English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Willing

Willing tradutor Turco

15,777 parallel translation
How many people are you willing to kill to save six billion?
Altı milyar insanı kurtarmak için kaç insanın ölümünü göze alırsın?
I'm willing to throw in.
Arttırmaya razıyım.
Willing to risk everything for vanity, while using us as bargaining chips.
Ellerindeki her şeyi gösteriş için tehlikeye atıp bizi de pazarlık kozu olarak kullanıyorlar.
But if the sheik stands with me it's a risk I'm willing to take.
Ama şeyh yanımda olursa bu riski almaya hazırım.
So, unless you're willing to be completely open with me, we are done here.
Kendini tamamen açmaya istekli olmadığın sürece bu işte yokum.
Would he be willing to talk to us?
Bizimle konuşacak mıdır?
What if she's willing to tank her entire career just to try and get them arrested?
Ya bütün kariyerini onları yakalatmak için feda etmeye gönüllüyse?
Are you willing to choose between your heart and your faith?
Kalbin ve inancın arasında seçim yapmaya gönüllü müsün?
Angel Stojko, an Olympic champion is willing to come up here and work with you.
Angel Stojko, bir olimpiyat şampiyonu. Seninle çalışmak istiyor.
I built this empire, and you're willing to throw it away and wash your hands of it.
Bu imparatorluğu ben inşa ettim ve şimdi sen her şeyi bir kenara atıp elini eteğini çekmek istiyorsun.
Unless you're willing to use magic.
Tabii sihir kullanmak isterseniz başka.
Yes, because they're willing to pay for it.
Evet çünkü kazı için ödeme yapmak istiyorlar.
But I'm willing to make that sacrifice.
Ama bu fedakârlığı yapmaya hazırım.
I'm willing to consider immunosuppressive therapy for her.
İmmünsüpresif tedaviyi denemeye açığım.
If you're willing to come forward with this, we could expose them.
Kendi isteğinle ortaya çıkmak istersen onları açığa çıkarabiliriz.
- You willing to pay your dues?
Görevlerini yerine getirmeye hevesli misin?
Even if you're willing... from all we've seen, it's not a lock you'll be the one.
Bedelini sen ödemek istesen bile yaşadıklarımıza bakılrsa senin olacağın da kesin değil.
But I'm willing it to be a boy because women are terrifying.
Erkek olmasını istiyorum ama, kadınlar çok korkutucu.
They're willing to sell.
Satmaya istekliler.
Hell, they're practically willing to give it away.
Esasında ellerinden çıkarmaya istekliler.
For your loyalty, I'm willing to give you a piece of... whatever I bring.
Sadakatin için kazandıklarımdan sana pay vermek niyetindeyim.
With Julius so eager to defy me.... you would find a willing ally.
Julius, bana karşı koymaya bu kadar hevesliyken kolayca bir müttefik bulursun.
You just have to be willing to kill yourself.
Tek yapman gereken kendini öldürmeyi göze almak.
I have to be willing to do whatever it takes.
Ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmak zorundayım.
He was willing to sacrifice himself for all of us.
Hepimiz için kendisini feda etmeyi göze almıştı.
And someday, God willing, we will go to Ankara.
Bir gün, Allah izin verirse, Ankara'ya gideceğiz.
But I'm willing to bet on BoJack Horseman.
Ama bahsimi BoJack Horseman'a oynuyorum.
We need to show the girls that all boys aren't the same, and that we are willing to change.
Kızlara tüm erkeklerin aynı olmadığını, ve değişmeye çalıştığımızı göstermemiz gerek.
I'm you, but the part of "you" who's willing to face reality.
Ben senim ; gerçekle yüzleşmeye hevesli olan parçanım.
And I obviously had my doubts about you following the Baal plan without me, but you know, I'm willing to be proven wrong, this once.
Bensiz Baal planına uymandan şüphelenmiştim ama bu sefer haksız çıkmak istiyorum.
And they have more supplies, Dad, and they're willing to share with us.
Onların daha fazla erzağı var baba. Bizimle paylaşmaya da razılar.
And they're willing to.
İstiyorlar da.
I don't know who else you're talking to about the platform, but I'm willing to go up to seven million on 70.
Platformdan başka kime bahsettin bilmiyorum ama teklifi 7'ye 70 milyona çıkarmaya hazırım.
I'm willing to eat some.
Ben birazını yemeye gönüllüyüm.
And god willing, we hope to buy land and settle in peace.
Ve Tanrı biliyor ki, orada bir arazi alıp huzurla yaşayacaktık.
And I am willing to help.
Ben hazırım. Planlarımı iptal ettim.
And if you're willing to abandon those values, what makes you better than Max Lord?
Ve değer verdiklerini terk etmeyi istersen seni Max Lord'dan daha iyi ne kılar ki?
Unless you're willing to cuddle.
Birlikte yatmak istemiyorsan tabii.
Are you willing to sacrifice everything in your life to be my assistant?
Asistanım olmak için her şeyini feda etmeye hazır mısın?
Yes, of course. When you are an alien, you're willing to sacrifice anything, everything, betray your fundamental instincts just to fit in.
Uzaylıysan, her şeyini feda etmeye hazırsındır her şeyini, uyum sağlayabilmek için temel hislerine bile ihanet edersin.
Lucy, are you really willing to let Hank become a science experiment?
Lucy, Hank'in gerçekten bilimsel bir deneye kurban gitmesine izin mi vereceksin?
Now you're willing to die for her?
Şimdi onun için ölecek misiniz?
She was willing to die for us.
Bizim için canını veriyordu.
Especially as you have only so many sisters to marry off to suitors willing to pay so richly.
Özellikle de kız kardeşinizle evlenmek için bu kadar çok para veren çok talipler varken.
He's willing to go the extra mile.
Uzağa gitmeyi göze alıyor.
Even President Botha was willing to negotiate with Mandela for peace.
Başkan Botha bile barış için Mandela ile görüşmeye razıydı.
Fine, he-he was willing to settle for a million.
Tamam. Bir milyon dolara anlaşmayı teklif etti.
If he was willing to forgive me... if he wanted me to be here...
Eğer babam beni affetmek istediyse...
A railway viaduct may be something of a departure, but I was wondering whether you'd be willing to invest in us.
Demiryolu köprüsü bir değişiklik olabilir. Bizimle çalışmak ister misiniz diye merak ediyorum.
For those men who are willing to work, I have these.
Çalışmak isteyen adamlar için elimde bunlar var.
We should be willing to do it ourselves.
Kendimiz halletmeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]