You know what happened tradutor Turco
3,737 parallel translation
You know what happened, but I'm fine.
Neler olduğunu biliyorsun. Onun dışında iyi sayılırım.
Do you know what happened to your predecessor?
Senden önceki komutanın kaderini biliyor musun?
Because you know what happened when Hercules cut off one of the heads of the hydra?
Çünkü Herkül çok başlı yılanın başlarından birini kestiğinde... -... ne olduğunu biliyor musun?
You know what happened with Lexomycin?
Lexomycin olayında ne olduğunu biliyor musun?
I think you know what happened.
Bence ne olduğunu biliyorsun.
But you know what happened?
Ne olduğunu biliyor musun?
I mean, do you know what happened to her?
Ona ne olduğunu biliyor musunuz?
You know what happened in Vilina vlas during the war?
Savaş sırasında Vilina Vlas'ta neler olduğunu biliyor musunuz?
Do you know what happened to Stiles's father?
Stiles'ın babasına ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what happened to Siegel?
Siegel'a ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what happened?
Ne olduğunu biliyor musun?
How do you know what happened to my ancestors hundreds of years ago?
Yüzlerce yıl önce yaşamış akrabama ne olduğunu sen nereden biliyorsun?
You know what happened to him.
Basina gelenleri biliyorsun.
I just- - I wish I could remember more of what happened, you know?
Keşke ne olduğunu tam olarak hatırlayabilseydim.
You don't know that. I'm gonna keep looking till we figure out what really happened.
Gerçekte neler olduğunu bulana kadar etrafa bakacağım.
Do you know what would've happened then?
O zaman ne olurdu biliyor musun?
I know what happened, but you haven't spoken to me in weeks, and I'm just asking how you are.
Ne olduğunu biliyorum. ama haftalarca benle konuşmadın, ve ben sadece nasılsın diye soruyorum.
You're my dad and I don't know what I'd do if anything ever happened to you.
Sen benim babamsın ve sana bir şey olursa ne yaparım bilmiyorum.
Look, I know how difficult this is for you, but I need to know what happened to Dr. McCormick.
Bunun sizin için ne kadar zor olduğunu biliyorum ama Dr. McCormick'e ne olduğunu öğrenmem gerekiyor.
Look, I don't know how to get my head around any of this, but I do get that no matter what happened to you, this must all be scary.
Bak, tüm bunlara nasıl inanacağımı bilmiyorum ama sana her ne olduysa bunun korkutucu olduğunu tahmin edebiliyorum.
I don't know what happened last night, but I'm pretty sure you saved my life.
Dün gece ne oldu bilmiyorum ama hayatımı kurtardığından oldukça eminim.
Look, you took those pictures, and you had the camera the whole time, so I don't know what happened, but I'm not getting in trouble for it.
Bak, fotoğrafları sen çektin kamera da sendeydi. Ne olduğunu bilmiyorum ama bunun cezasını ben çekmeyeceğim.
If you ever had a heart, I don't know what happened to it.
Kalbin hiç oldu mu bilmiyorum ama ona ne oldu acaba?
Amir, I don't know what happened to your brother, but I am telling you, we didn't kill him.
Amir, kardeşine ne olduğunu bilmiyorum. Ama onu öldürmediğimizi sana söylüyorum.
Look, I know what happened the night Joe took you to Windsor.
Bak, Joe'nun seni Windsor'a götürdüğü gece olanları biliyorum.
I don't know if you've heard what happened with the Thyme and Tide?
Thyme Tide'da ne olduğunu duydun mu bilmiyorum.
They can just say... what happened to him, you know?
Ona neler olduğunu bize açıkça söyleyebilirler.
I think what happened to her last night, you know, tripped her out so much, she has to go.
Dün gece olanlar onu çok kötü etkilemiş, gitmesi gerek.
Because I thought what happened was that Johnny attacked her, you know?
Çünkü yaşananların Johnny'nin ona saldırması olduğunu sanıyordum.
I don't know what happened between the two of you, but I need to save my team and protect Aunt May.
İkiniz arasında ne oldu bilmiyorum fakat takımımı kurtarıp May Yengemi korumalıyım.
I know more about what happened in that oil field than you think...
