English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Т ] / Так много крови

Так много крови tradutor Turco

97 parallel translation
Это из-за того, что ты потерял так много крови.
- Çok kan kaybettiğin için böyle.
Кто бы, однако, подумал, что в старике так много крови?
Bir ihtiyardan bu kadar kan geleceği, kimin aklına gelirdi?
Так много крови.
Çok kan kaybın var.
Было так много крови...
Oh. - Çok fazla kan vardı.
Тут так много крови.
- Amma çok kan var.
Я никогда не видела раньше так много крови.
Daha önce hiç bu kadar kan görmemiştim.
Было так много крови, и символ.
Çok kan vardı. Bir de sembol. Percy de...
А, я не могу помочь тем, что поинтересуюсь, когда это ты начал пить так много крови?
Yardımcı olamayabilir ama dikkatimi çekti, ne zamandan beri bu kadar çok kan içmeye başladın?
- Но было так много крови.
- Ama çok fazla kanıyordu.
- Вау. Так много крови.
- Vay, çok fazla kan var.
Так много крови!
Çok kan var!
- Тут так много крови.
- Çok fazla kan var.
Здесь так много крови...
Kan gövdeyi götürüyor...
Так много крови пролилось ради столь малого?
Onca kan bir hiç uğruna mı döküldü?
Так много крови.
Her yer kan olmuştu.
Я никогда не думал, что в старом Томасе могло помещаться так много крови.
Yaşlı Thomas'ın bu kadar kanı olacağı aklıma hiç gelmemişti.
Ого, так много крови на твоих руках.
Vay canına, bu eline bulaşmış çok fazla kan demek.
Я... я увидела... так много крови.
Gördüm... çok fazla kan vardı.
Мы там были, было так много крови, что во рту был металлический привкус.
Oraya bir gittik, her yer kan içindeydi, metal tadını alabiliyordun.
Там было так много крови.
Çok fazla kan vardı.
Так много крови.
Ne kadar çok kan var.
Здесь так много крови.
Çok kan var.
Там было так много крови Я должен... должен был уйти.
Çok kan olduğu için uzaklaşmak zorunda kaldım.
О! Так много крови.
Bu çok kanlıydı.
Было так много крови.
Ve çok fazla kan vardı.
Э, потом я подумал, он потерял так много крови потому что его... опухоль повредила легочную артерию
Sonra çok fazla kan kaybettiğini fark ettim. Zira... Tümör pulmoner arteri aşındırmıştı.
- Так много крови.
- Bunca kan...
Она продолжала кричать, и там было много так много крови.
Çığlık atmaya devam etti. Her taraf kan olmuştu.
А у тебя так много крови.
Sende de çok kan var.
Мы-мы были в трамве и она потеряла так много крови, и нам необходимо было поспешить с эндоскопией и на те 20 минут, я забыла... О тебе и о свадьбе
Travma odasındaydık çok fazla kan kaybetmişti ve acilen endoskopiye sokmamız gerekti ve o 20 dakika boyunca seni ve düğünü unuttum.
Ты не сможешь смыть так много крови с твоих рук
O kadar kanı ellerinden yıkayamazsın.
На месте. Так много погибших, столько крови пролито.
Sonunda... o kadar çabaya değdi...
Просто, кажется, не так уж много крови, сэр.
Çok fazla kan gözükmüyor, efendim.
И так много крови было пролито.
Yeterince kan dökülmüştü.
Крови было не так много, я уверен, как показалось тебе.
Gözüne göründüğü kadar fazla değil.
Парень так много выблевал, что, в его организме не осталось достаточно токсинов, чтобы мы могли увидеть их в анализе крови.
Yine de yer acmak icin dizlerini kaldirip one dogru egilmesi gerekiyor. George, her sey yolunda.
Парень так много выблевал, что, в его организме не осталось достаточно токсинов, чтобы мы могли увидеть их в анализе крови.
Çocuğun kusma miktarına göre vücudunda kanında görülecek kadar toksin kalmamış olabilir.
Я дам немного хвоща на случай, если будет много крови. Не нужно, и так сойдет.
Çok kanaman olursa diye, sana bir at kuyruğu vereceğim.
Крови было не так много, не достаточно чтобы предположить убийство.
Bir cinayeti düşündürecek kadar çok kan yoktu.
Сердце этого малыша сдает, так как получает слишком много крови.
Aslında ağrının oldukça kontrol edilebilir olduğunu düşünüyoruz. - Dizi çok dirençli görünüyor...
Они так сильно тебя ударили, было очень много крови.
Seni öyle bir dövdüler ki, her yer kan gölüne döndü.
Там было так много крови.
Şimdi toplayacağım.Niye bu kadar öfkelisin?
Возможно, это из-за того, что я выпил так много твоей крови.
Belki de senin kanından çok fazla içtiğim içindir.
Тут не так много взлома, сколько крови.
Bu girmekten çok yok etmek olacak.
Так много убийств... Трупы, сложенные как бревна, реки, красные от крови...
O kadar ölüm, yakacak odun gibi üst üste yığılmış cesetler, kanla kırmızı akan nehirler...
В коробке не так уж много крови.
Kutuda fazla kan yok.
Так, у нас кровь в животе и много крови. Разрыв селезёнки.
Pekâlâ, karnında fazla miktarda kan var.
Крови не так уж много.
Çok kan yok.
Эмм, в общем, мм, он потерял много крови, и то приходил в сознание, то снова терял его, так что они повезли его сразу в операционную.
Şey ciddi miktarda kan kaybetmiş. Buraya şuursuz olarak getirildi bu yüzden doğrudan ameliyathaneye aldılar.
Он много крови потерял, так?
Çok kan kaybetmiş olmalı.
Я вижу много крови, так что... она не утонула, я полагаю.
Etrafta çok kan var, yani boğulma değil sanırım?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]