Willingly tradutor Turco
988 parallel translation
If she will not willingly confess, we must try to lure the confession out of her.
Kolayca itiraf etmeyecekse, daha zeki davranmalıyız.
Dear, clear Jesus I accept my death willingly
Yüce Tanrım, ölümümü memnuniyetle kabul ediyorum ;
The five basic types of misery guaranteed to move the human heart and induce in a man that unnatural state in which he willingly parts with his money.
İnsan kalbine etki etmesi garantili beş temel sefalet tiplemesi ve insanı o doğal olmayan ruh haline itip parasından gönüllü olarak ayrılmaya teşvik ederler.
We will hear willingly of your cities...
Şehirlerinizle ilgili haberleri de elbette.
If only you knew how willingly I'd exchange places... with either one of them for your smile.
Bir gülümsemen için, o ikisinden birinin yerinde olmayı nasıl isterdim, bir bilsen!
" Let us choose to do our duty willingly.
" Görevimizi isteyerek yapalım.
I know she wouldn't do a thing like this willingly.
Böyle bir şeyi kendi rızasıyla yapmış olamaz.
If you don't fight willingly, my lords, the peasants will break your bones!
Beyler, eğer savaşmaya gönüllü değilseniz,.. ... köylüler kemiklerinizi paramparça eder!
Ladies and gentlemen, we want to thank all of the performers who have willingly given their services to...
Bayanlar ve baylar bütün performansçılara teşekkürler. Onlar gönüllü hizmet...
- It must be aversion since you avoid me, never willingly give me a moment's thought or attention.
- Nefret ediyor olmalısın uzun süredir benden kaçıyorsun, isteyerek bana bir an bile ayırmadın ya da ilgilenmedin.
My father used to say that money was made to be spent... just as men spend their strength and brains in earning it... and as willingly.
Babam hep "Para harcamak içindir" derdi. Tıpkı o parayı kazanmak için erkeğin gücünü ve aklını kullandığı gibi. En az o kadar istekli ama her zaman bir amaç uğruna...
♪ T he heart with which so willingly I part ♪
Bu çok isteyerek ayrıldığım kalp.
♪ The heart with which so willingly I part ♪
Öyle istekli ayrıldığım kalp o.
Willingly, sir.
Seve seve efendim.
The maidens willingly gave their tresses, and Prince Vreckan sailed for the Hebrides.
Bakireler saç tellerini memnuniyetle vermiş ve Prens Vreckan da Hebrides'e yelken açmış.
I will have willingly worked in vain.
O halde memnuniyetle boşu boşuna çalışmış olurum.
Your leave and favour to return to France, from whence, though willingly, I came to Denmark to show my duty in your coronation.
Taç giyme töreninize katılmak için, koşa koşa geldim Danimarka'ya.
You cannot, sir, take from me anything that I will more willingly part withal.
Bundan daha seve seve verebileceğim hiçbir şey alamazsınız benden, bayım.
My lord, I will be ruled more willingly if you devise it so that I might be the instrument.
Ne derseniz yaparım. Hele bu işte beni kullanırsanız daha da seve seve yaparım.
And if I have done such a thing I would willingly reject it.
Böyle bir şey yaptıysam, bunu seve seve reddederim.
There needed to be someone who would sell his country because today France cannot willingly fall into our open arms without losing her dignity in her own eyes
Ülkesini satacak biri lazımdı çünkü bugün Fransa kendi gözündeki itibarını kaybetmeden seve seve boynumuza sarılmaz.
Oh, Paul, we can't go on like this, as members of the gang, as if we had joined willingly.
Oh Paul, bu şekilde devam edemeyiz sanki kendi isteğimizle katılmış çete üyesi gibiyiz.
But I never could willingly do anything to hurt you.
Ama hiçbir zaman isteyerek seni incitecek birşey yapmadım.
And so were Colonel Sharpe, Captain Tennick and those other brave men who willingly sacrificed their lives.
