Лёгкая tradutor Turco
716 parallel translation
Ткань лёгкая, как шёлк.
Ve ipek kadar hafif bir kumaşı var.
"Идёт лёгкая артиллерия Томении."
Şimdi de Tomanya hafif zırhlıları geçiyor.
Слишком лёгкая.
Epey hafifmiş!
Лёгкая, словно подушка!
Kuş tüyü gibi hafif!
Альпака? Супер лёгкая альпака.
Hafif siklet bir alpaka!
Лёгкая альпака.
Oh, hafif siklet bir alpaka demek?
- Отлично, разве что лёгкая простуда.
- Muhteşem, biraz üşüdüm ama.
Это лёгкая болтовня, и нечего тут бояться
Bu havadan sudan konuşmak gibi ve korkulacak bir şey değil.
Лёгкая фоновая музыка.
Yani biraz geri planda müzik.
- У меня лёгкая рука.
- İyi bir parmağım var.
- Типа лёгкая атлетика.
- Koşmak deyip geçme.
Лёгкая мишень.
Sinek gibi avlarız.
Боюсь, у меня лёгкая шизофрения.
Korkarım birazcık şizofrenim.
Шелби говорит, что для неё операция лёгкая, а для Мелин тяжёлая.
Shelby, ameliyatın ona düşen bölümünün kolay olduğunu söylüyor. Sanırım M'Lynn'inki çok zormuş.
Остаётся лёгкая улыбка.
"ama geride acı bir gülümse baki kalır"
Народ приветствует королеву, их порывам не препятствует лёгкая ноябрьская изморось.
Kalabalık bağrışıyor, ruhları çiseleyen kasım yağmuruyla ıslanmış durumda.
— Легкая простуда.
- Azıcık üşütmüş.
- Лёгкая.
Çok kolay.
- Да, у тебя легкая рука.
- Evet, çok iyi koku alıyorsun.
У меня легкая истерика.
Biraz histeriğim galiba.
И это, по-Вашему, легкая перебранка?
- İyi denemez.
Нет, она самая легкая.
Olmaz, en zayıfımız o.
Ой, и не легкая это работа.
Başkan olmak kolay bir iş değil.
Она что, легкая на съём?
- Suratına çakacağım bir tane. Vicki'nin ne olduğunu sanıyor?
- Конечно... ему досталась самая легкая работа.
En kolay görev onun oldu.
Дверь-то не легкая!
Kapı çok ağır biliyor musun!
Легкая работа только в полицейском государстве.
Polislerin işi, sadece despot bir ülkede kolaydır. Bütün olay burada!
Ты такая легкая.
- Sevdin mi?
Легкая победа - это наше счастье.
Kolay kazanmaksa bir lütuftur.
Я ведь такая легкая, а надвигается буря.
Deniz çırpıntılı, ne kadar hafif olduğumu bilirsin.
Столь легкая нога еще по этим плитам не ступала. Джульетта!
Böylesine hafif ayakları zedeler mi hiç hayatın dikenli yolları.
Легкая смерть?
Onları şimdi öldürmemi ister misin?
Легкая дезориентация совсем не необычная, после длительного периода в космосе.
Uzayda bir süre yaşadıktan sonra yönelim kaybı genelde normaldir.
Очаровательные девушки не прочь потанцевать с теми несчастными, кто чувствует себя одиноко. В Фениксе приятная и легкая атмосфера.
Güzel hostesler tek başına gelmiş olma şanssızlığına sahip beyleri dans ettirmekle yükümlüler.
Это не легкая атлетика, а футбол.
Bu atletizm yarışı değil futbol maçı.
Мягкая, легкая и не мнется.
Yumuşaktır, hafiftir, ütüye gerek duymaz.
Это легкая машина.
Hafif bir arabadır.
- Легкая классика.
- Hafif klasik.
Когда его армия идет в бой, сперва легкая конница наносит стремительную как ветер атаку.
Ordusu harekete geçtiğinde ilk olarak atlılar, bir rüzgâr çevikliğiyle düşmana saldırır.
У меня до сих пор лёгкая рука.
Yeteneğimi hala yitirmemişim.
Oн имеет в виду, что работа легкая.
Demek istediği şu :
Вы, ребята, не легкая форма кори.
Sizler basit bir kızamık vakası değilsiniz.
Легкая как перышко комбинация, с красиво оформленным... лифом. "
Bulut-hafifliğinde iç çamaşırları... incelikle tasarlanmış... sütyen modelleri eşliğinde... "
Возможно у него легкая форма.
Çok hafif geçiriyor olabilir.
Таро — лёгкая добыча.
Taro kolay lokma.
Легкая лапша. С жирной свининой.
Domuzlu ; sade ; hamur köfteli ; ekstra erişteli ;
Майк, у нас тут легкая турбулентность.
Motor boğuluyor.
Слишком легкая добыча.
Çok bariz kurbanlardır.
И 3-е, наша задача, самая легкая...
Üçüncü olaraksa bizim sorumluluğumuz, orası kolay.
Ее такт, ее обаяние, ее легкая грусть и бесконечно любезное выражение лица восхищали клиентов.
Onun zerafeti, çekiciliği, hafif mahzun duruşu ve aynı zamanda canayakın tavırları müşterilerin çok hoşuna giderdi.
Это всего лишь легкая турбулентность.
Sadece küçük bir türbulans.