Wise choice tradutor Turco
135 parallel translation
'You have made a wise choice.
Akıllıca bir seçim yaptın.
You've made a wise choice.
Doğru bir karar verdin.
- Very wise choice, sir. I'll just nip off and shoot meself.
Kendimi kışkırtacağım, sonra da vuracağım.
- Wise choice.
- İyi seçim.
A wise choice, monsieur.
İyi bir seçim mösyö.
Wise choice, Teddy.
Akıllı karar, Teddy.
And my congratulations to you as well for a wise choice.
Bu zekice seçiminiz için sizi tebrik ederim.
Wise choice.
Akıllı seçim.
I can see sahib has made a wise choice.
Görüyorum ki Sahip akıllıca bir seçim yapmış.
A wise choice.
Ona traş losyonu gönder.
You've made a wise choice, Mr. And Mrs. Whiteman.
İyi bir seçim yaptınız, Bay ve Bayan Whiteman.
A wise choice.
Akıllı bir seçim.
It was a wise choice to hide your family name.
Aile adını gizlemek akıllı bir seçimdi.
It was a wise choice.
Akıllı bir seçimdi.
A wise choice.
Akıllı bir seçim Teğmen.
- You've made a wise choice, my dear.
- Zekice bir seçim yaptın tatlım.
You made a very wise choice.
- 55. Çok akılcı bir seçim yaptın.
Wise choice.
Akıllıca.
A wise choice.
Akıllı bir seçim olur.
Wise choice but they will not get far.
Kaçıyorlar. Akıllıca bir karar ama fazla uzağa kaçamazlar.
A wise choice indeed.
Akıllıca bir seçim, aslında.
A wise choice.
Akıllıca bir seçim.
Wise choice.
Zekice.
- That's a wise choice, Jerry.
- Akıllı bir seçim, Jerry.
It's a wise choice, Kitana.
Akıllıca bir seçim, Kitana.
A wise choice, Sir, if one may say so.
Çok akıllıca bir seçim efendim.
Doc, wise choice.
İyi seçim yaptın doktor.
- Wise choice.
- Akıllı seçim.
I trust you'll make a wise choice.
Akıllıca bir seçim yapacağınıza inanıyorum.
Wise choice now to drop your weapon or the girl dies.
Akıllıca bir seçim. Şimdi silahlarınızı bırakın yoksa kız ölür.
Wise choice.
Akıllıca seçim.
- Well, that is a wise choice.
- Bu akıllıca bir seçim.
All I can do is strive to follow your example and to make the wise choice.
benim yapabildiğim herkesin örnek alabileceği akıllı bir seçim yapabilmektir.
Aw, you've made a wise choice, my friend.
Bilgece bir karar, arkadaşım.
- Wise choice.
Kaç basamak? - Altı!
That's a wise choice. You get frequent flyer miles with that.
O kart ile her yere rahatça gidip gelebilirsin.
- Wise choice, madam.
- İyi bir seçim hanımefendi.
A very wise choice you have made, Mr. Hopkins.
Çok akıllıca bir seçim yaptınız, Bay Hopkins.
It's a wise choice, considering the nutrition balance.
Akıllı bir seçim, beslenme dengesini göz önünde bulundurursak yani.
Wise choice.
Akıllı tercih.
Wise choice.
- Akıllı seçim.
And that is a wise choice.
Akıllı bir seçim olmuş.
Wise choice.
Akıllıca bir seçim.
Probably wasn't a wise choice.
Galiba iyi bir seçim değildi.
Think he made a wise choice getting out of acting.
Oyunculuğu bırakarak doğru bir tercih yapmış.
Not a wise choice, Mr. and Mrs. Ranter.
Seçme şansınız yok, Bay ve Bayan Ranier.
You graduates going to sea for the first time are to reap the benefits of their wise choice.
Siz mezunlar, onların yaptığı bu akıllıca seçimin meyvelerini toplamak üzere, ilk defa denize açılacaksınız.
A wise choice, Mr. Palmer.
Akıllı bir tercih, Bay Palmer.
- l think you made the wise choice.
- Bence akıllı bir seçim yapmışsın.
That wasn't a wise choice.
Bu akıllı seçim değildi.
Wise choice, my dear.
Akıllıca bir seçim, hayatım.