05 00 tradutor Inglês
473 parallel translation
05 00 : 14 : 57 : 13 Gözlerimi açtığımda, 03 00 : 15 : 05 : 02 Bunlar... 04 00 : 15 : 09 : 21 bende bıraktığın,
When I opened my eyes, the train was gone. It's one of those images that always remains with you.
06 00 : 17 : 28 : 00 Ama tek yapabildiğim 13 00 : 17 : 31 : 16 dergilere şiir yazan... 05 00 : 17 : 34 : 15 bu çocuğu hayal etmekti.
All I did was dream about that boy who, besides playing on the Sporting soccer team... wrote poems for some magazines. What could I do? And my friend always answered :
lilyum... karanfil... 11 00 : 25 : 54 : 05 Evet, hadi bana 05 00 : 26 : 05 : 10 Telefonda kiminle görüştüm,
Carnations... Don't stare at me that way! Do you know who's called me?
Sıfır saati 05 : 00'da olacak. İnen uçağın ana gemiyi terk edeceği zaman.
Zero hour will be at 0500 when the landing craft will leave the parent ship.
05 : 10'da kıyıya varmış olursunuz. Nehre de yaklaşık olarak 06 : 00'da ulaşırsınız.
You should be ashore by 0510 reaching the river at approximately 0600.
Saat 05.00, 05.30 sıralarında Kanal Caddesi iskelesine atılmış.
He was dumped off the Canal Street Pier about 5 : 00, 5 : 30.
Sabah 05.00
5 : 00 a.m.
Ayrıca Rosalie güç geçtikçe daha da iyileşiyor. 00 : 11 : 03,400 - - 00 : 11 : 04,800 00 : 11 : 03,018 - - 00 : 11 : 05,081 Kapana kısıldım sanki!
And she gets healthier every day.
02.00 ile 05.00 arasında kule görevlisi gözlerini kapatacak.
Between 2 and 5 a. m the tower guard will close his eyes
Hadi gidelim. 05.00'de ayrılıyoruz.
Let's snap it up, we move out at 0500.
Burada bir sürü kadının içinde yaşıyorum. 52 00 : 05 : 29,320 - - 00 : 05 : 33,438 Bir işim yok, bir geleceğim yok. Elimde hiçbir şeyim kalmadı.
Holed up here with a lot of dotty females.
Sinyal başlangıcı 00 : 05.
Start signal from 00 : 05.
2 : 05.
Five past 2 : 00.
Brifing saat 05 : 00'de.
Briefing's at 0500.
Brifing 05 : 00'de.
Briefing's at 0500.
Saat 05 : 00'de, boş olduğunda.
The one at 5 : 00, when it's empty.
153 00 : 10 : 02,700 - - 00 : 10 : 05,600 Susan, Barbara, yavaşça üfleyin.
Look! I think it's beginning to work!
67 00 : 05 : 13,021 - - 00 : 05 : 16,483 - Ah, hiç fark etmedim. - Bunu demek istememiştim, hayır.
You see, I have this problem.
Ne sıkıcı bir vakit, öğleden sonra saat 05 : 00.
What a dreadful 5 : 00 in the afternoon.
05 : 00'den önce değil.
Not before 5 : OO
Sevgilim, saat sabahın 05 : 00'i.
Please, Hubert. It's 5 o'clock in the morning.
- Sabahın 05 : 00'inde mi?
- At five o'clock in the morning?
Saatlerinizi 9 : 05'e ayarlayın.
Set your clocks for five minutes after 9 : 00.
Hadi Frederick, saat 12.05, konferans tam 1'de başlayacak.
Come, Frederick, now it is 12 : 05 and the lecture starts promptly at 1 : 00.
09 : 00'dan 05 : 00'e kadar.
9 : 00 to 5 : 00. Okay.
Arabanın öğleden sonra saat 05 : 30'da geldiğini söyledi, saat 07 : 00'de değil.
He said the car came out... at 5 : 30 in the afternoon not 7 : 00 at night.
Saat 5'te büromda olun, Matt.
Be at my office at 05 : 00, Matt.
Ileti 11 alinan 68, 30 Aralik, Saat 05 : 00, King Zulu King bolgesi.
