We're not done.
Henüz bitmedi.
- Yeah. We're done here, right?
Burada işimiz bitti değil mi?
- We are, uh... we're done.
İşimiz bitti.
We're just done.
Bizden bu kadar.
I'll tell you when we're done.
- Bitince söylerim.
I suppose we're done.
Sanırım buradaki işimiz bitmiştir.
Now we're done.
- Var ya o adamı... - Bitti işimiz.
Uh... Okay, I think we're done here.
Tamam, sanırım bu kadar.
We're done.
Onlar mı?
Go and ask him. When we're done here.
Buradaki işimiz bitince.
Yeah, well, we're about done chatting with our friend, all right?
Tamam... Dostumuzla konuşmamız bitti sayılır.
- Bully, we're done here.
- Harika, işimiz bitti.
We're done, right?
- Bitti değil mi?
We're done with them.
İşimiz bitti onlarla.
Bone graft is in. And... Yeah, we're done.
Kemik grefi yerinde ve işimiz bitti.
we're done here 458
we're done talking 28
we're done now 16
we're done for 37
we're done for the day 16
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
we're done talking 28
we're done now 16
we're done for 37
we're done for the day 16
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
we're 1906
we're here 1469
we're good 1678
we're not friends anymore 25
we're just friends 257
we're in this together 190
we're late 319
done with what 16
done what 44
we're 1906
we're here 1469
we're good 1678
we're not friends anymore 25
we're just friends 257
we're in this together 190
we're late 319
we're screwed 280
we're going shopping 19
we're back in business 45
we're sorry 376
we're going out tonight 29
we're not gonna make it 79
we're good friends 31
we're going to be late 92
we're not together anymore 25
we're friends 656
we're going shopping 19
we're back in business 45
we're sorry 376
we're going out tonight 29
we're not gonna make it 79
we're good friends 31
we're going to be late 92
we're not together anymore 25
we're friends 656