Doldur tradutor Inglês
2,640 parallel translation
Doldur bakalım, stajyer.
Pour it in a glass, student.
Arabaları arka tarafa götür ve tüm benzini doldur.
Move the cars to the back and siphon all their gas.
Geri getirmeden önce depoyu doldur.
Fill her up before you bring her back.
Paraları çantaya doldur.
Put the money in the bag!
300 $'lık doldur.
Fill it up, $ 300 worth
Sadece kendi motorunu doldur. Bu bizim sırrımız olacak.
Just fill your bike up It will be our secret
Doldur şunu!
Fill her up!
Doldur şunu. Anlaşıldı mı?
Fill her up Got that?
Doldur!
Reload!
Çöp torbasına doldurabildiğin kadar doldur.
Put as many as you can into these garbage bags, all right?
Doldur, Jack.
Ready, Jack. Ready.
Doldur. Senin lafın değil miydi?
Isn't that what you say?
- Bardakları doldur, daha bir yığın var.
- Fill glasses up, see there is plenty.
Kayıp formu doldur, benim için.
Just file a missing persons report for me.
Böyle tatlım, doldur doldur.
That's it, lovely. Keep it going, keep it going.
Dünyanı hayallerinin renkleriyle doldur.
"Fill your world with the colour of your dreams."
Dünyanı hayallerinin renkleriyle doldur.
"Fill your world with your dreams."
Dün doldur oraları demedim mi?
Didn't I tell you yesterday to fill them?
Kendine sakince bir bardak kahve doldur ve konsantre ol.
Just calmly pour yourself a cup of joe and focus.
Doldur şunları şeyine...
You have to put it all in your...
Doldur
Complete
Doldur ve hazır ol.
Load and make ready.
Doldur!
Fill it up!
Doldur ve pratik yapmaya devam et.
Why don't you reload and keep practicin'?
Doldur!
Load!
Beni vaatlerinle, kelimelerinle, yalanlarınla doldur.
Fill me up with your promises and words and lies. Okay.
Beni vaatlerinle, kelimelerinle, yalanlarınla doldur.
Fill me up with your promises and words and lies.
Doldur.
Man # 2 : Fill it up.
Hadi, JP, çuvala doldur.
Come on, jp, get it in the bag.
Doldur, doldur.
Get it in, get it in.
O boşluğu doldur!
Fill in that gap!
Eğer bize yardım etmeyeceksen kamyonu doldur.
If you're not gonna help us fill up the goddamn truck,
Tekrar doldur!
Reloading!
Silahını doldur!
Load your weapon!
Jung Beom, bunu doldur!
Jung Beom, reload this!
Hepsini doldur.
Fill them out. All of them.
Doldur.
Hit me.
Şu Gevrey-Chambertin'den bir kadeh daha doldur.
Pour me another drop of your Gevrey-Chambertin.
Bir pikap kirala ve karton kutularla doldur.
Go rent a pick-up truck and fill it with cardboard bo xes.
Doldur.
- Pour.
- Doldur.
- Pour him.
Şimdi güzelim içkiyi o bitkiyle ziyan etme de bir kadeh daha doldur.
Whoo-hoo-hoo! Now stop wasting good booze in that plant and pour me another one.
Akalitus'a gidip şikâyet dilekçesi doldur istersen.
Why don't you run to Akalitus and lodge a formal complaint?
Zul, iki tane tavuk al ve onları ağzına doldur.
Zul, take two of the chicken drumsticks and stuff it in her mouth.
Bardağını doldur.
Fill his glass.
Doldur!
Ready!
Doldur veya bekle?
Ready or steady?
Ben de doldur diyorum.
Well, I'm ready.
Roma, lambaların gazını doldur.
Roma, fill up the lamps with kerosene.
O zaman benim kağıtları doldur da yoluma koyulayım. Ne rahatladım!
That's a relief.
Beni vaatlerinle doldur.
Fill me up with your promises...