English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Beğendim

Beğendim tradutor Inglês

6,547 parallel translation
O tekekle yaptığın şeyi beğendim
So do you. I like what you did with that skirt.
- Hayır, beğendim aslında.
No, I don't hate it. I actually really like it.
Beğendim, bence güzel, olur, evet.
I like that, I love that, I do, I do.
" Yeni saç kesimini beğendim.
I like your new haircut.
Sözü beğendim o kadar.
I just kinda like the phrase.
- Küçük "dingaling" ini beğendim.
I like your little ding-a-ling.
- Elbette beğendim.
Of course I... like it.
Kolyeni beğendim.
I like your necklace.
İkimizin aynı ağacın kenarından kafalarımızı sarkıttığımız fotoşoplu fotoğrafı da gerçekten beğendim.
Uh, I really loved the photoshopped picture of both us peeking around the same tree.
- Hayır... evet beğendim.
No... Yes, I do.
Beğendim ama umarım gerçek değildirler.
I do, I just... I just hope they're not real.
Çok beğendim.
I love it.
Saçını beğendim.
I like your haircut.
Saçlarını beğendim.
I like your hair.
Kitabını beğendim.
I liked your book.
- Beğendim mi?
I love it.
Ben de yeni beni beğendim. Sıradaki.
I like this new me, too.
Ve bunu beğendim.
Oh, and I love this.
Enerjisini beğendim, bebeğim.
I like his energy, babe.
- Hayatım beğendim.
- Honey, I like it.
Ne olduğunu bilmiyorum ama ben de beğendim.
I don't know what it is, but I like it.
Konuşmuşken, Nancy'i 25 kere beğendim dün gece Ve şimdi benimle konuşmuyor.
And speaking of, I tapped Nancy like 25 times last night, and now she won't talk to me.
Aynaya bakıp yansıyan kişiyi gördüğümde çok beğendim.
I just love it when I look in the mirror and see that reflection.
Hadi ama! Evet, bunu beğendim.
Yeah, I like that one.
- Beğendim.
Oh, it was fine.
Beğendim ama bu sahne için değil. Çarşafları bundan yapın.
I like it, but not for this.
Ben fırında patatesli sulu pirzolayı beğendim.
I like a juicy rib eye with a loaded baked potato.
Yaka çiçeğini çok beğendim.
I like your boutonnià ¨ re.
Senin fikrini daha çok beğendim BoJack.
- I don't know. I like your idea better, BoJack.
Yazın gölde yüzdüğün bölümü beğendim.
I like the part where you swim in the lake in the summers.
Beğendim.
I love it.
Elbiseni gerçekten beğendim.
I really like that dress.
- Düşünme tarzını beğendim.
I like the way you think.
- Evet. Beğendim.
- Yeah, I liked it.
Biliyor musun, kıyafetini çok beğendim. Öyle mi?
You know, I absolutely love your outfit.
'Adamın kalbini bile ikiye böldün.' 'Tarzını beğendim.'
'You even sliced his heart in two.''l like your style.'
- yani... elbiseni çok beğendim.
- Well... I absolutely love your dress.
Laboratuarına yaptığını beğendim, Abby.
Uh... Love what you've done with your lab, Abby. Thank you.
Her neyse beğendim.
Anyways, I like it.
- Beğendim. - Hoş, değil mi?
It's lovely, isn't it?
Yazdıklarını gördüm, stilini beğendim.
Seen your posts. Like your style.
Elbiseni beğendim.
I like your dress.
Şu pembe peluş pisi balığını gerçekten çok beğendim.
I really like that stuffed pink flounder.
Renk seçimini beğendim.
I love the colors that you chose.
Yeni seni beğendim.
I like this new you.
Beğendim.
- I like it.
Ben de beğendim.
I-I like it too.
Sweatshirtünü beğendim.
I like your sweatshirt.
- Kolyeni beğendim.
- I like your necklace.
Tarzını beğendim, Callahan.
I kind of like your style, Callahan.
Beğendim.
I like it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]