English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Daydım

Daydım tradutor Inglês

1,857 parallel translation
- Dışarıdaydım.
- I was out the back.
Kısa bir seyahat için Litvanya'daydım.
I was in Lithuania doing a travel piece.
Litvanya'daydım,..... ama o petrol şeyiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu..... ve şeye dek o yaltakçı Oliver'ın buna karıştığını kesinlikle bilmiyordum. Yani yapana dek.
I was in Lithuania, but I had no idea it involved this oil thing, and I certainly didn't know that that Oliver creep was involved until... well... until I did.
Beni gönderdiğin yerde, Meksika'daydım.
So, I was in Mexico, where you sent me, right?
Aşağıdaydım ve buradakileri dinleyeyim dedim.
I was down and I thought listen to anyone here.
♫ Yunanistan'daydım Paris'teydim?
♫ I've been to Greece I've been to Paris?
En son çömlek yaptığımda, Arhuaco Hintlileriyle Kolombiya'daydım.
Last time I threw pots, I was in Colombia with the Arhuaco Indians.
Üniversiteden arkadaşlarla Mazatlan'daydım.
I was in Mazatlan with some college friends.
Yeloow'daydım.
It was yellow.
"Afula'daydım, sonra Eilat'a gittim..." Shelly!
"I've been to Afula, I've been to Eilat..." Shelly!
Florida'daydım.
I've been in florida.
Ben çocukla aşağıdaydım.
I was down here with the boy.
5 gündür aşağıdaydım. Kitap yoktu.
It's just hanging out down there for five days, no books.
Bugün bir toplantıdaydım,
I was at this meeting today.
Ben Dünya'daydım ve bizi oraya götüreceğim.
I've been to Earth, and I'm gonna take us there.
Buraya gelmeden evvel Ohio'daydım.
I was in ohio before I left to come here.
Dünya'daydım. Dünya denen bir gezegende.
It was on Earth, this planet called Earth.
Bir an Manhattan'daydım sonra bir baktım olmak istediğim yerde buldum kendimi.
One second I was in Manhattan... Next second, maybe Indigo tapped into my mind'cause I ended up in the one place I wanted to be.
Tekrar söylüyorum. Geçen hafta boyunca bir sigorta seminerine katılmak için Boston'daydım. - Kibriti çakmak bir saniyelik bir iş.
I have been in Boston for the past week attending an insurance convention.
Geçen sene Erfurt Açık Hava'daydım.
I was at the Erfurt Open Air last year!
Ama, yani bir Goldfinger'daydım.
But, I mean, I was on Goldfinger.
Kamboçya'daydım.
I was in Cambodia.
İyi haber şu, en son kişilik testimde yüzde 30 yukarıdaydım, ki bu oldukça fena.
The good news is that in my last personality chart I was 30 % up, which was pretty wicked.
- Dışarıdaydım.
- I was out.
Az önce çatıdaydım.
I was just on the roof.
Manhattan'daydım, sol şeritte çalışıyordum...
I was in manhattan, working in the fast lane- -
Söylediğim gibi Danimarka'daydım.
As I told you I've been in Denmark.
3 haftadır Daedalus'daydım.
I've been out of touch on the Daedalus for three weeks.
Silah sesini duyduğumda, kapıdaydım.
Shot rang out, I'm through the door.
Rita öldüğünde anne ve babamla birlikte Florida'daydım.
I was out of town with my parents when Rita died. Florida.
İki, dün akşam Club Aqua'daydım, ve hikâyemi desteklemek için elimde bir yığın vergiden düşülebilen fiş var.
Second, last night, I was at club aqua, And I have a stack Of tax-deductible Drink receipts To back up my story.
Bakın, ben yukarıdaydım, bebeğin odasında, o etrafı bir süre dağıtıp gitmiş.
Look, I was upstairs, you know, in the baby's room, and she was storming around for a while and then she left.
- Dün gece Max ile dışarıdaydım, sonra birkaç arkadaşa uğradık. Gerçekten çok eğlenceliydi, gelmen lazımdı.
I went out with max last night, and then we ran into some friends, and it was really good.
Dün, Vrindavan'daydım.
Yesterday, I was in Vrindavan.
- Dışarıdaydım.
I was outside.
Geçen ay 1,500 dönümü yanan Santa Cruz'daydım.
I was out at the 1,500-acre burning Santa Cruz last month.
Dışarıdaydım.
I was outside.
Ben dışarıdaydım, otobüse girmek oldukça zordu.
I was outside, it was difficult to enter the bus.
Eskiden Marsilya'daydım, ve ondan önce... her yerde!
I was formerly in Marseilles, and before that... everywhere!
Amcası Emir Mısır'daydı ve bu ülkeye gelmek gibi bir niyeti yoktu. Onun için de sahtekar, o belli paketin gelmesini bekleyebilirdi.
Her Uncle, the Emir, was in Egypt... and had no plans to visit this country... so the imposter could await the arrival of a certain package.
En başında bizler neden Mısır'daydık?
Why at first were in Egypt?
Farkında mısınız kutlama için dışarıdaydık?
Don't you realize he was out celebrating?
Yaratılışımın en başında sen de Skaro'daydın.
You were there on Skaro at the very beginning of my creation.
Hayır tatlım, ben almadım. Geldiğimde çiçekler dışarıdaydı. Bir kart var.
And philosophically, it was important to me to say that having a mental health condition wasn't defining as a person.
Sen Şam'daydın ve ben senden kaçtım.
For I escaped you in Damascus. "
- Paradise Isle'daydım.
- I was at Paradise Isle.
- Thurber'daydım. - Selam, Marty.
- I was at Thurber's.
Yani, dersleri iyi gidiyor. Şehri sevdi. Dün gece, arkadaşlarıyla dışarıdaydı sabah 8'e kadar falan.
I mean, she loves her classes, loves the city, and last night she was out with her friends till, like, 8 a.m.
Her zaman güzel evlerde yaşadım, biri Bologna'daydı, o da çok güzeldi, büyük bir binaydı.
I've always lived in beautiful homes, the one in Bologna was very beautiful too, it was a grand building.
- Tanrım, George Clooney "ER" daydı.
George Clooney did ER, for Christ sakes.
Sıkıntıdaydım...
I'm bothered... Confused...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]