Невозможного tradutor Turco
300 parallel translation
Ниночка, ты требуешь невозможного.
- Hayır, bunu isteme.
Я не прошу невозможного.
İmkânsız şeyler beklemeyeceğim.
Ничего невозможного нет. Алло?
Mümkünü yok diye bir şey yoktur.
- Нет ничего невозможного.
- İmkânsız diye bir şey yoktur.
Всегда хочешь невозможного.
Her zaman imkansızı istiyorsun.
Не требуй от них невозможного.
Onlardan mümkün olan birşey iste.
Я встречала парней, которые просили меня сделать столько всего невозможного, но только не бросить курить.
Benden çılgınca şeyler yapmamı isteyen çok kişi oldu ama hiçbiri sigarayı bırakmamı istemedi.
Иногда мне кажется, что для меня нет ничего невозможного.
Bazen yapamayacağım hiçbir şey yokmuş gibi geliyor.
Ть * требуешь от него невозможного.
İmkansızı istiyorsun.
# Ты не можешь сделать ничего невозможного.
Yapılamayacak bir şeyi yapamazsın.
- Для нас нет невозможного.
- Yapamayacağımız hiçbir şey yoktur.
Для тебя нет ничего невозможного, муж мой.
Yapabileceğin hiçbir şey yok kocacığım.
Все эти несоответствия привели к возникновению невозможного, на первый взгляд, явления.
- Öyle görünüyor. Fakat bu tutarsızlıklar sözde imkansız bir olay gibi görünüyor.
Я знаю, что хочу невозможного.
İmkansızın peşinde olduğumu biliyorum.
Нет ничего невозможного.
Hiç bir şey imkansız değil.
Я требую невозможного.
İmkansızı istiyorum.
В этой идее нет ничего невозможного.
Bu fikrin hiçbir imkansız yanı yok.
Здесь, нет невозможного и всё имеет свою противоположность.
Burada her şey mümkündür... ve her şey burada zıddını bulur.
Вы доказали мне, что нет ничего невозможного.
Siz ikiniz bana imkansız diye bir şeyin olmadığını gösterdiniz!
Но он требует невозможного.
Ama o da imkansızı istiyor.
Нет ничего невозможного.
Hiçbirşey imkansız değildir.
Нет ничего невозможного!
Hiçbir şey imkansız değildir!
- Нет ничего невозможного.
- Hiçbir şey imkansız değildir.
Вы добиваетесь невозможного.
İsteğiniz kesinlikle mümkün değil.
Миссис Эни Лэнсинг, не отчаивайтесь, нет ничего невозможного.
Annie Lansing hanım, 100 mt. koşusunun galibi.
Подумайте об одном : для нас нет ничего невозможного.
Şunu unutma... Bizim için hiçbir şey imkansız değildir.
Нет ничего невозможного.
Hiçbir şey imkansız değildir.
"Иногда приходит время когда все космические переключатели встают на место и вселенная открывается на несколько секунд чтобы показать, что нет ничего невозможного."
"bütün kozmik kilitler bir noktada gevşer... " ve kainat birkaç dakikalığına açılıp... "nelerin mümkün olduğunu gösterir."
Нет ничего невозможного.
Yapılmayacak hiçbir şey yok.
Не обещай невозможного.
İmkansız bir şey için söz verme.
Невозможного не существует.
Sis bombalarını getirin.
Уверяю тебя, когда речь идет о Обсидиановом Ордене, нет ничего невозможного.
Seni temin ederim Obsidian Order söz konusu olduğunda imkansız diye bir şey yoktur.
Нет ничего невозможного.
Yapılamayacak hiçbir şey yoktur.
Но он остановил строительство... во имя чего-то далекого... великого... и практически невозможного.
Ama çok daha görkemli... ve neredeyse imkansız bir şey uğruna... inşaatı yarıda bıraktı.
Сэр, мы только что достигли невозможного - 98 % восстановления.
Efendim, biz imkansız olan yüzde 98 onarımı başardık.
Теперь из-за вас этот придурок ждет от меня невозможного.
Yapılamayacak birşeyi yapabileceğimi ortaya attın.
Но иногда человеку хочется невозможного.
Bazı erkekler imkansız olanı ister.
- Нет ничего невозможного!
"İmkânsız" diye bir şey yoktur!
Не проси невозможного!
İmkansızı isteme!
На осознание невозможного ставшего вероятным, ушёл час.
İmkansızı gördüğünde idrak etmek bir buçuk saat sürüyor.
Вы просите невозможного! "
"Ulu Tanrı'm, adamım! Sen imkansızı istiyorsun."
Продаем японцам "Пежо"? Нет ничего невозможного!
- Japonlara Peugeot satmak mı?
- Нет ничего невозможного.
- İmkansız değil.
Умирающие требуют от близких невозможного.
Ölen insanlar saçmalıyor bazen.
Нет ничего невозможного. Если ты можешь это вообразить.
Hayal ettiğin sürece hiçbirşey imkansız değildir.
Нет ничего невозможного!
Ama bu imkansız, çok yakında başka bir grup olacak.
Я хотел чего-то невозможного.
Çünkü imkansızı istiyordum.
Я достиг невозможного.
Olanaksızı başarmıştım.
Нет ничего невозможного, главное - решиться!
Teşekkürler ama benim tutkum bu değil.
У них есть всё, а хотят невозможного.
Her şeye sahipler ve gökteki ayı istiyorlar.
Что невозможного?
Nesi imkansız?