Завал tradutor Turco
157 parallel translation
Нам и за полгода не разобрать завал.
Bunu, 6 ay uğraşsak temizleyemeyiz.
"Его убитая горем жена с залитыми слезами лицом,'пытается пробиться через завал чтобы быть рядом со своим мужем".
"Kederli eş, gözü yaşlı bir şekilde kocasının yanıbaşında olabilmek için mağaraya girmenin yolunu arıyor."
После праздников на работе завал.
Tatilden sonra ofis gene işe boğulmuştur.
Был жуткий завал на работе.
Dükkânda çok çalışıyoruz.
Разгребайте этот завал!
Dayan, Kaneda! Acele edin!
Ага, с шагом у них - завал.
- Evet, çok zor durumdalar.
Он сказал : " В пятницу вообще завал.
Dedi ki... "Cuma" daha kötü.
Очень сильно занят, завал на работе?
Ofiste işler yoğun mu?
У меня просто завал с работой в школе.
Yetiştirmem gereken çok işim var.
я только хотел подарить тебе это до того, как вас завал € т подарками.
Bütün hediyeler yığılmadan önce bunu sana vermek istedim.
У меня сейчас завал!
Bitirmem lazım!
Разбираем завал.
Kazmaya başla.
Там был просто завал.
İnsanlar geç saate kadar çalışmıştı.
У меня тут полный завал.
Mutfağım yıkılmak üzere.
Но на работе завал, а наши новые клиенты чудовища.
İşler çığırından çıktı. Yeni müvekkillerimiz birer canavar.
Слушай, дружище, у меня тут завал полный.
Bak, arkadaşım, Burada yapmam gereken bir işim var.
У нас завал.
Şu ara çok meşgulüz.
Извини, уважаемая, у меня тут полный завал.
Affedersin tatlım. Biraz meşguldüm.
Извините за ожидание, но у нас тут просто завал.
Beklettiğimiz için üzgünüz. Ama burada çok fena bir kalabalık var.
Похоже, в мастерской у нее завал.
Herhalde tamirhanede çok meşgul.
У нас тут завал. Знаешь, Апокалипсис.
Boğazımıza kadar batmış durumdayız, bilirsin kıyamete.
Да. Понимаешь, завал на работе.
Bilirsin, iş konuları.
У них там завал на работе, И он там проведёт всё воскресенье.
Ajansta işler çok yoğunmuş. Bütün gün iş yerindeyim dedi.
¬ озможно завал € тс € к вам домой.
Belki evinize uğrarlar.
Ќельз € целый день сидеть в студии и ждать пока завал € тс € люди и совершат самоубийство.
Tüm gün stüdyoda oturup insanların intihar etmek için uğramasını bekleyemezsiniz.
Настоящий завал.
Bayağı birikmiş.
Я знаю. У меня завал.
Biliyorum, çok meşgulüm.
Погодите, тут у меня просто завал впереди, Вы не против сесть сзади?
Ön taraf epey dolu da, arkaya geçsen olur mu?
Если мы починим его, сможем разобрать завал.
Onu onarabilirsek, bu yıkıntıyı kaldırmak için kullanabiliriz.
Разберем завал.
- İtelim.
Я могу разобрать завал с этой стороны.
Buradan yolu açabilirim.
У нас провал в тоннеле. Нужно разобрать завал и починить.
Bir tünel çökmüş, temizlenip onarılması gerek.
А на следующей у меня завал.
- Gelecek hafta çok meşgulüm.
В лаборатории завал.
Laboratuvar çok yoğun.
Был завал на работе, много разъездов.
Çok meşgulüm, Dışarı çok çıktım.
Завал на работе.
Ofis, kabus gibiydi. Biliyorum.
Единственное, о чем мечтаю, - что в шахте случится завал, и мой муженек там погибнет.
En büyük umudum kömür madeninde büyük bir kaza olması. Maden işçisi olan kocam öldükten sonra da...
Раз ничего придумать не можешь, устрой хотя бы завал в шахте.
Elinden bir şey gelmiyorsa neden gidip madende bir kazaya bulaşmıyorsun?
Что это за завал у меня на столе?
Bütün bunların masamın üstünde ne işi var?
Мой отец сейчас попадет под завал, а сил уже не было...
Babam, tünelin altında kalacaktı ama ben bir şey yapamıyordum.
устроил завал в шахте и выдал его за несчастный случай!
Bu katil, babamı, kaza gibi göstererek öldürdü...
Мой отец, Ли Гичхоль! Директор угольной шахты "Тхэсон" устроил завал в шахте и выдал его за несчастный случай!
Bu adam, Shin Tae Hwan babam Lee Ki Chul'u öldürüp maden ocağı kazası gibi gösterdi...
С работой завал, тут ещё помолвка с Кейт.
Bir sürü hasta ve Kate'le nişanım yüzünden boğazıma kadar batmış durumdayım.
У меня на работе завал. Я не могу работы весь день, и не спать во время съемок, в фильме, в котором актеры измеряют "глубину характер" величиной достоинства партнера.
Bu da, artık işte çok dikkatli olmam yani, tüm gün çalışıp bütün gece de ayakta kalıp, karakter derinliğinin vajinayı ima ettiğini sanan insanlarla film yapamam demek oluyor.
Я бы очень хотел помочь, но у меня тут просто завал. Нет, все в порядке.
Keşke yardım edebilseydim ama biraz yoğunum.
Ну, это лучше, чем Полный Завал.
Sonradan "vah etmekten" iyidir.
Просто сегодня полный завал.
Yoğun bir gündü.
У меня здесь завал.
Burada bir sürü birikmiş iş var.
Завал возник.
Meşguldüm.
Сегодня он завал меня "жиртрестом" и сказал, что я могу не пройти отбор.
Geçen yıl, Gazze Şeridi'ndeki dört cinayetten birinin namus cinayeti olduğu doğru değil mi? Evet ama Filistinliler...
Вот завал...
Ne çöplük ama.