You mentioned tradutor Turco
4,016 parallel translation
Oh, God, you know, if I had a dollar for every time you mentioned that goddamn war, I would buy a tank and I would blow your fat fucking head off.
Allah'ım, şu koduğumun savaşından her bahsedişinde bir dolar alsaydım biriken parayla tank alır ve o kalın kafanı uçururdum.
I got a hit off of one of the names you mentioned.
Sözünü ettiğin isimlerden birinde ipucu yakaladım.
You mentioned it.
Sen açtın ladını.
You mentioned you knew Dr. McCormick?
Dr. McCormick'i tanıdığınızdan bahsetmişsiniz sanırım?
What about if we agreed a slightly higher price than you mentioned in the advert?
Peki ilânda bahsedilenden biraz daha yüksek bir fiyat versek olur mu?
I was trying to find out about that field you mentioned.
Sözünü ettiğin şu arazi hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum.
You mentioned a son.
Bir oğlun olduğunu söylemiştin.
That line you mentioned- - we just crossed it.
O bahsettiğin çizgiyi şimdi geçtik.
You mentioned that the magazine was gonna be branching out into features with a little more edge.
Derginin görev özellikleri arasına yeni görevler girince daha büyük bir avantajla yayınlayacağınızı söylemiştiniz.
Earlier, you mentioned that with this so-called "Titan ability" it would be possible to retake this city.
Az önce onun "Dev gücünden" yararlanarak şehrimizi geri alabileceğimizi söylemiştin.
You mentioned that place, the Boiling Sea.
Kaynayan Deniz'den bahsetmiştin.
Eric, you mentioned doing some handyman work.
Eric, bazı tamir işleri yaptığından bahsetmişti.
You mentioned your girlfriend knew some of the competitors from the rodeo.
Kız arkadaşının rodeodan bazı yarışmacıları tanıdığından bahsetmiştin.
I recall you mentioned something about nightmares and insomnia.
Kabus gördüğünü ve uyuyamadığını söylediğini hatırlıyorum.
Kinda wished you mentioned that before the whole schnauzer story.
Ben şu köpek hikâyesini anlatmadan önce anlatsaydın diyorum keşke.
I knew you were in the game the minute you mentioned Henry that first night after therapy.
Terapiden sonraki gece Henry'den bahsettiğin anda seninde işin içinde olduğunu biliyordum.
What was that current you mentioned?
Az önce sözünü ettiğin gerilim ne?
- but you mentioned it anyway'cause he's excited.
- Ama yine de bahsettin çünkü o da heyecanlandı.
I can't believe you mentioned option three.
Üçüncü seçenekten bahsettiğinize inanamıyorum.
Well, why did you look to the sky when you mentioned her?
- Evet. - Niye ondan söz ederken gökyüzüne baktın?
Louisa, when we last spoke, you mentioned there was a lady with Wickham.
Louisa, son konuştuğumuzda Wickham'ın bir hanımla olduğundan bahsetmiştin.
You mentioned that.
- Bundan bahsetmiştin.
I was gonna recommend my cousin till you mentioned the slapping part.
Tokatlama kısmından bahsetmeden önce kuzenimi önerecektim.
Strange. You never mentioned this before.
Daha önce bundan hiç bahsetmedin.
But you had mentioned to me earlier, um, when you were telling me this story that you had the feeling that, that it might have been something, a Bigfoot.
Ama daha önce bu hikâyeyi bana anlatırken bunun kocaayak gibi bir şey olabileceğini söylemiştin.
But she never mentioned you when she was here.
Ama o buradayken senden hiç bahsetmemişti.
You're even mentioned in the foreign news.
Duyduğuma göre tek vuruşta şu yabancı çocukları yere yığmışsın.
So your friend mentioned you were thinking of holding off college for a year to train.
Arkadaşın üniversiteyi bir yıl geciktirip antrenman yapmak istediğini söyledi.
Because he mentioned you.
- Çünkü sizden bahsetti.
Are you positive that you never mentioned...
Hiç kimseye bahsetmediğinden emin...
I'm sure I mentioned you when I was on the bus with her.
Otobüsteyken senden bahsetmişimdir kesin.
You spent a lot of time with him, he must have mentioned that he was lusting after my Karen.
Onunla çok zaman geçirdin karımı arzuladığından söz etmiş olmalı.
You know, he might've mentioned something about that.
Öyle bir şeyden bahsetmiş olabilir.
I realized as I was saying it that you never mentioned you got the message.
Şimdi söyleyince hatırladım da mesajımı aldığını belirtmedin.
Today is parent-teacher conference day, and you never mentioned it.
Çünkü bugün veli toplantısı varmış, hiç bahsetmedin.
You know, he asked me to look after Dani. Never mentioned anything else.
Bana Dani'ye bakıp bakamayacağımı sordu, başka bir şey söylemedi.
She never mentioned you.
- Sizden söz etmemişti. - Kendi aramızda bir gruptu.
You have mentioned it, several times.
Bundan bahsetmiştin. Bir kaç defa.
Is that why you haven't mentioned the job- because it's in the city?
İşten bu yüzden mi bahsetmedin? - Şehirde olduğu için mi?
Teresa over there mentioned that you two gentlemen are from Dallas?
Teresa bana sizin Dallas'tan olduğunuzu söyledi?
It's just, uh... she mentioned you at the funeral.
Sadece,... Cenazede sizden bahsetmişti.
As you mentioned earlier,
Önceden belirttiğin gibi, önceliğim hâlâ Katherine.
Dash mentioned that he finally told you about his engagement to Elyse.
Dash, Elyse ile olan nişanını sonunda sana anlattığını söyledi.
He mentioned in his messages how you've been caring for him.
Mesajlarında onunla nasıl ilgilendiğini yazmıştı.
He mentioned that you haven't called him back.
Onu aramadığını söyledi.
Rosie mentioned you were the last person to see George yesterday.
Rosie dün George'yi en son gören kişinin sen olduğundan bahsetti.
I have never once mentioned how I feel about your godless homosexual lifestyle and that poor, sweet brown baby that you have dragged into it.
Günahkar homoseksüel yaşam tarzından ve bu işin içine sürüklediğin o gariban kahverengi bebekten daha önce bir defa bile bahsetmemiştim.
You never mentioned that there would be 7 people in it.
Bana içinde yedi kişinin olduğunu hiç söylememiştin.
I should've mentioned earlier, Bartholomew said to tell you he doesn't negotiate with street thugs.
Daha önce söylemeliydim. Bartholomew sokak serserileriyle anlaşma yapmayacağını söyledi.
She mentioned that you respected her abilities enough to let her join your squad.
Onu takımınıza alacak kadar yeteneklerine saygı duyduğunuzdan bahsetmiş.
Oh, and I mentioned you look like crap, right?
Bir de bok gibi göründüğünden bahsetmiştim değil mi?
you mentioned that 26
you mean 3569
you motherfucker 331
you mean everything to me 17
you make me happy 42
you mean it 157
you mean right now 22
you meant 25
you mean me 104
you mean you don't know 16
you mean 3569
you motherfucker 331
you mean everything to me 17
you make me happy 42
you mean it 157
you mean right now 22
you meant 25
you mean me 104
you mean you don't know 16
you made it 730
you miss me 101
you meant it 23
you must be tired 132
you mess with me 18
you mean now 32
you mean her 17
you mean like this 37
you mean that 100
you missed me 68
you miss me 101
you meant it 23
you must be tired 132
you mess with me 18
you mean now 32
you mean her 17
you mean like this 37
you mean that 100
you missed me 68