You'd better be tradutor Turco
1,782 parallel translation
So you're saying... it'd be better if I'd never met Rika?
Bu yüzden, Rika'nın baş hekimi olarak ona kızdım.
And when you have no other habitats to spread into, no other populations to interbreed with, no walla ibex in captivity, you'd better be sure that you can protect that one last piece of cliff that they have.
Ve onları yayacak başka hiçbir doğal ortamınız yoksa melezleme yapacak hiçbir tür yoksa, hiçbir walia koruma altında değilse sahip oldukları son uçurumu koruyabileceğinizi garanti etmelisiniz.
You know what, if it makes you feel better, we can go out, and the polls will be open for...
Eğer daha iyi hissetmeni sağlayacaksa dışarı çıkabiliriz ve sandıklar açı...
Well, you'd better know so...'cause there's gonna be ten times hotter ones... backstage at the Kyle Gass Project.
Becerebilirsen iyi olur çünkü... bundan on kat daha güzelleri seni... Kyle Gass Projesinin perde arkasında bekliyor.
I tried to convince him you'd be better.
Onu sen daha iyi olursun diye ikna etmeye çalıştım.
If Damian could come with you, I think it'd be better.
Damian da gelirse daha iyi olur.
- Staff thought you'd be better off.
- Yetkililer uzaklaşmanı uygun görmüş.
I really thought you'd be better off without me.
Ben olmadan daha iyi durumda olacağınızı düşünmüştüm.
- Oh, good. Unless, of course, you think they'd be better off in a nice military academy.
Tabii onları askeri okula göndermeyi düşünmüyorsan...
And, you know, when we picked up Jen, I kinda figured she'd be better to get you in the room than me.
Jen'i aldığımız zaman onun seni odaya benden daha kolay getireceğini düşündüm.
Well, if you'll excuse me, I'd better be off, I got a million and one things to do.
Eğer kusura bakmazsanız, izninizle. Yapacak bir sürü işim var.
You'd be better off in a home, where you'd be looked after.
- Bir bakım evinde daha iyi olurdunuz.
If I didn't know you better, you'd be arrested too.
Seni daha yakından tanımasaydım, şu anda sen de tutuklanırdın.
You'd better be careful, young lady.
Ve ona aşık değilim.
Don't you think it'd be better if we got a little closer?
Biraz daha yaklaşırsak daha iyi olmaz mı?
So, perhaps you'd be better off sitting somewhere else.
Belki başka yere otursan daha iyi.
And you'd better not tell her, unless you want these tongs to be a permanent part of your anatomy.
Ve bu maşayla, Bir tarafınızı kopartmamı istemiyorsanız öğrenmeyecek.
You'd better be sure, Andrea, that I don't have anything,'cause Simon and Schuster is coming.
Elimde hiçbir şey olmadığından emin olsan iyi olur, Andrea... Çünkü "Simon and Schuster" geliyor.
It'd be even better if you could stop by.
Hatta uğrayabilirsen daha iyi olur.
Well, you'd better be saying what I think you're saying.
Şey, ne diyeceğini düşündüğüm Şeyi söylersen iyi olur.
- You'd be better off with me on your line.
Onun yerine beni almalısın. Olmaz.
She'd better be,'cause I'm bringing 20 people to that barbecue you're giving for me.
Öyle olsa iyi olur, .. çünkü benim için vereceğin mangal partisine 20 kişiyi davet edeceğim.
'Tell me what it is, and you'd better not be lying.'
Neyim olduğunu söyle ve sakın bir yalan uydurma. " dedi.
I'd be better off having you on my side than letting you get in the way.
Karşımdan ziyade yanımda olmanı tercih ederim.
I know that. You'd better not be doing this for fun
Biliyorum Bunu eğlenmek için yapmıyor olsan iyi olur.
I'd be better if you'd get your knee off my spleen.
Dizini dalağımın üstünden çeksen daha iyi olurdum.
You know? It'd be better to bring my lunch up here.
Bilirsin yukari kendi yemegini getirmek iyidir.
