English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We haven't got time

We haven't got time tradutor Turco

254 parallel translation
We haven't got time.
Vakit yok.
We haven't got a lot of time.
Çok zamanımız yok.
Don't stop to count it now. We haven't got time!
Şimdi saymayı bırak.
But we haven't got time.
Vaktimiz kalmadı.
We haven't got time.
Zamanımız yok.
We haven't got time to monkey with things like that.
Öyle şeylerle uğraşmaya vaktimiz yok.
We haven't got any kid... and my wife's sore all the time.
Bizim hiç çocuğumuz yok... ve benim karım sürekli asabi.
We haven't got much time.
Fazla vaktimiz yok.
Well, we haven't got the time. [Artillery Fire]
Zamanımız yok.
And we haven't got time to go through all those files.
Hayır. Tüm dosyaların üzerinden geçecek zamanımız da yok.
We haven't got time for that.
Bunu beklemeye vaktim yok.
Let's go, we haven't got much time.
Gidelim, az zamanımız kaldı.
I know this is out of line, but we haven't got much time...
Bunun uygunsuz olduğunu biliyorum, ama fazla vaktimiz yok...
We haven't got much time, Mingo.
Fazla zamanımız yok, Mingo.
OH. NOW, LOOK, MISSUS, WE HAVEN'T GOT MUCH TIME.
Bakın bayan, fazla zamanımız yok.
NOW LISTEN, VINNIE, WE GOT OTHER THINGS ON OUR MIND TODAY. WE HAVEN'T GOT ANY TIME TO WASTE.
Burada fazla vakit kaybetmeyelim.
We haven't got time, let's go...
Zamanımız yok, gidelim...
We haven't got much time.
Fazla zamanımız yok.
We haven't got much time left.
Fazla zamanımız kalmadı.
We've got to go away from here. Princess, please, I haven't got time.
- Onu Bayan Lucy'ye söyle sen.
Okay, so we knock off the chick first. I haven't got time.
Tamam, o halde önce pilici temizleyelim.
We're wasting a lot of time we haven't got.
Çok zaman kaybettik, vaktimiz yok.
- We haven't got much time.
- Fazla vaktimiz yok.
Doctor, we haven't got very much time left.
Doktor çok zamanımız kalmadı.
- As I said, we haven't got very much time.
Dediğim gibi, çok zamanımız yok.
All right, let's get back to Nassau. We haven't got much time.
Nassau'ya geri dönelim.
We got plenty of time now, haven't we?
Simdi çok zamanimiz var, degil mi?
- Scotty, we haven't got much time left.
- Fazla vaktimiz kalmadı.
- We haven`t got the time!
- Zamanımız yok!
We haven`t got the time.
Zamanımız yok.
We haven't got much time to lose.
Kaybedecek fazla zamanımız yok.
We haven't got the time.
Zamanımız yok.
Now, we haven't got much time.
Pek fazla zamanımız kalmadı.
No I'm afraid you can't, we haven't got time.
- Hayır, zamanımız yok.
No. We haven't got time.
Hayır, zamanımız yok.
We haven't got much time!
Fazla vaktimiz yok!
Come on, we haven't got time.
Hadi, zamanımız yok.
We left because I got a grant to do work... which I haven't found the time to do.
Buraya geldik çünkü... yapmaya vakit bulamadığım bir iş için burs aldım.
All right, we haven't got much time.
Tamam, fazla zamanımız yok.
Never thought his son... would be tucking a fortune away into his pocket then. Family reminiscence, no matter how touching, is something we just haven't got time for at the moment, do you mind?
Aile hatıraları, ne kadar dokunaklı olursa olsun şu anda pek vaktimiz yok, zahmet olmazsa?
We haven't got time.
Hiç zamanımız kalmadı.
You can bet on it. Rearden, we haven't got much time. - Mr.
Bundan emin olabilirsin.
- We haven't got time
- Vaktimiz yok.
Look, we haven't got much time.
Çok zamanımız yok.
You go back in there and tell Frank... if he wants to settle this thing between us, we haven't got much time.
Oraya dön ve Frank'e... aramızdaki meseleyi çözeceksek, fazla vaktimiz olmadığını söyle.
We haven't got time to mess around.
Oyalanacak vaktimiz yok.
- We haven't got much time, so I'll make this fast.
- Fazla vaktimiz yok, o yüzden kısaca anlatayım.
Come on, we haven't got much time.
Haydi, çok zamanımız yok.
I'm sorry, we haven't got time.
Maalesef vaktimiz yok.
OK, but hurry up, we haven't got much time.
- Tamam ama çabuk ol. Fazla zamanımız yok.
We haven't got time for this either, Gates.
We haven't got time for this either, Gates.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]