English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ G ] / Gidelim öyleyse

Gidelim öyleyse tradutor Inglês

393 parallel translation
Madem ayaktayız, gidelim öyleyse.
We're up now, so we may as well get going.
- Peki, gidelim öyleyse.
- Great. Let's go.
- Evet. Sanırım bu taraftaydı. - Gidelim öyleyse.
- Yeah, I think it's out this way
Tamam, gidelim öyleyse.
Let's go then.
Gidelim öyleyse.
Why don't we go for it?
Pekala, gidelim öyleyse.
Okay, then let's go.
Gidelim öyleyse!
So let's go!
Hadi gidelim öyleyse.
Let's go then.
- Gherardini'ye gidelim öyleyse.
- Let's go to the Gherardini's.
Gidelim öyleyse.
Then let's go!
Haydi gidelim öyleyse! Saat ikide ekstram var!
So let's go because I've got overtime at 2!
- Gidelim öyleyse.
- Then we'll go on in.
Gidelim öyleyse.
Off we go, then.
Gidelim öyleyse.
Let's go then.
Gidelim öyleyse.
Fine. Let's go then.
Yarın, gidelim öyleyse!
Tomorrow! Let's go then!
"Kanepeye gidelim öyleyse", dedi.
"Let's go to the sofa then", he said to me.
- Hayır. Sonuçlar üzerinden gidelim öyleyse.
So let's go straight to our results.
Öyleyse Kaliforniya'ya gidelim.
All right then, let's go to California.
- Öyleyse gidelim.
- Take me to him.
- Ali benim evimde güvende. Öyleyse hemen gidelim.
Ali is safely hidden in my own house.
Öyleyse hemen gidelim.
- Then let's go quickly.
Öyleyse gidelim.
Let's go, then.
Öyleyse İzmir'e gidelim. 1922 de Conrad adında bir tefeci ~
In 1922, a moneylender named conrad - the murderer of conrad was hanged.
Öyleyse oraya gidelim.
- No. - No?
Öyleyse gidelim.
- Well, let's go
Öyleyse gidelim.
Well, let's go!
Buradan kalkalım öyleyse, ilgimizi çekecek bir yere gidelim.
So we get out of here, go some place where they got some interest.
Peki öyleyse, gidelim.
Okay, then. Let's go.
Öyleyse dediğimi yap, buradan gidelim.
Then do the next thing, get away from here.
Öyleyse, hadi gidelim.
So, let's get at it.
Haydi öyleyse gidelim!
Come on, then. Let's go!
Tamam öyleyse, sopayla avlanmaya gidelim.
All right, then we'll go and hunt some with my "Rufle".
Öyleyse gidelim.
Then let's leave.
Öyleyse neden bahsettiğimi biliyorsundur. Gidelim.
Let's go.
- Öyleyse ne bekliyoruz? Gidelim!
Well, away we go like whooping cranes.
- Öyleyse güzel kızlara gidelim.
- Elegant stuff!
Öyleyse kötülüğün kaynağına, Efendimizin arpacığına gidelim.
Let us then go to the root of the evil to the sty of the Master
Öyleyse hemen gidelim buradan.
I'LL GET OUR BAGS.
Öyleyse uzaklara gidelim.
- Then we'll get away.
Gidelim, öyleyse.
Let's go, then.
Öyleyse yarın gidelim mi?
So, tomorrow?
- Hadi öyleyse gidelim
- Yeah, Iet's go.
İyi öyleyse, gidelim bakalım, Sadece Antoine!
Well then, let's go Simply Antoine.
Öyleyse gidelim.
Then let's go.
Öyleyse, gidelim.
Let's go, then.
Tamam öyleyse, hadi gidelim.
OK, then, let's go.
Gidelim mi öyleyse?
Shall we then?
Gidelim mi öyleyse Bayan Montgomery?
Shall we then, Mrs. Montgomery?
Gidelim yakalayalım öyleyse!
The Brain.
Öyleyse, gidelim.
Let's go then.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]