You heard that tradutor Turco
6,386 parallel translation
Because I am not sure if you heard that, but there is going to be a wedding.
Çünkü bunu duydun mu emin değilim ama bir düğün olacak.
You heard that? Yeah.
- Duydun demek.
I heard you mention that name before.
Önceden de o adı anmıştın.
I've never heard you say that before.
- Önceden söylediğini duymamıştım.
Hum that tune you heard today.
Bugün duyduğun melodiyi mırıldan.
I'm sure you've heard that my brother, Jared, is going to have a new day in court.
Eminim kardeşim Jared'i duymuşsundur, yine mahkemeye çıkacak.
Yeah, I've heard that before. Next time you show up late, turn your ass around and go back out the door.
Bir daha gecikirsen, götünü dön ve kapıdan çık git.
- You know, I heard that. And I have to say, I think it's stupid.
- Bunu duydum ve çok aptalca bulduğumu söylemeliyim.
I'm sure you've heard that we're engaged.
Eminim nişanlandığımızı duymuşsundur.
All I've heard you say is that you have no hope and that this is your hell, so if it's so bad, why don't you just end it?
Sürekli umudunun olmadığını ve senin cehenneminde olduğumuzu söylüyorsun. Madem bu kadar kötü neden bir son vermiyorsun?
All I've heard is that he's very angry with you.
Tek duyduğum şey sana çok kızgın olduğu.
You've heard about "the one that got away."
'Tek olan gitti'sözünü duymuşsundur.
Audrey heard you coming on her radio, and when she saw you pulling up with that Cannon, she peaced out.
Audrey telsizden senin geldiğini duydu ve seni elinde o tüfekle görünce hemen sıvıştı.
I heard that you were told he needed protection.
Sana korunmaya ihtiyacı olduğunu söylemişler.
I heard that you do what the police should be doing.
Senin, polisin yapması gerekenleri yaptığını duydum.
I heard that Tony's... blast from the past took you down kind of hard.
Tony'nin eski flörtünün sana sertçe çarptığını duydum.
- And you wanna be heard. - Well, there is that.
Konu da bu ya, saklanıp, ortalıkta gizli saklı dolanmak istemiyorum.
- No. And have you heard anything about what could be the attitude of Hong Kong authorities towards this case, whether they've contacted you or asked you anything about the whereabouts of Snowden and whether that is another...
Peki ne olabileceği hakkında herhangi bir şey duydunuz mu Hong Konglu yetkililer bu konu hakkında size bir şey sordu mu sizinle bağlantıya geçti mi ya da Snowden'ın nerede olduğuna dair veya başka birinin varlığına dair bir şey sordu mu?
We heard that you were the greatest collector of magic in all the Land.
Bütün diyarlar içerisindeki en büyük büyü koleksiyoncusunun sen olduğunu duyduk.
Have you heard the one about the nurse, the anorexic, And the cheerleader that all walk into a homecoming?
Hiç bir hemşire, bir anoreksik ve bir ponpon kızın mezuniyet balosuna gittiğini duydunuz mu?
Heard you telling that girl stories.
O kıza hikâyeler anlattığını duydum.
And I heard that you were a lurker who was spying on my life.
Ben de beni gizlice izlediğini duydum.
I'm sorry that you heard what I said.
Söylediğim şeyi duyduğun için çok üzgünüm.
We heard that gunshot before. We were sure you were dead.
Daha önce bir silah sesi duyduk.
When I heard that you were a mother, well, there were no words to describe the way I felt.
Anne olduğunu öğrendiğimde ne hissettiğimi anlatacak kelime bile yoktu.
You guys heard about that rumor that I had sex with the DARE officer?
DARE memuruyla seks yaptığım hakkındaki dedikoduları duymuşsunuz.
Wait, I heard that Liz Stephens and her friends go to Seneca Park, you know, by the river.
Liz Stephens'la arkadaşlarının nehrin yanındaki Seneca Park'a gittiklerini duydum.
You should have heard the boys roar about that.
Erkeklerin nasıl yaygara kopardıklarını görmeliydiniz.
That's the worst ghost impression I've ever heard. This is the worst ghost impression you've ever heard?
- Bu duyduğum en kötü hayalet taklidi.
That would be like if you heard Springsteen was on this list.
