Gelıyorum tradutor Inglês
232 parallel translation
Gel, onu terk ettiğine inanamıyorum.
Come on, I don't believe she ran out on him.
Sana yalvarıyorum, lütfen eve gel.
I beg you, come back home now, please
Hadi gel. Sana bir şeyler ayarlayabilecek bir görevli tanıyorum.
Come on, I know a steward who can fix you up.
- Gel biraz hava alalım. - Seni kandırmıyorum.
- Come on, let's get some air.
Şaka yapıyorum, gel buraya.
I'm only joking. Come here.
Yatıyorum, yarın yine gel.
I'm in bed ; come back tomorrow
Açmıyorum. Haydi gel.
I won't turn on the light.
Bak, ayakta duramıyorum, şöyle gel.
Listen, can't be standing up, come here.
- Benimle gel, utanıyorum.
He's a sucker. - Come with me. I'm shy.
Annenin yanına gel, ayağa kalkamıyorum.
Come to mom, I can't stand up.
Gel pisi, pisi. Peki ama, kedimi arıyorum.
- I'm looking for my cat.
- Gel! Sıkılıyorum
- What a pain in the ass!
" Hemen gel. Sensiz yaşayamıyorum.
" Come immediately, I cannot live without you.
Kendine gel. Ben şu an o şeyi yaşıyorum.
What a mad night.
Yatağa gel, gece sen dışardayken uyuyamıyorum.
Come to bed, I can't sleep when you're out at night.
Gel, doldur hadi kadehini. Dietz'in bekâretine kadeh kaldırıyorum.
Come on, fill it up Here's to Dietz's virginity
Güncel olaylardan haberdar olmanin öneml ¡ oldugunu b ¡ l ¡ yorum... ama heps ¡ n ¡ algilamaya çalisirken ¡ nsanin akli karisir g ¡ b ¡ gel ¡ yor.
I know it's important to stay informed of all the latest events, but I find there's so much to assimilate it can become quite muddling.
Müthiş bir haber. Gel buraya geç. Ben çıkıyorum.
Sit down, I have to go anyway.
- Kendine gel, seni uyarıyorum.
- Mind your manners, I warn you.
Lütfen, sana yalvarıyorum. Sadece benimle gel, şimdi, çok geç olmadan!
Please, I beg of you, just come away with me now, before it's too late!
Çalılara gel, seni duyamıyorum!
Hey, you in the bush, I can't hear you!
O Surgat... Seni çağırıyorum... Derhal çemberdekileri gör ve buraya gel... emirlerime uymaya söz ver.
O Surgat, I conjure thee... that thou come before this circle immediately and agree to obey my orders.
İnanmıyorum! Gösteririm ben sana! Gel.
He's OK, Bob.
Hep alıyorum, getiriyorum, şunu al gel, bunu getir...
I'm always fetching and carrying, get this, get that...
Şehre yeni geldim, ve Beverly Hills'de... Dr. George Maitlin'nin bürosunun dışında çalışıyorum... Gel beni bul.
I just got into town, and I'm working... out of the offices of Dr. George Maitlin... in Beverly Hills.
Anlıyorum sen gel güzel sıradaki bunu mu istiyorsun?
I don't care about his money, I love him! We get that a lot.
Hava mı atıyorum? Gel buraya!
I'm always showing off?
"Ayrıca sana yalvarıyorum... dört torununla birlikte lütfen Hawaii'ye gel... ve Suzujiro'yla buluş."
"I also beg your favor. " Please come to Hawaii with your four grandchildren... " and meet Suzujiro.
Gel Watson, geç kalıyorum.
Come on Watson, I'm going to be late.
Anlıyorum sen gel güzel sıradaki bunu mu istiyorsun?
I see. Rubber stamp, thank you, next in line. Is that it?
- Dur, akşam yemeğini hazırlıyorum. - Dışarı gel.
- l haven't finished cooking dinner.
Gel, seni alıyorum.
Come... I will have thee.
Buralarda bir dondurmacı olduğunu hatırlıyorum. Gel, bir tadına bakalım.
You know, I recall here someplace is an ice cream parlor.
- Gel bebeğim! - Sana kavuşmak için sabırsızlanıyorum.
- I can't wait to reach you.
Terlediğim için söylemesi zor ama jöle kutusunda yazdığı gibi kullanıyorum.
It's hard to tell because I'm sweating but I use exactly what the gel bottle says.
Bilmek isteyeceğini sanmıyorum ama içeri gel.
I don't really think you want to know... but come on in.
Tamam, buraya gel hazırlıklara başlıyorum.
OK, you come here and I'll start the preparations.
Sizi çok az tanıyorum bu yüzden sizsiz bir hayat yaşayamayacağımı söylemem garip olurdu. Gel gör ki bir erkek, umutlarını çok kısa sürede yükseltebiliyor.
Well, I hardly know you, so I can't make out I'll not be able to live without you... but, well, a man can get his hopes up pretty high pretty quick.
Kendine gel gerzek, şu an çalışmıyorum!
Smarten up, snapperhead. I'm off duty!
Hana gel mavi göz. Yoksa patlayana kadar tıka basa yedirecekler seni. Kalıyorum.
Come to the inn, Blue Eyes, or they'll stuff you till you burst I should stay I'm warning you..
Aromaterapik. "Banyo yapıyorum" lafının neresini "gel" anladın?
They're aroma-therapeutic. And exactly what part of "I'm taking a bath"
Chakotay ve ben, yarın sabah biyomimetik jel ikmali yapacağız, ve şu anda o şeyi nakledebilmek için uygun bir konteynır bulmaya çalışıyorum.
Chakotay and I have to pick up a supply of biomimetic gel tomorrow morning and I am trying to find the container that is listed as the proper transport device.
İstiyor musun? Ö zaman saat 7de 1 Milyonla benim evime gel, çünkü malı açık arttırmaya çıkarıyorum.
Then if you do, you have one mil at my "Casa" at 7 : 00,'cause I'm auctioning the shit off.
Sabah 8'de başkan Kennedy beni aradı ve odama gel dedi bornozu hala üzerindeydi ve "Şuraya bir şeyler yazıyorum bunları duyurmak için bir basın toplantısı düzenleyeceksin" dedi.
I was called by President Kennedy at 8 o'clock in the morning and he said, come to my room, and he still had his bathrobe on and and he said, here's something I'm writing for you, you're going to hold a press conference to announce it.
Ah anlıyorum. Hadi gel biraz temiz hava alalım.
Let's go out to get some air.
Gel sana bir sarılayım dostum, inanmıyorum.
A hug! Incredible!
Seni tam olarak tanıyorum... Gel ve içime eri...
I know you completely, come melt into me.
- evet, anlıyorum. Git kendine gel sonra müşterilerle ilgilenirsin, anlaştık mı?
Pull yourself together and then we'll deal with the customers.
"Ben seni arıyorum" dedi. "Neden?" dedim, "Benimle gel" dedi.
He said " l've been looking for you.
Buraya gel yenge Ben başlıyorum
But you have to express the love in your heart.
Üzgünüm, sadece doğru kanepeyi aldığımdan emin olmak istiyorum. Şöyle izlenim bırakacak bir kanepe arıyorum : "Çocuklar buraya hoş geldiniz." Ayrıca şöyle bir izlenim daha bırakacak : "Gel bakayım yanıma."
I want to make sure I bought the right couch, one that says "Kids welcome here", but that also says "Come here to me."
geliyorum 2650
geliyorum efendim 21
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyor mu 41