Dédé tradutor Inglês
3,119 parallel translation
Dede harçlık verir misin, dondurma alacağım?
Grandpa, can I have money to buy ice cream?
Dede?
Grandpa?
Her şey iyi dede.
Everything's fine, Gramps.
Gerçekten de dede. Bir şey yok.
Honestly, Gramps, it's nothing.
Kendinle ilgili ilk cümlende dede olduğunu mu yazdın?
What? You put that you're a grandpa in the very first line about yourself?
- Dede olmaktan gurur duyuyorum.
Are you crazy? Well, I'm proud to be a grandpa.
Kel yerine bakımlı, dede yerine aile babası diyebilirsin.
And grandpa is just...
Tebrikler, dede oldun.
Congratulations, you're a grandfather.
Hey, dede, doktorla olan görüşmeni erteleyebilir misin?
Hey, Grandpa, can you move your doctor's appointment?
Dede!
Grandpa!
Dede nereye gidiyorsun?
Grandpa, where are you going? Mama!
Görüşürüz dede.
Ciao, Grandpa.
- Güle güle dede. - Hoşça kal tatlım.
Bye, Grandpa.
- Hoşça kal dede.
Bye, Grandpa.
Dede...
Grandpa...
Vay be, dede?
Wow, Grandpa?
- Dede...
- Grandpa...
- Dede!
- Grandpa!
Tanrı seni korusun dede.
Bless you, Grandpa.
Dede, Dinho için endişeleniyorum.
Grandpa, I'm worried about Dinho.
Dede, dediğimi duydun mu?
Grandpa, did you hear what I just said?
- Dede...
Grandpa...
Dede evlilik istiyor.
Grandpa... Grandpa wants... Marriage.
Ş u dede...
That grandpa...
Bu rahmetli dede değil mi?
Isn't he the deceased grandpa?
Hadi dede. Okula geç kalacağım. Hadi.
Come on, one more time.
- Hayır dede.
No, Grandpa.
Bu genelde yüksek topuk giyen kadınlarda görülen bir şey ancak kalın topuklu ayakkabı giyen erkekler dede bu görülebiliyor.
Now, usually that's associated with Women who Wear heels... but they're also found in men who Wear lifts.
Dede ehliyetim burada kayıtlı değil.
I don't have license to drive here.
Dede, sen git yemek ye.
You go and have food.
Geri dönmem lazım dede.
I have to go back grandpa.
- Her şey tamam mı dede?
All okay, grandpa?
Dede, neden beni orada işe soktun?
Grandpa... What's the reason why I got this job?
- Dede, bu mekan neresi?
Which is this property?
Dede.
Grandpa...
Dede, iyi misin?
Grandpa... Are you alright?
Kendi kaderimizi kendimiz belirlemiyor muyuz dede?
We are the makers of our own fate, right?
Dede, bana aşk hikayeni anlatır mısın?
Grandpa... Could you tell me the story of your love?
Dede!
"Like a peacock, life was full of playfulness"
Geri ödemene izin vereceklerini sanmıyorum dede.
I don't think that they will let you repay that.
Hayır dede.
No grandpa.
Hiç kimsenin bir şey kaybedeceği yok dede.
No one will lose anything because of this.
Dede!
Grandpa...
Böyle bir fırsat bir daha elime geçmez dede.
I won't get another chance like this.
Dede ama sen hastanedeyken ben...
Grandpa... When you are in the hospital, I...
Bir keresinde Dede'yle karşıdan karşıya geçerken şerefsizin teki az kalsın çarpıyordu ona.
Yeah, I remember this time I was crossing the street with Dede, and some jackass almost clipped her.
- Hadi çekil bakalım, dede. - Bak- -
Yeah, so walk away, grandpa.
Kimse ona "dede" diyemez!
Nobody call him "grandpa"!
Tam 49 yıl karısı Selma'ya sadık bir koca çocukları Mindy ve Merc'e sevgi dolu bir baba torunları Sam, Tess, Emma, Brett ve Rose'a ise örnek bir dede oldu.
For 49 years he was a devoted husband to our Selma, he was a loving father to Mindy and to Merc and he adored his grandchildren - Sam, Tess, Emma,
- Dede!
- Granddad!
Ama illaki de duralım dersen tek yapman gereken yere uzanmak, dede.
But you want to stop, all you gotta do is lay down, old man.