Transmission 11 received 68 December 30, 0500 hours, sector King Zulu King.
Albay ayın 25'i 05 : 00 saatinde... garnizonda olsun.
The colonel's due at the garrison... at 0500 hours on the 25th.
İtiraf et, İtiraf et 1003 00 : 55 : 05,113 - - 00 : 55 : 07,581 Sıkıcı olma
Confess, confess
Kalkış saati 05 : 00.
Reveille is 05 : 00.
05 : 00.
05 : 00.
Sabah 05.00'de bitiyor. Malikâneye doğru yola çıkmışlar.
It breaks up at 5 : 00 a.m. They head back to their penthouse.
05 00 : 06 : 37 : 14 Beyefendi, ne güzel kalem! 15 00 : 06 : 38 : 14 Parker mı? 22 00 : 06 : 42 : 01
- Yes, there.
16 00 : 07 : 06 : 24 Bu işi bana bırakın. Şey... 12 00 : 06 : 57 : 05
If possible...
02 00 : 07 : 59 : 00 Evet, San Francisco. 05 00 : 08 : 01 : 24 Yokuş yukarı caddeleri, 00 00 : 08 : 03 : 19 tarihi tramvayı ile... 20 00 : 08 : 05 : 06 eşsiz bir şehir. 00 00 : 08 : 08 : 18
With its high hills... the cable cars...
00 00 : 13 : 26 : 10 Aynı zamanda, yüzyılın en 11 00 : 13 : 30 : 24 Ay, yıldızlar... 00 00 : 13 : 35 : 05 Hepimiz smokinle
There was no moon, no stars, nothing at all. We could have worn tuxedos for all we could see.
05 00 : 13 : 53 : 17 O gece gördüğüm 04 00 : 13 : 56 : 15 bir görüntü var.
While we were bathing the tiny mountain train went by.
13 00 : 14 : 11 : 05 Onlar bizi göremiyordu ama 18 00 : 14 : 15 : 13 Gitar çalan bir grup
There were some boys playing the guitar.
10 00 : 15 : 32 : 05 Roxiu bana, " Antonio, 06 00 : 15 : 36 : 11 Ama nasıl dans
But I didn't know how to dance. In those days it was a tragedy.
15 00 : 17 : 37 : 05 Ne yapabilirdim ki?
" He likes you.
08 00 : 18 : 23 : 05 "Anlaştık!" dedi.
As you can see, that coin was mine.
06 00 : 18 : 27 : 04 Gördüğün gibi, 05 00 : 18 : 29 : 14 Roxiu ne utanmaz adammış.
What a character he was! The worst moment was when, before I could say yes... you darted off to the orchestra.
07 00 : 18 : 35 : 05 En zor olanı, beni dansa davet 06 00 : 18 : 37 : 11 orkestraya doğru 12 00 : 18 : 40 : 12 Geri gelmeyeceğini düşündüm. 23 00 : 18 : 44 : 15
I thought : "He won't be back".
02 00 : 22 : 05 : 09 İyi geceler, majesteleri.
This is Juan Carlos. Good evening, Your Majesty. I've just been told you're in Spain.
02 00 : 22 : 42 : 05 Bana göre efendim, bu ülkenin 06 00 : 22 : 43 : 11 Teşekkürler Albajara.
In my opinion, Sir, you're the man this country needs. As for the prize, well, I was very surprised.
05 00 : 23 : 04 : 15 Her istediğimi okumaya vaktim 16 00 : 23 : 05 : 24 Doğal olarak, majesteleri.
Yes, Your Majesty. If you're planning to spend some time in Madrid, let me know.
13 00 : 24 : 03 : 24 Aramanız, benim için hayatımdaki 21 00 : 24 : 10 : 05 Sözleriniz ve ülkemde eski
Your words, to be here in my country with my old friends.
Seni tekrar 05 00 : 24 : 20 : 12 İyi geceler, majesteleri.
Goodbye, Your Majesty.
05 00 : 24 : 52 : 24 Çok teşekkür ederim. 03 00 : 24 : 54 : 22 Kral!
Well, back to work!
19 00 : 28 : 05 : 18 Kesinlikle, Antonio.
Hardly anything!