English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ A ] / Anladı

Anladı tradutor Inglês

101,387 parallel translation
Tamam, anladım.
Okay, I get it.
- Tamam, tamam, tamam, anladım.
Right, right, right, got you.
Anladım.
Oh, I see.
Anladığım kadarıyla Freud'un büyük hayranısın.
I understand you are... quite an admirer of Freud.
Onun şarlatan olduğunu söylemeye çalışma çünkü onun insan ruhunu herkesten iyi anladığına gayet eminim.
And don't try to tell me he's a charlatan, because I'm quite sure he's understood the human psyche better than anyone.
Anladığımı sanmıyorum.
- I'm not sure I follow.
Anladın mı?
Do you understand?
Peder, o ölüyor anladın mı?
Padre, he's dying, alright?
- Anladın mı?
- You understand?
Ne kast ettiğimi anladın.
You know what I mean.
Hatanın sen olduğunu anladıklarında seni oraya koyacaklar.
Once they find out you are the mistake, that is where they will put you.
Beni anladın mı?
Do you understand me, now?
Anladığım kadarıyla siz de öyle.
I understand you can't either.
Senin de istemeden yardım ettiğini sanmıştım. Ama kasıtlı olduğunu anladım.
Now, I thought you were aiding them unwittingly but now I see it's deliberate.
Jüriden anladığım kadarıyla, davayı tamamen kaybedebiliriz. Yani cinayetten suçlu bulunacaksın. Bu durumda en az 15 yıl daha ceza alırsın.
The way I read the jury, I think we could lose completely, which means a guilty verdict for murder, which means at least another 15 years.
Her şeyi yanlış anladı.
He's taken it really badly.
Anladın mı?
Do you hear me?
Anladım. Hoşça kal.
Understood.
Anladım.
Understood.
- Onu anladım.
- I got that.
Anladın mı?
Get it?
Anladım.
Right.
Annenin yanında o sevimsiz kelimeyi kullanma sakın, anladın mı?
Your mom can't hear you usin'the D word, understand?
- Anladım.
- Right.
Susuz kalma, anladın mı?
Uh, well, listen, you stay hydrated, you hear?
Anladım.
I see.
- Ona vermeyeceğini anladığı zaman.
Once she realizes you're not gonna put out.
Anladık. Rusya'da Mutlu Çocuk mönümüz yok.
In Russia, we do not have Happy Meal.
Tatlım, anladın mı?
Honey, do you get it?
Belki de anladım ama yine de yuttum.
Or maybe I did know and I did it anyway.
Neler olduğunu anladım.
Oh, I see what's going on here.
Tam olarak değil ama anladınız siz onu.
Not free free, but you feel me.
Anladım!
Got it!
Ne mal olduğunu söyle de anladığını bileyim.
Now tell me what you are, so I know you understand.
Yavşağın kör olduğunu o zaman anladım çünkü bacaklarım sütun gibidir.
And now I know the fucker blind'cause I got some fine-ass legs right here.
Anladın mı?
Hey, got it?
- Hayır, yanlış anladın.
No, you misunderstand.
Anladınız mı?
Got it?
Yanlış anladın.
- Please. This is a huge misunderstanding. - Really?
Doğru mu anladım, artık rehinelerin sizin için önemi kalmadığını mı söylüyorsunuz?
So, to be clear, you are saying that the hostages are no longer important to you?
Artık insanları net gelirimizi etkileyen değişkenler olarak görmenin ne kadar boktan olduğunu anladım.
But now that I'm in here, I realize how fucked up it is to treat people like... like variables affecting our net income gains.
O zaman anladım ki onunla birlikte olmayı kaçırmak istemiyorum.
And it made me realize that... I don't want to miss out on being with her.
Matt, profilde ilerleme kaydettiğim an şüphelinin kurbanları seçmediğini anladığım andı.
Matt, the breakthrough I had with this profile came in the moment I realized that this UNSUB did not choose his victims.
Ama sonra konunun güçle ilgili olduğunu anladım ve kadın olduğumdan bende yoktu.
But then I realized it was really about power, and I, of the fairer sex, had none.
Anladım.
Capisco. I understand.
Anladım.
I got you.
Nereden anladın?
What gave her away, the dress?
- Anladın mı?
It is a matter of national security. Understand?
Anladın mı?
See? I don't have any choice.
Anladım.
- Mmm-hmm.
Jim Miller'ı öldüren teröristler. Anladım.
Right.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]