Albay Sharpe, Yüzbaşı Tennick ve seve seve hayatlarını feda eden diğer cesur adamlar da öyleler.
Willingly share the throne with you, as Pharaoh.
Firavun gibi seninle tahtı paylaşacağım.
There was a time when I'd hoped you'd become a limb of the Cherne family tree willingly and on your own.
Kendi istek ve arzunla Cherne ailesinin bir üyesi olman için fırsatın vardı.
The stiff-necked slaves die more willingly - than bend their backs in your service.
Köleler size hizmet etmektense ölmeyi tercih ediyor.
She came quite willingly.
Gayet gönüllü geldi.
You came willingly, didn't you?
Gönüllü geldin, değil mi?
I came willingly, Sadi.
İsteyerek geldim.
If it's your farewell gift, I'll willingly give it, too.
Bu senin veda hediyense ben de memnuniyetle veririm.
I willingly discuss my private business for her curiosity... and all I get in return is a cup of coffee.
Kızın merakı yüzünden özel hayatımdan bahsediyorum, karşılığında sadece bir fincan kahve alıyorum.
Suppose his man this time refuses to defend himself... would willingly sit there and force Gant to commit murder.
Bu kişinin kendini korumadığını düşün... olduğu yerde duracak ve Gant'i, cinayete zorluyacak.
We happen to be prisoners on the ship of a man who would willingly destroy the world in order to save it, Mr. Evans!
Dünyayı kurtarmak adına onu bilinçli bir şekilde yok etmek isteyen bir adamın gemisinde esir alındık, Bay Evans!
If they fail to willingly disembowel themselves, make them do it by force.
Eğer kendi istekleriyle karınlarını deşmezlerse zorla yapmalarını sağlayın.
Not willingly, but I would have obeyed.
İsteyerek değil, ama emre karşı gelmezdim.
There is not one of us that would not willingly make war upon Cleopatra.
İçimizde Kleopatra'yla isteksizce savaşacak hiç kimse yoktur.
Before when he summoned you, you went to him willingly.
O seni çağırmadan önce de ona kendi isteğinle gitmişsin.
A woman willingly sacrificed her own life
Kendi canını seve seve veren bir kadın.
Why should you do such a thing so willingly?
Neden böyle bir şeyi gönüllü olarak kabul ettin?
I'd willingly skewer this pretty roaster!
- Ben, bu sevimli kızartmacıcıyı gönüllü bir şekilde şişleyeceğim!
They willingly abandon the right and the duty of any human being
Bu insanlar aslında insan olmada, insanlık hak ve görevlerinden vazgeçmeye yemin ediyorlardı.
And then they will follow you because an individual is nothing, and together they form the masses, and masses must be treated as a woman, and a woman willingly succumbs to power.
" O zaman onları yönlendirebilirsin. çünkü tek başına hiçtirler. Birlikte yığın olurlar ve yığını kadın gibi ele almak gerekir.
Willingly?
İsteyerek mi?
Did he work willingly or was he forced?
İsteyerek mi çalıştı yoksa zorlandı mı?
You've performed them well, apparently willingly.
Görevlerini gayet iyi yaptın, isteyerek yaptığın izlenimi vardı.
And willingly I believe I am 16 going on 17
Ben de seve seve inanırım 16'yım, 17 olacağım
Is there any man here so base that he is willingly a slave?
Burada esir olmamak için savaşmak isteyen biri var mı?
"Though he causes grief, he also has great compassion." "For he does not willingly afflict the children of men."
Dert verse de, büyük sevgisinden ötürü yine merhamet eder ;
I never took a man into the Tower less willingly.
Sizi Kule'ye getirirken ayaklarım geri geri gitti.
- Well, excuse me. - Willingly.
- Eee, Özür dilerim.
william 1771
willie 478
williams 400
willis 102
willing 37
willi 47
williamson 37
william shakespeare 26
william blake 30
willie nelson 18
willie 478
williams 400
willis 102
willing 37
willi 47
williamson 37
william shakespeare 26
william blake 30
willie nelson 18