Where you go tradutor Turco
9,976 parallel translation
Being close to the Royal Family is what got Mom killed and that's where you go when I'm near them.
Kraliyet Ailesi'ne yakın olmak, annemi öldürdü. Ve ben onlara yakın olduğumda senin gideceğin yer de belli.
And everything has that ancient feel to it no matter where you go.
Belfast'ta nereye giderseniz gidin o tarihi havayı alıyorsunuz.
Where you gonna go?
- Nereye gideceksin?
She asked me where you work, where you go at night, whether you hike alone.
Nerede çalıştığını, akşamları nereye gittiğini yalnız yürüyüşe çıkıp çıkmadığını sordu.
You know... you know, like that thing where you go... you know?
Keşfedilmemiş bir sürü yer var.
Lunn, don't let them see where you go.
Lunn, nereye gittiğini görmelerine izin verme.
That feeling that you had a place to go where you could say things you wouldn't say in person?
Yüz yüzeyken söyleyemeyeceğin şeyleri rahatça söyleyebileceğin bir yere sahip olmanın hissi...
And where are you gonna go, Gibbs?
Nereye gideceksin Gibbs?
Nick is not gonna let you go unless you tell him where she is.
Onun yerini söylemezsen Nick seni asla bırakmaz.
~ Go on, then, where do you think you've come?
─ Devam et, sence neredesin?
It's almost like you know exactly where to go.
Nereye gideceğini biliyor gibisin.
Will Balint came to me last week and wanted to know where to go when you don't feel comfortable talking to your supervisor.
Will Balint geçen hafta bana geldi ve süpervizörün ile... konuşmaktan çekiniyorsan nereye gitmen gerekir diye sordu.
Where did you go?
Nereye gittiniz?
- where you can race the pigs on a go-kart...
-... domuzları yarıştırabiliyorsun.
We'll do a personals room where you meet and then you go into a private room, like a date.
Tanışabilecekleri kişisel odaları olacak.. Odaları kullanabilecekler, randevu gibi. Fikri Lev'den aldı.
Mm. You know, I asked them where they wanted to go, do whatever they want.
Teşekkürler, onlara istediklere yere gidebileceklerini söyledim
But I didn't show you the place where Dave Grohl got mugged. Go back?
Geri dönmek mi?
- Where's the read... - Oh, you go...
Okuma odası nerede?
You tell the player where to go, and right before they get there, you block them off with a rock fall or an explosion. Yeah, or...
Oyuncuya nereye gideceğini söylüyorsun ama gitmeden önce ya bir patlama ya da kayalarla engelliyorsun.
Where were you at midnight last night? Trust me, detective beckett, you do not want to go there.
Güven bana Dedektif Beckett, oraya gitmek istemezsin.
All right, where do you take your dad when you want to go someplace special?
Babanı özel bir yere götürmek isteseydin nereye götürürdün?
Where would you go?
- Peki nereye giderdin?
Where did you go?
Majesteleri, nerelerdeydiniz?
Where did you go?
Nerede kaldınız?
He's my C.I., and if you want to air that out in open court, go right ahead, but do not question where my loyalties lie!
Adam benim gizli muhbirim ve eğer bu bilgiyi açık mahkemede vermek istiyorsanız buyurun, ama benim sadakatimin nereye olduğunu sorgulamayın!
I've seen him standing exactly where you are now, staring at an impossible spinal tumor, terrified, unsure where to go next.
Onun da bu durumla karşılaştığını gördüm. Alması imkansız omurga tümörüne korkarak, ne yapacağını bilmeden baktığını gördüm.
He wouldn't know where you've already been or where you need to go next.
Senin şu anda bildiğinden fazlasını ya da ne yapacağını bilemeyecek.
Then you'd better go out the back,'cause that's where he went.
O zaman arka tarafa geçmelisiniz O'nun gittiği yer orası çünkü.
You're right, let's go where it's safe.
- Haklısın, hadi güvenli bir yere gidelim.
Where did you go?
Nereye kayboldunuz?
You were gonna let me go to band camp for a month, where people break curfew and exchange reeds.
Gece çıkma yasağı delinen ve ağızlık takası yapılan bando kampı için bir aylığına izin verecektin.
Oh, you mean the part where I go up to a random guy and hit on him, and then he looks at me like I have six heads, so I go back to the stool to wait for you, but you're already gone because you took a stranger home for " shot and score :
Yabancının birine gidip ona asılınca altı kafam varmış gibi bana bakmasını, sonra sandalyede seni beklediğimi ama yabancı birini eve attığın için gelmeyip "Evde shot at ve sarkıntılık yap" oynadığından mı bahsediyorsun?
If you go to Ship Bottom and the area surrounding the Pine Barrens, you see ample, ample real estate where he could have dumped the body.
Ship Bottom'da çam ağaçlarıyla çevrili araziye giderseniz... cesedi gömmüş olabileceği oldukça heybetli bir arsa görürsünüz.
Where did we go? Berlin, you had a little girlfriend there, do you remember her?
Orada küçük bir kız arkadaşın vardı, onu hatırlıyor musun?
Let the energy pass over you, then simply direct it to where you want it to go.
Sonra kolayca istediğin yere yönlendirebilirsin.
Uh, Mrs. Gibson, it is possible for you to designate where you want your son's liver to go.
Bayan Gibson? Oğlunuzun karaciğerini vermek istediğiniz kişiyi seçebilirsiniz.
- So where did you go?
- Nereye gittin?
- Where did you go earlier?
- Daha öncesinde nereye gittin?
Go back where you came from, son.
Geldiğin yere dön evlat.
Where else would you go?
Başka nereye gideceksin ki?
Where we go, you will never feel guilty again.
Nereye gidersek gidelim, asla kendini suçlu hissetmeyeceksin.
Why are we stopping? You don't know where to go?
Neden duruyoruz?
Where did you guys go?
– Neredeydiniz?
Should mom go to where you are, or do you want to come to me?
Oraya mı geleyim sen mi gelirsin?
Don't go! ♬ Where are you? ♬
Gitme.
We can go to a ssambab restaurant. Ssambab. Ssambab is a kind of Korean food where you put rice and meat on an edible leaf and then eat it with sauce.
– Ssambab lokantasına gidebiliriz.
These tough guys with tattoos, they tell you where you can go.
Dövmeli sert adamlar bize nereye gideceğimizi söylüyor.
Where did you go?
Nereye gittin?
But after the wedding, I want you to find out who that man was, where his family live and we're going to go to their funeral.
Ama düğünden sonra o adamın kim olduğunu, ailesinin nerede yaşadığını öğrenip cenazesine gideceğiz.
Where do you want to go?
Nereye gitmek istiyorsun?
Where'd you go? Abuja.
- Nereye gittin?
where you going 2153
where you going now 26
where you gonna go 62
where you going with this 27
where you goin 209
where you're going 48
where you been 659
where you from 239
where you at 226
where you coming from 23
where you going now 26
where you gonna go 62
where you going with this 27
where you goin 209
where you're going 48
where you been 659
where you from 239
where you at 226
where you coming from 23