Work together tradutor Turco
4,899 parallel translation
So let's work together.
O zaman işbirliği yapalım.
Or maybe you and I will work together after all.
Ya da belki sonuç olarak sen ve ben beraber çalışırız.
But if we work together, We can all go home as friends,
Ama birlikte çalışırsak kardeş kardeş evimize döneriz.
We haven't gotten to work together much yet, but I thought this was a successful mission, and if we keep up with this teamwork, there'll be more successful missions, and plenty more beer, plenty more of...
Birlikte çok fazla çalışamadık ama bence görevi başarıyla yerine getirdik. Ve böyle ekip çalışması yapmaya devam edersek daha çok görevi başarıyla tamamlarız bolca bira, bolca...
I want us to work together.
Birlikte çalışmamızı istiyorum.
My husband's a great guy and a wonderful father, and we used to work together... no problem.
Kocam harika bir insan ve müthiş bir baba. Daha önce de birlikte çalıştık, hiç sorun olmadı.
Maybe we can even get the firm to pick it up, you know, since we do work together.
Belki de firmayı alabiliriz bile, birlikte çalışmak için.
Yes, we do work together.
Evet, birlikte çalışırız.
We work together, yes.
Evet, birlikte çalışıyoruz.
Yeah, we're not telling anyone yet, since married couples can't work together.
Elbette henüz kimseye söylemiyoruz çünkü evli çiftler birlikte çalışamıyor.
I need you to work together and bring out your very best.
Birlikte çalışmanızı ve yapabildiğinizin en iyisini yapmanızı istiyorum.
And we all work together to figure out what is happening so no one gets dead.
Hepimiz birlikte çalışıp neler olduğunu çözeceğiz ve kimse ölmeyecek. Anlaştık mı?
Let's work together here.
Birlikte çalışalım şu davada.
We could work together.
Birlikte çalışabiliriz.
So why don't you guys work together anymore?
İkiniz neden artık birlikte çalışmıyorsunuz?
They seem to produce great results whenever they work together.
Birlikte çalıştıklarında harika işler çıkarıyorlar.
Let's work together.
Birlikte çalışalım.
And this might be your last chance to work together.
Üstelik beraber çalışmak için son şansınız.
We can work together,
Beraber çalışıp bu sorunu çözebiliriz.
We work together it won't.
Biz birlikte çalışıyoruz. Böyle olmaz.
Right, but I think if we work together on this, we could solve it.
Peki ama bu işte birlikteysek, bunu çözebiliriz bence.
The three of us have a higher probability rate of success if we work together.
Üçümüzün beraber daha fazla başarma şansı var eğer beraber çalışırsak.
But the best shot we have of saving our parents is to work together, huh?
Ama ailelerimizi kurtarmak için en iyi şansımız beraber çalışmak değil mi?
Yeah, but Tony and I work together.... on stuff.
Evet fakat Tony ve ben olaylar üzerinde beraber çalışırız.
Well, we need to wait on the tox screen, but if they work together, then yeah, there's a good chance they were similarly exposed.
Peki, beklemek lazım eğer çalışıyorlarsa sonuçlarda, ama birlikte, evet, onlar iyi bir şans var maruz.benzer şekilde
Here on in, we work together.
Şu andan itibaren birlikte hareket ediyoruz.
And maybe the first proof ever of republicans and democrats Actually being able to work together.
Belki de, Cumhuriyetçi ve Demokratların ilk defa... birlikte çalışabileceklerinin kanıtı.
We need to work together.
Birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Ne yapıyorsun sen?
We're gonna have to work together.
Birlikte hareket etmek zorundayız.
And we're both adults, and I think we can still work together well professionally, and I want to keep doing...
İkimiz de yetişkiniz ve bence hâlâ profesyonelce çalışabiliriz. Aynı zamanda da buna devam etmek istiyorum.
Now the wolves work together to wear her down.