O petrol sahasında yaşananlar hakkında sandığından fazlasını biliyorum.
And then you flip a switch and everything goes ballistic, and I don't know what happened but you're gonna tell me Alec, I swear to god!
Ve sen bir düğmeyi çevirdin ve bir şey oldu ve ne olduğunu bilmiyorum ama bana anlatacaksın Alec, Tanrıya yemin ederim ki!
I know what happened to you when you were young... but there is always another way.
O bizim bebeğimiz! Sana küçükken ne olduğunu biliyorum... ama her zaman bir çıkış yolu vardır.
You know, some day we're gonna have to talk about what happened on that train.
Biliyorsun günün birinde o trende neler olduğunu konuşmamız gerekecek.
And I know you can tell me what happened.
Ve sende bana neler olduğunu anlatabilirsin..
Probably don't need to mention what happened or what was said or what you thought was said, you know...
Ne olduğundan, ne söylendiğinden ne söylendiğini düşündüğünden bahsetmemize gerek yok.
You already know what happened.
Ne olduğunu zaten biliyorsun.
I'm following you because you brought an Original to werewolf country, which is pretty much the same reason why everybody else skedaddled, and if you want to know what happened to the people in that family tree,
Seni takip ediyorum, çünkü bir kurt adam şehrine Köken bir vampir getirdin. Diğer herkesin zamanın kaçmasının da yegâne sebebi buydu. Soy ağacındaki insanlara neler olduğunu merak ediyorsan sana kısaca özetleyeyim.
How would Lisa know? How did you not tell her what happened in Africa?
Ona Afrika'da neler olduğunu nasıl anlatmazsın?
You know, I'm sorry about what's happened to him.
Başına gelenler için üzgünüm.
Derek, I know what you're thinking... that I'm using you, that everything that has happened between us is a lie, or that I'm evil.
Derek. Ne düşündüğünü biliyorum. Seni kullandığımı düşünüyorsun.
You know the photo in the bar, the one that Freya was in. Do we know what happened to it?
Barda Freya'nın içine girdiği resme ne olduğunu biliyor musunuz?
You work for the Von Kesslers, and you want to know what the hell happened in Dusseldorf.
Von Kessler'lar için çalışıyorsun ve Düsseldorf'ta ne olduğunu bilmek istiyorsun.
I don't know what happened between the two of you. In that barn, but she is not Lexie anymore.
Barakada ikinizin arasında ne olduğunu bilmiyorum ama o artık Lexie değil.
You know, I've been thinking about what happened down in that basement.
Bodrumda olanları düşünüyordum da.
I didn't know who you were or what really happened.
Kim olduğunuzu ya da tam olarak ne olduğunu bilmiyordum.
I don't know what happened between you and Gemma.
Gemma ile aranızda ne oldu bilmiyorum.
I don't have to know what happened to know you feel betrayed by those you trusted most.
Olanları bilmek zorunda değilim en çok güvendiklerin tarafından ihanete uğradığını bilmem yeterli.
I know how bad this feels but I think you should go back, take another look at what happened.
Ne kötü bir his olduğunu biliyorum. Ama bence geriye dönüp, olanları bir kere daha değerlendirmelisin.
At times like this, there's not much you can say, especially if you don't know what happened.
Böyle zamanlarda söyleyecek fazla şey yoktur. Özellikle ne olduğunu bilmiyorsan.
You know, no one blames you for what happened with Pelant.
Pelant ile olanlardan dolayı kimse seni suçlamıyor.
you know 156049
you know what 23733
you know that 5741
you know the drill 277
you know what i'm saying 653
you know me too well 26
you know what i mean 2419
you know it 920
you know who i am 419
you know what they say 484
you know what 23733
you know that 5741
you know the drill 277
you know what i'm saying 653
you know me too well 26
you know what i mean 2419
you know it 920
you know who i am 419
you know what they say 484
you know i love you 234
you know that i love you 32
you know what you did 62
you know me 1258
you know what i'm thinking 71
you know where to find me 273
you know what to do 433
you know something 619
you know what this means 169
you know what time it is 65
you know that i love you 32
you know what you did 62
you know me 1258
you know what i'm thinking 71
you know where to find me 273
you know what to do 433
you know something 619
you know what this means 169
you know what time it is 65