- Okay, you'd better be quiet, buddy.
- Tamam, sessiz olsan iyi olur, ahbap.
Believe me, sweetheart, you'd be better off.
İnan bana, hayatım, bir şey olmayacak.
You'd better not be hiding him.
Umarım onu saklamıyorsunuzdur.
You know what'd be better?
Bakın şu daha iyi olurdu...
You'd be better off in a bin bag.
Çöp torbasında olsan daha iyi.
You'd better not be selling no damn drugs in my house.
Benim evimde uyuşturucu falan satmıyorsundur umarım.
[Bailey] Tucker Jones... you'd better be lying in the street somewhere dead, mister, because when I get my hands on you...
Tucker Jones... Caddenin bir yerinde ölü olarak uzanıyor olsan iyi olur. Çünkü, seni elime geçirdiğimde...
You don't think she'd be better off without you. Right.
Sensiz iyi olacağını düşünmüyorsun.
It might be better if you waited outside.
Dışarıda bekleseniz daha iyi.
You'd better not be wasting Luthor's time, Grodd.
Luthor'un vaktini harcamasan iyi edersin Grodd.
So've I. You'd better not be yanking our chain here, Dodds.
Benim de. Zincirimizi burada birden çekmesen iyi olur, Dodds.
And you'd be far better looking.
Sen de daha yakışıklı olurdun.
You know, I think maybe I'd be better off at home.
Biliyor musun? Belki eve gitsem daha rahat edeceğim.
- You'd better be right.
- Henüz değil. Haklı olsan iyi olur.
I thought you'd be better at rubbing wood.
Hâlâ şutlanması gereken birkaç müşteri var.
I thought you'd be in a better mood, what with saving a child's life and all.
Kendini iyi hissedersin diye düşünmüştüm. Çocuğu kurtardın.
Well, you'd better get a move on. Why, it will be morning.
Güneş doğmadan önce elinizi çabuk tutmalısınız.
You know, I hate to even suggest this, but maybe you'd be better off with an established auction house like Sotheby's.
Bilirsiniz, Bunu önermekten nefret ederim, ama belki de Sothbey's gibi müzayede mağazaları ile anlaşırsanız daha çok kazanırsınız.
But now you'd better have a toothbrush on you, son, because it's gonna be baby booking tonight.
Fakat şimdi, yanında bir diş fırçası olsaydı daha iyi olurdu evlat. Çünkü bu geceyi ıslahevinde geçireceksin.
You'd almost be better off if you had a new rape victim and a fresh scene.
Eğer yeni bir tecavüz olayı... daha olursa daha hızlı ilerleyebilirsiniz.
Jamie, get me a soda and it'd better be cold, or I'm gonna brain you.
- Bir tane balon alamazsın. Kadın 50 yaşında. En az iki tane lazım.
You'd better be,'cause I'm Billy Reed.
Korksan iyi olur, Çünkü ben Billy Reed'im.
Owen, first thing, get a hold of Chandler and Bell, cos I think they're lying. Ianto, if he needs back-up, then you'd better be on stand-by.
Owen, ilk olarak, Chandler ve Bell'i tut, çünkü yalan söylüyorlar. Ianto, desteğe ihtiyacı olursa, yedekte kal.
You'd be better off conducting this research back on Atlantis.
Bu araştırmayı Atlantis'te yürütmeye devam etsen iyi olacak.
you'd better believe it 24
you'd better be careful 19
you'd better watch out 24
you'd better 93
you'd better come in 34
you'd better not 25
you'd better go 90
you'd better go home 18
you'd better hurry up 17
you'd better hurry 34
you'd better be careful 19
you'd better watch out 24
you'd better 93
you'd better come in 34
you'd better not 25
you'd better go 90
you'd better go home 18
you'd better hurry up 17
you'd better hurry 34
better be careful 25
better be good 17
better be 31
bebe 93
beyonce 24
bela 54
belle 613
beatrice 271
because 7201
beni 31
better be good 17
better be 31
bebe 93
beyonce 24
bela 54
belle 613
beatrice 271
because 7201
beni 31