Gördüm tradutor Inglês
70,667 parallel translation
Gördüm, gördüm.
I see, I see.
- Şaka mı yapıyorsun? Kid Flash'ı eylem halindeyken yakından gördüm.
I got to see Kid Flash in action, right up close.
Ama bugün seni orada gördüm. Kid Flash halinde.
But I saw you out there today... being Kid Flash.
- Afrika'da bir ormanda. Orada şey gördüm...
In the African jungle, where I saw...
Ne yaptığınızı gördüm.
I saw what you did.
Olanları gördüm.
I saw what happened.
Gelecekte gördüm zaten.
I've already seen it in the future.
- Annemi gördüm. - Biliyorum.
- I saw my mom.
Biliyorsun hayatım boyunca bir sürü ölüm gördüm bir sürü trajedi yaşadım ve senin öldüğünü görmek bunun beni mahvetmemesi mümkün değil.
I just... you know, I've lived with a lot of death, tragedy in my life, and seeing you die... it's impossible not to be consumed by that.
Seni kendi dünyamda gördüm.
I saw you on my Earth.
Çünkü ben her şeyi görüyorum ve kalbi kırık iki kişi gördüm.
'Cause I see everything, and I saw two people... with two broken hearts.
Işınlanma, telekinezi, siz söyleyin. Ve inanın, hepsini gördüm.
Teleportation, telekinesis, you name it, and believe me, I have seen it all.
O yüzden güvenlik kameralarına girdim ve seni Top ve Mirror Master'la dövüşürken gördüm. Üzerinde beyaz amblem olan eski kostümün vardı. 2017 versiyonu.
And so I hacked into the security cameras, and I saw you fighting Top and Mirror Master in your O.G. suit with the white emblem... 2017 edition, of course.
Bir sürü şey gördüm ama yarı insan, yarı köpekbalığı biri ödülü kesinlikle kazanır.
I've seen a lot of things, but a half-man, half-shark takes the cake.
Evet, alım forumunda gördüm.
Yes, I saw that on his intake form.
Zihnine baktım ve her şeyi gördüm.
I looked into his mind and I saw the whole thing.
Ve onlar için yaşamın ne kadar... zor olduğunu gördüm.
And all I saw was how hard it was for them to just... live.
Seni gördüm.
I've seen you.
Ve sonra günün birinde çok garip bir rüya gördüm.
And then one day I had the strangest dream.
Enzo'nun ölüm anını gördüm.
I saw the moment of Enzo's death.
Büyük bir çan çaldınız ve bir anda Mystic Falls'ı gördüm ve bir bakayım dedim.
You guys rang some giant bell, and suddenly, I could see Mystic Falls, so I went for it.
Gözlerimle gördüm.
I've seen it.
Beni ikna edebilecek kadar gördüm.
I saw enough to convince me.
- Ateş gördüm.
- I had visions, fire.
İkinizi konuşurken gördüm.
I saw you two talking.
Onu gördüm.
I saw her.
Elena'yı gördüm.
I saw Elena.
Bu gece Damon'un uzun süredir görmediğim yüzünü gördüm.
Tonight I saw a side of Damon that I hadn't seen in a while.
Eski partnerlerinin ne yapabileceğini gördüm.
Look, I've seen what your exes are capable of.
Yani onun için parti nasıl gitti bilemiyorum ama çocuklar çok fazla berbat şey gördüm.
Yeah, well, I mean, I don't know how down he was to party, but, you guys, I've seen a lot of messed up stuff.
- Bir saat önce gördüm sanırım.
I think I saw her an hour ago.
Ben bizzat şeytan tarafından işkence gördüm.
I've been tortured by the devil himself.
Kesilen, suya batırılan adamlar gördüm.
I've seen folks waterboarded, cut on.
Kardeşimin öldüğünü gördüm ama onun bu şekilde benliğini kaybetmesini izlemek sanırım daha kötü.
You know, I've seen my brother die, but watching him become... not him... This might actually be worse.
Yaptığın şeyleri gördüm.
I've seen your work.
Onu bir binadan ceset taşırken gördüm.
Found him coming out of a building carrying a dead body.
Onlarla nasıl olduğunu gördüm tamam mı?
I see how you are with them, all right?
Ne yaptıklarını gördüm ve düşündüm ki... Bu şekilde avcılar birlikte çalışsa ne yapabiliriz?
I saw what they were doing, and I... and I thought, hunters on that scale, working together...
Tabi ben ben geleceği gördüm.
Right, I saw... I saw... I saw the future.
Acının, savaşın, açlığın, fakirliğin olmadığı bir dünya gördüm.
I saw a world without pain or hunger or want.
Cenneti gördüm.
I saw paradise.
Düşünmen yeter canım ama ben göreceğimi gördüm bugün.
Bless you, petal, but I've looked in the eyes of the corporate behemoth.
- Görmeden konuşma, ben gördüm.
I have.
Bahçeye doğru giderken gördüm en son.
Saw him heading off into the gardens.
- Rüyamda Axehamptan'da şelalenin yanında uzandığımı gördüm.
You? I dreamt I was at Axehampton, lying next to the waterfall.
Çok geçmeden Sarah ile Ian'ı da tartışırken gördüm devamında da, şansımıza, beklemeyip erkenden ayrıldı.
That was it. I saw Sarah and Ian having a barney a bit later on, actually, and then she left shortly after that, luckily.
- Tecavüze uğrayan kadının haberini gördüm.
I read about the woman who was raped.
Enteresan olan seni gördüm.
Funny, though. I saw you.
Jim'in suratını gördüm.
I've seen Jim's injuries.
- Gördüm.
Got you.
Işığı gördüm.
I saw the light.
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördü 16
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördüm onu 79
gördüm onları 17
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördü 16
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803
gördüğüm kadarıyla 80
gördüğünüz üzere 29
gördüğün gibi 275
gördüğünüz gibi 306
gördün mü onu 18
gördüğün üzere 21
gördün işte 29
gördünüz mü 803
gördüğüm kadarıyla 80
gördüğünüz üzere 29
gördüğün gibi 275
gördüğünüz gibi 306
gördün mü onu 18
gördüğün üzere 21
gördün işte 29