English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ G ] / Gelmemeliydim

Gelmemeliydim tradutor Inglês

487 parallel translation
Yaralandığım zaman seni bulmaya gelmemeliydim.
The day that I got stabbed by the screwdriver... I never should've gone after you.
İzne gelmemeliydim.
I shouldn't have come on leave.
Seninle gelmemeliydim.
I shouldn't have come with you.
Gelmemeliydim.
I shouldn't have come.
Baron, gelmemeliydim.
Baron, I shouldn't have come.
- Biliyorum, buraya gelmemeliydim, ama... - Öyleyse sen de biliyorsun.
I know I shouldn't come here, but I must...
Buraya hiç gelmemeliydim.
I had no right to come in here.
Buraya hiç gelmemeliydim.
I should never have come here.
Size gelmemeliydim.
I shouldn't have asked you.
- Buraya gelmemeliydim. Elbette bu beni ilgilendirmiyor ama Cutler seni 3 yıllığına bir balina avcısına sattı. - Öyle mi?
Loxi, you shouldn't have come down here.
Gelmemeliydim.
I shouldn't have.
- Buraya gelmemeliydim.
Maybe I oughtn't to have come.
- Buraya gelmemeliydim ben.
- I don't know why I had to come.
Şam'a gelmemeliydim.
I shouldn't have come to Damascus.
- Belki de habersiz gelmemeliydim.
Maybe I shouldn't have butted in like this... Nonsense.
Gelmemeliydim, aptalca bir hisse kapıldım.
I probably shouldn't have come, it was a silly impulse.
Biliyorum buraya gelmemeliydim ama...
I know I shouldn't have come...
Belki de bu okula hiç gelmemeliydim.
You know maybe I shouldn't have transferred to this school.
Buraya gelmemeliydim.
I really shouldn't have come here.
Belki de Paris'e hiç gelmemeliydim.
Maybe I shouldn't have come to Paris in the first place.
Asla Batıya gelmemeliydim.
I never should have come West.
Sanıyorum, sömürgelere asla gelmemeliydim.
Methinks I should never have come to the colonies.
Buraya hiç gelmemeliydim!
I shouldn't have come here at all!
Gelmemeliydim biliyorum ama onun için çıldırıyorum Bayan French.
I knewed I shouldn't have come but, oh, I'm very crazy about him, you see, Miss French.
Biliyorum buraya gelmemeliydim Bay Meadows, ama bir şey oldu.
I know I'm not supposed to come round here, Mr. Meadows, but something's happened.
Belki de yardımına gelmemeliydim.
Then maybe I shouldn't have come to you for help.
- Buraya hiç gelmemeliydim.
- I shouldn't be here at all.
Hiç gelmemeliydim.
Ι shouΙdn't have come.
Gerçekten, bu kadar erken gelmemeliydim ama biz biraz içtik.
You know, really, I shouldn't have come up here so early but we've been, sort of, drinking.
Bu ülkeye gelmemeliydim.
I shouldn't even be in this country.
Belki de buraya gelmemeliydim.
Perhaps I shouldn't be here.
Ders saatinde gelmemeliydim.
I shouldn't come during school hours.
Biliyorum buraya gelmemeliydim, ama bugün önemli bir şey oldu.
Ada! I know I shouldn't come here, but today an important thing happened.
- Sen haklıydın, hiç gelmemeliydim.
I shouldn't have come. I told you he didn't do it.
buraya hiç gelmemeliydim, Zhao Wuji
I shouldn't be here today, Zhao Wuji
- Aslında buraya hiç gelmemeliydim.
- Obviously I shouldn't have come here.
Buraya gelmemeliydim.
I should not have come.
Gelmemeliydim.
I shouldn't have barged in.
Ben gelmemeliydim.
I shouldn't have come.
Buraya asla gelmemeliydim.
I should never have come down here.
Buraya gelmemeliydim.
I feel wrong being here.
- Sanırım gelmemeliydim.
- I guess I shouldn't have.
Buraya gelmemeliydim.
I shouldn't have come.
Belki gelmemeliydim.
Maybe I shouldn't have.
Buraya hiç gelmemeliydim.
I should have known to stay away.
Bence... Gelmemeliydim.
I think I shouldn't have come.
Yanına gelmemeliydim.
I shouldn't have come to you.
Biliyorum, gelmemeliydim.
I know I shouldn't have come.
Buraya asla gelmemeliydim.
I should never have come here.
Buraya gelmemeliydim. Gidelim.
I never should've came here.
Biliyorum, gelmemeliydim.
I knew I shouldn't come.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]