Gittik tradutor Inglês
5,809 parallel translation
Ortağımla birlikte olay yerine ilk biz gittik.
Me and my partner were first on the scene.
Sonra Frank'la basıp gittik.
Then frank and I went away.
Bu devasa görev ekibinin kalanıyla kıyıdan neredeyse 35 km öncelikli olarak Saigon'un doğusuna gittik
We went with the rest of this huge task force of ours up into about, oh, 20 miles off the coast, basically east of Saigon.
Böylece, helikopterime bir kaç Vietnamlı yüklediler, ve Büyükelçiyi helikoptere almam gerektiği için, hemen komuta gemisine gittik, USS Blue Ridge gemisine.
So they loaded some Vietnamese onto my helicopter and because I'm supposed to have the Ambassador on board, we go right to the command ship, the USS Blue Ridge.
Gittik ve onu aldık.
We went out and picked him up.
Benim saatime göre, Saigon saatiyle 7 : 58'de gittik.
We left, by my watch, at 7 : 58 Saigon time.
Beraber aynı okula gittik.
We went to school together.
Avustralya'ya gittik. Denizde büyük bir ev kiraladık.
We went to Australia and rented a big house on the water.
Adnan bir anlaşma yaptı, bizde yardım etmeye gittik.
Adnan had a deal, so we went to help.
İsimsiz bir ihbar üzerine evine gittik.
We went to his place on an anonymous tip.
Sadece birkaç saatliğine gittik.
We've only been gone a few hours.
Artık orada yaşıyoruz. Joel ve ben sabah oraya gittik.
We just live there now, so we, Joel and I, went by there before...
- Belki fazla ileri gittik.
- Maybe it's too far.
Shawn, bir bara ve bir depoya gittik.
Uh, Shawn, we went to one pub and a warehouse.
Biz sadece Yale'e gittik.
I mean, we only went to Yale.
New Rochelle Lisesine gittik beraber.
I went to New Rochelle High with you.
Sinemaya gittik...
Going to the movie...
İçi taşla dolu bir çanta için bayağı yol gittik.
Lot of driving for a bag of rocks.
Beraber partiye gittik ama...
We were together at a party, but
Endişelenmediğini söylemiştin biliyorum ama Dig ile Roy'un dairesine gittik. - Boş.
I know you said you weren't worried, but Dig and I went to Roy's apartment.
Tüm yıllar boyunca bir yada iki ipucunun peşinden gittik fakat hiçbir şey çıkmadı.
Over the years, we followed up on a lead or two, but nothing ever came of it.
Depodaki kurbanın Amos Koi olduğunu tespit ettikten sonra onun evine gittik.
Once we identified the warehouse victim as Amos Koi, we went to his house.
Baya ileri gittik ama zevkliydi.
We got a bit carried away and it was fun.
- Kumsala gittik de.
- Oh, we went to the beach.
Garaja gittik ve bekledik.
Then we went into the garage and waited.
Oraya nasıl gittik?
Uh, I don't understand.
Zamanda geriye gittik ve senin beni öldürdüğünü öğrendim diye mi?
Because we just time-traveled and I found out you murdered me?
Ondan biraz daha ileri gittik.
We did more than that.
Jude ile 6 farklı koruyucu aileye gittik.
Jude and I have been in six different foster homes.
Okula bile birlikte gittik.
Put your mind somewhere else.
Her zamanki gibi ayrı ayrı evlerimize gittik.
Separate homes, like we always do.
Sadece aynı seminere gittik.
We just had that seminar.
Dinesh çenesini kapatmayınca sonunda vize ofisine gittik.
Dinesh wouldn't shut the hell up, so we finally went to the visa office.
Sanırım Tinya ile birlikte Meksika'ya gittik.
I think I took a road trip to Mexico with Tinya.
İlk önce fotoğraf stüdyosuna gittik,... resmi randevu fotoğrafı çektirdik.
First up is the mall photo studio, Where we'll take our official date portrait.
Sonra yemek için karides yemeye gittik.
Then some peel-and-eat shrimp for dinner
New York'a birlikte gittik Brittany.
Brittany, we went to New York together.
Biz yuvarlanıp gittik işte.
I think we're about to get rolled on.
# Eski kırmızı bir jeep ile... # #... binlerce mil gittik #
♪ We put a thousand miles on an old red jeep ♪
Şimdi çok fazla ileriye gittik. Ve tek bir çıkış yolu var. Plana sonuna kadar sadık kalmak.
Now we're deep into this mess there's only one way out...
Sonra parka gittik.
Then we went to a park.
İlk olarak Dr. Goldfarb'a gittik, sonra Dr. Blitzstein'a sonra da Dr. Jewsenheimer mıydı neydi.
Well, first we went to see Dr. Goldfarb and then Dr. Blitzstein and then some Dr. Jewsenheimer or something.
Evet, gittik bile.
Yeah, so did we.
- Danny'yle alışverişe gittik.
- Danny and I went shopping.
Of, fazla gittik.
Oops, we overshot. Hold on.
Arazisinden çıkmamızı emretti. Biz de gittik.
He ordered us off his land and we left.
Yedi buçuk civarında Uçuş Kulübüne döndük, kasabaya inip bir kaç bira içtik ve dokuz buçuk gibi yürüyerek eve gittik.
We got back to the Flying Club about half past seven, headed back to town, had a few drinks and then walked home about half past nine.
Sonra birlikte muhtemelen Albay'ın bıyıkları yuttuğu akşam yemeğine gittik.
We then went in to dine together which is when the Colonel must have swallowed the whiskers.
Sonra babamın işyerine gittik.
We went to the office of my father.
Oraya nasıl gittik?
- You saw something?
Ama sonra Isis ve ben fazla ileriye gittik ve Asgard'dan sürüldük.
We were all a bit rowdy.
gittikçe kötüleşiyor 26
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19