Work is work tradutor Turco
40,728 parallel translation
- Nice work!
- İyi iş!
Good work, Jan.
İyi iş çıkardın, Jan.
That didn't work out.
- O iş yattı.
Even when we played, he made it feel like work.
- Oynarken bile onun sayesinde iş gibi geliyordu. - Yavaş.
But I did good work.
Ama iyi bir iş çıkarmıştım.
I want them to feel good about the work they've done here.
Burada yaptıkları iş konusunda kendilerini iyi hissetmelerini istiyorum.
- Which is where we work. - These are not my immediate concerns.
- Bunlar benim acil endişelerim değil.
What type of work had you done for him over the years?
Yıllar boyunca onun için ne tür bir iş yaptın?
A writer is always entitled to his intention just as the reader is always entitled to his interpretation of the work.
Okuyucunun yorumunda söz sahibi olması gibi yazar da her daim çalışması üzerinde söz sahibidir.
Must be hard work.
Zor bir iş olmalı.
Be able to get some work done, no distractions.
Birkaç iş bitirirler, dikkatlerini dağıtacak bir şey olmaz.
The writer and the stranger start talking and the writer offers the stranger some work'cause he feels sorry for him.
Yazar ve yabancı konuşmaya başlıyor ve yazar, yabancıya acıdığı için ona iş teklif ediyor.
I mean, he wants to be a nice guy, so he offers him work...
Nazik birisi olmaya çalışıyor, Jack'e iş öneriyor...
Got a lot of work to do tomorrow.
Yarın yapacak çok iş var.
- I don't know how jobs work.
- İş dünyası nasıl çalışır hiç bilmem.
- Yeah, this crazy dude I used to work with. He's...
Evet, eskiden birlikte çalıştığım manyak biri onunla iş yapacak.
- Nice work in DC...
- Washington'da iyi iş çıkardın. - Peki.
My work is my word, it cannot be rigged up.
Benim işim kelimelerimde. Uydurulamaz.
Your life's work, come on Jenny.
Hayatini adadiğin is. Hadi ama, Jenny.
I'm gonna taking that stone, Deliver you to Ahmanet... and then my work here is done.
Tasi alacağim, seni de Ahmanet'e teslim edeceğim ve görevim bitmis olacak.
And an hour late for my work-focused interview.
İş odaklı mülakata da bir saat geç kaldım.
What if I wanna hire like a deckhand, somebody to work on my boat for me with me?
Peki ya bir güverte tayfasıyla iş yapmak istesem, Yani teknemde benimle çalışacak birileri?
"In an effort to inject new blood into the failing greeting card industry," the governor is limiting contestants to amateurs and... "out-of-work professionals."
Darboğazdaki tebrik kartı sektörüne taze kan kazandırmak için, bu yarışmaya sadece amatör yazarların ve işsiz profesyonellerin katılmasına izin verilecek.
I never brought my work home with me.
Hiçbir zaman eve iş getirmedim.
Besides... hating a whole race of folks, now that's an awful lot of work.
Ayrıca... bir ırkın tamamından nefret etmek epey yorucu bir iş.
I'm sorry, I'm afraid it's Take Your Daughter To Work Day, and I guess I take even the most off-brand holiday seriously.
Kusura bakmayın, bugün Kızını İş Yerine Getir Günü ve ben de bu en önemsiz özel günü ciddiye aldım.
What I enjoy of my work. Is to teach people to take care of themselves.
İşimin sevdiğim yanı, insanlara kendilerine nasıl bakmaları gerektiğini söylemek.
My uncle can get you work. Look! The state is inviting artists.
Amcam sana iş verecek, ve bak, devlet, sanatçıları davet ediyor.
In Kiev there's work for you and you can send back money so we can eat.
Kiev'de senin için iş varsa bize yemek bulmamız için para gönderirsin.
I have been forced to leave the academy and found work as a rag and bone man, where we traffic in the keepsakes of ghosts, the ones we have lost in this terrible famine.