Şimdi kurtlar onu birlikte yıpratmaya çalışıyorlar.
Also, I just wanted you to know, um, I think Marcus is great, and... And you're great, and I hope the fact that you and I work together won't prevent you from dating if that's what you want to do.
Ayrıca, bilmeni istedim ki Marcus harika birisi ve aynı şekilde sen de harika birisisin umarım bu olay seninle benim, eğer Marcus'la çıkmak istiyorsan tabii ki iş hayatımızın önünde engel teşkil etmez.
We work together.
Biz birlikte çalışıyoruz.
Learned from experience when two people work together, it's better to keep things strictly professional.
Açıkçası profesyonel kalmak daha iyi.
That we will continue to work together as king and queen, but that I will be your wife in name only.
Kral ve Kraliçe olarak kalmaya devam edeceğiz ama, sadece kağıt üzerinde senin karın olacağım.
You'd have a fresh start, the two of you would work together.
Birlikte çalışarak yeni bir başlangıç yapabilirdiniz.
- He knew how hard it would be... to get people to work together to save the species instead of themselves.
- Çünkü insanları kendilerini değil de ırkı kurtarmak için çalıştırmanın zorluğunu biliyordu.
You know, putting chords together and why certain things work.
Birlikte akorları ayarlarız ve bazı şeylerin çalışma biçimini irdeleriz.
Adam's in a... Negativity vortex, and he put together this email to scare the crap out of everyone in the family, which is now starting to work.
Adam bir olumsuzluk girdabında, herkesin ödünü koparmak için bütün aileye bu postayı göndermiş, ki işe yaramaya başladı yani.
Um, I thought we could just leave from the office after work and drive together.
İşten sonra belki beraber çıkabiliriz diye düşündüm.
I always wanted you and me to work on a project together.
Hep, birlikte bir işe girmeyi istemişimdir. Şimdi televizyonun sesini bayağı açalım da çocuklar seks yaptığımızı anlamasın. O zaman yapalım!
And putting it back together made me realize how much work you put into it.
Bayıldım. Hem parçaları birleştirirken ne kadar emek döktüğünü de fark etmiş oldum.
If spirits and humans are gonna live together, we have to work with each other.
Eğer ruhlar ve insanlar beraber yaşayacaklarsa beraber çalışmak zorundayız.
It's... It's a great place for musicians to get together and just work it out.
Müzisyenlerin bir araya gelip ortaya bir şey koyması için çok uygun bir yer.
It means we can work this out, you know, and still be in here together.
Bir yolunu bulup, burada birlikte olacağız demek bu.
- And now your second assignment, which is the most important thing, basically, since we started to work together, - Yeah.
- Tamam.
She and I work at the lab together.
Laboratuvarda beraber çalışıyoruz. Merhaba.
You and Condé work well together.
Sen ve Conde beraber çok iyi iş başardınız.
We work well together.
Beraber çok iyi çalıştık.
BUT IT'S ENOUGH TO SET GRAVITY TO WORK, PULLING GAS TOGETHER.
Ancak, çekim kuvvetinin çalışmasına yetecek kadarı gazları bir araya topladı.
Let's buy new sneakers and let's work out together starting tomorrow morning.
Sana yeni spor ayakkabılar alalım ve yarın sabahtan itibaren antrenman yapmaya başlayalım.
together 2280
together forever 35
together again 49
togethers 19
work in progress 22
work it 115
work your magic 26
work for you 20
work stuff 34
work here 19
together forever 35
together again 49
togethers 19
work in progress 22
work it 115
work your magic 26
work for you 20
work stuff 34
work here 19
work it out 99
work hard 130
work with me 70
work faster 33
work harder 35
work with me here 27
work is work 17
work out 27
work to do 24
work fast 26
work hard 130
work with me 70
work faster 33
work harder 35
work with me here 27
work is work 17
work out 27
work to do 24
work fast 26