Tıpkı Springsteen'in listede olduğunu duymuşsun gibi olurdu.
Have you heard the tale of Craig's mom's bush and the night that it saved us from drones?
# Craig'in annesinin çalılığı ve # ve onun bizi drone'lardan kurtardığı masalı duydunuz mu?
Oh, good,'cause I heard you were still poor And that you were working as a waitress.
Güzelmiş, çünkü duyduğuma göre hala fakirmişsin ve garsonluk yapıyormuşsun.
I heard you guys found that Meachum kid's body.
Meachum'un çocuğunun cesedini bulduğunuzu duydum.
You mentioned it and I recalled that I had heard there was a sacred shrine in Beauvais.
Bana söylediğinde hatırladımki, orada kutsal bir türbe olduğunu duymuştum.
I heard you found the DNA on that wrench.
İngiliz anahtarında DNA bulduğunu duydum.
I haven't heard anything, if that's what you're asking me.
Bir şey duydun mu diye soruyorsanız, duymadım.
Maybe something you heard or saw that David didn't?
Belki David'in duymadığı ya da görmediği bir şey?
See, I just heard that you are hitting the open seas tomorrow after all.
Yarın açık denizlere açılacağını duydum biraz önce.
Have you heard these rumors that your husband is sleeping with an intern in the governor's office?
Kocanızın Valilik makamında bir stajyerle yattığı dedikodusunu duydunuz mu?
Heard you the first 10 times. That a list of every subject you're a doctor in?
- Doktor olduğun konuların listesi mi bu?
His next door neighbor said that she heard fighting a few minutes after you got to the house.
Komşusu eve girmenizden birkaç dakika sonra kavga sesleri duyduğunu söyledi.
If you had to describe go-go for someone that has never heard it before, - how would you describe it?
Go-go'yu daha önce hiç duymamış birine anlatman gerekse nasıl anlatırsın?
He says, "Would you play drums with us on the Country Music Awards a song that we're recording the day before the show that nobody's ever heard?"
Bana "Country müzik ödüllerinde bizimle birlikte bateri çalar mısın?" diye sordu. "Şarkıyı törenden birkaç gün önce bitirdik. Kimse dinlemedi." dedi.
How would you describe the Elevators for someone that's never heard'em?
Elevator'ı hiç duymamış birine nasıl tarif edersin?
Your name's Jake- - you never heard that?
- Adın, Jake, bunu hiç duymadın mı?
I've heard that you lost your Christmas spirit.
Noel ruhunu kaybettiğini duydum.
I'd rather hang on to every moment that I ever held you or every laugh that I ever heard, every shred of happiness that we ever had.
Ya da gülüşünü aklıma getirirdim. Yaşadığımız en küçük mutluluk bile yeterdi.
I heard that you drove your car into the grill and then blew yourself up so that you could trigger some explosion.
Arabanı bara doğru sürüp bir patlamayı tetiklemek için kendini havaya uçurduğunu duydum.
I mean, I guess I always knew you were a little kid once, but I couldn't picture it till I heard that.
Senin de bir zamanlar küçük bir çocuk olduğunu biliyordum ama bunu duyana kadar gözümde canlandıramamıştım.
You see, she got bored with me in Rio, and then I heard that she took up with the Cuban on the boat.
Rio'da benden sıkıldı, sonra duydum ki teknede bir Kübalıyla tanışmış.
You heard it spoken that your master rose up, out of the bonds of slavery...
Efendinin kölelikten zirveye uzandığını duymuşsundur.
you heard me 949
you heard it 84
you heard wrong 40
you heard the man 286
you heard right 51
you heard me right 19
you heard her 244
you heard 289
you heard him 499
you heard of him 22
you heard it 84
you heard wrong 40
you heard the man 286
you heard right 51
you heard me right 19
you heard her 244
you heard 289
you heard him 499
you heard of him 22
you heard about that 64
you heard of it 17
you heard them 29
you heard what she said 52
you heard what he said 73
you heard the doctor 19
you heard the lady 82
you heard the captain 17
you heard mr 16
you heard what i said 61
you heard of it 17
you heard them 29
you heard what she said 52
you heard what he said 73
you heard the doctor 19
you heard the lady 82
you heard the captain 17
you heard mr 16
you heard what i said 61
heard that 42
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25