Akademiden ayrılmaya zorlandım ve eskici olarak iş buldum. Bu korkunç kıtlık döneminde, yadigarlarını satan insanların mallarını taşıdım.
Nice work, deputy.
Güzel iş, milletvekili.
This better work.
Bu daha iyi iş.
The question is whether or not you're willing to do wet work.
Soru, ıslak çalışmaya istekli olup olmadığınız.
The work is not the way I think, but I appreciate it all.
İş sandığım gibi değilmiş ama yinede saol. Ne yapıyorsun?
It will not escape from you until your work is done.
Göreviniz tamamlana kadar da sizi bırakmayacak.
Good work, little friend!
İyi iş, küçük dostum!
Get back to work, woman.
İş başına kadın.
It's hard work but the hours are flexible and I can take Maddie along.
Zor iş ama saatleri esnek ve Maddie'yi yanımda götürebiliyorum.
Your right hand's almost an entire size bigger than your left - hard manual work does that.
Sağ elin neredeyse sol elinden bir beden büyük, ağır iş bunu yapar.
Work is the best antidote to sorrow, Mrs Hudson.
Çalışmak, hüznün en iyi panzehiridir, Bayan Hudson.
try something new, huh thank you to work miss Sally did you set him straight with your lawyerly powers of persuasion is he ready to start training?
Yeni bir şey deneyelim, huh Çalışma için teşekkür ederim Bayan Sally Avukatı olarak onu ikna gücünüzle hazırladınız mı bari
Get him this is only going like five miles an hour we'll work up to the higher speed right after you take your nap nap!
Geçmek mi Bu şey saatte sadece 10 km hızla gidiyor anca Siz şekerleme yaptıktan sonra daha da yüksek hızlara da çıkarız
Come on you've done the work now move on to the next phase and reap the reward the racing is the reward not the stuff.
Yapmaa Sen başarılı oldun şimdi bir sonraki aşamaya geç Ve ödülünü topla
I'm just not getting anywhere with the trainee if anything I've gotten slower not faster shit buddy it'll work out just tell me what your problem is now stay right here with you till we fix it that's just it mater I don't know I.
Eğitimde arpa boyu bile yol alamıyorum Hızlanmayı bırak yavaşladım hatta ahh be dostum bir yolu bulunur Sen sorunun ne olduğunu söyle
how is that it gonna work, work for me, I'm good.yeah what ever she says it you didn't show up in Florida for qualifying so you'll be starting dead last
Nasılım? İş görür, bende görmüştü, bence de görür Sıralama turları için Floridaya gitmedin
HUD was a master of letting the other cars do the work for him he used to say, playing to him is like you were two June bugs on a summer night he stole that form me drafting, I've never had to do that
HUD diğer arabaları çalıştırma Konusunda büyük bir ustaydı Bir yaz gecesi 2 mayıs, 4 eylül birbirine sarılması gibi yapış onlara derdi O lafı benden çaldı
now the question is did it work?
İşe yarayıp yaramadığını şimdi görücez?
Best I could do in the time frame boss yeah, that'll work why are you doing this!
Bu kadar sürede bu kadar oldu patron Evet, bu iş görür Bunu neden yapıyorsun, kendin söyledin bu son şansın olabilir McQueen
The work is about the history, not the person who uncovers it.
İş, tarihle, Onu keşfeden kişi değil.
This line of work is criminal.
Bu iş kolu suçtur.
This is not going to work.
Bu işe yaramayacak.
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
work stuff 34
works for me 181
working late 62
work here 19
work it out 99
working hard 48
working together 81
work hard 130
working on it 161
work stuff 34
works for me 181
working late 62
work here 19
work it out 99
working hard 48
working together 81
work hard 130
working on it 161
work with me 70
working girl 21
work faster 33
working out 31
work harder 35
work together 45
work with me here 27
work out 27
working people 18
work to do 24
working girl 21
work faster 33
working out 31
work harder 35
work together 45
work with me here 27
work out 27
working people 18
work to do 24