François tradutor Inglês
1,484 parallel translation
François tekrar arıyor.
It's François again.
- Peki ya François?
- And what about François?
- François ile evlenmiyorum.
- I'm not marrying François.
François'de ne buldun peki?
So what has François got?
François.
François.
Zavallı François'in paçaları tutuştu.
Poor old François is in a stew.
Zavallı François.
Poor François.
Bir şeyi anla François.
Understand one thing, François.
François... gitme.
François... don't go.
Bir de François, küçük arkadaşına yazmayı unutma.
And François, don't forget to write to your little friend.
Görüşürüz.
See you sometime. François.
- Seni alayım mı? - Hayır, Francois getirir.
François will drive me.
Öyle mi? Yani Francois da geliyor.
François is coming?
Ama Francois'yı memnuniyetle misafir ederiz.
Never mind, François is welcomed.
Francois Beretton, değerlendirmelerden sonra... jüri size Odontoloji alanında yüksek başarı düzeyinde... doktor unvanını veriyor ve sizi kutluyor.
François Beretton, after the discussion.. the board has agreed to grant you a title of a doctor of science with the highest grade
Alo, Francois sana.
- Alo? François, for you.
Alo Francois.
François?
Daha hızlı François!
Faster François!
Dur François!
Relax, François!
François onu daha sonra öpersin.
Francois, you'll kiss her later.
Jean François, 1 04 ve 1 05 i gönder.
Jean-Francois, send the 104 and the 105.
Sağ ol, François.
Thank you, Francois.
- İyi akşamlar, François.
- Good evening, Francois.
François, her şey kontrolüm altında.
Francois, I have the situation under control.
François, bir saniye benimle gelir misin?
Francois, will you come with me for a moment?
Albay Braddock... François bugün bana sizi yakından ilgilendirecek bir şey getirdi.
Colonel Braddock, Francois brought me something today... that I'm sure is of great interest to you.
François'yı takip ettim.
I followed Francois in.
- François orospularını almaya geliyor. - Kahretsin.
It's Francois coming to pick up his whores.
François.
Francois.
Yarın François gelecek, sizi Tayland'a uçurup... konsolosluğa teslim edecek.
Tomorrow, Francois will be here and will fly you to Thailand... and deliver you to your embassy.
François'nın helikopterini kullanacağım.
I will use Francois'helicopter.
François... Amerikalıları aramak için helikopterine ihtiyacım olacak.
Francois, I will need your helicopter... to look for the Americans.
Ben François Villars.
I'm Francois Villars.
Bana büyük bir iyilik yapıyorsun, François.
You're doing me a considerable favour, Francois.
Sana tüm saygımla söylüyorum ki, François burada o kadar uzun kalmayı düşünmüyorum.
Now, with all due respect, Francois, I don't plan to be here that long.
François, Paris üstüne uçan ilk insanlar Fransızdı... Montgolfier Kardeşler.
Francois, the first men to fly over Paris were French, the Montgolfier brothers.
Sağol, François.
Thank you, Francois.
François'yı görmek için son şansımdı!
My last chance to see François for a month!
- François tenis öğretmeni mi?
François was the tennis pro?
François Pignon.
François Pignon.
Hayır ben François.
No, it's me François.
Muhasebede Francois Perrin adinda bir adaminiz var.
You have a man in accounting named Francois Perrin.
Ben Francois Perrin.
I'm Francois Perrin.
ismim Francois Perrin.
My name is Francois Perrin.
Francois Truffaut
Directed by Francois Trauffaut
Francois ile.
With Francois.
Francois'i kaldırmana gerek yok.
You don't have to get Francois up.
Oğlum, Francois.
My son, Francois.
Alo iyi günler, Doktor Francois Beretton'un muayenehanesi.
You have reached Dr. Beretton's office.
Hiç adil değil Francois, hiç değil.
Not fair!
Haklı olabilirsin, François.
You may be right, Francois, but they can only lock me up.