Görevdeyim tradutor Inglês
456 parallel translation
" Şu anda gizli ve çok tehlikeli bir görevdeyim.
I've been given a secret and a difficult mission :
Ya, şimdi özel görevdeyim.
Oh, I'm on private duty now.
Çok teşekkür ederim bayan, ancak görevdeyim.
Thank you very much, madam, but I'm working.
Henüz 5 dakikadır görevdeyim, asılmaya başladı bile.
I haven't been on the job 5 minutes, and she's making advances to me.
Böyle şenlikleri bölmekten nefret ediyorum ama resmi bir görevdeyim.
I hate to interrupt the festivities like this... but I got official business.
Ben hala görevdeyim.
I'm still a peace officer.
Aktif görevdeyim.
I'm on active service.
Geçen Pazartesi'yi unut. Hem şu anda görevdeyim.
Never you mind about last Monday.
Görevdeyim. Ama şimdi gitmem gerek. Polis memuruyum.
I'm on duty, but I have to go.
- Altıya kadar görevdeyim.
- I'm on duty till 6.
- Korkarım, görevdeyim.
- I'm on duty, I'm afraid.
- Şu anda görevdeyim.
- I service.
- Teşekkürler ama görevdeyim.
- Thanks, but I'm on duty.
- Görevdeyim.
- I serve.
- Ben askeri bir görevdeyim.
- I am on a military mission.
Affedersiniz ama şu an görevdeyim.
Forgive me, but I'm on duty at the moment.
Olmaz. Görevdeyim, vali -
No, I'm on duty, and if the mayor should -
- Görevdeyim.
- I'm on duty.
- Üzgünüm ama görevdeyim.
- Sorry, but I'm afraid I'm here on duty.
Ama şu anda, görevdeyim.
But right now, duty calls.
Ama görevdeyim.
But duty calls.
Şu anda görevdeyim.
I am on my guard.
- Şu anda görevdeyim.
I am on my guard.
Gizli görevdeyim!
I'm a plant!
- Saint-Tropez'de ne bu aceleniz? - Özel bir görevdeyim.
- An emergency for Saint-Tropez?
Evet, Kato! Yine görevdeyim.
Well, Kato, I'm back on the case.
Bir görevdeyim, - Beni burada sağ bırakmazsanız eğer, size ne olacağını biliyoruz
I'm on a mission, and if I don't leave here alive, you know what'll happen to you.
Interpol'ün polisleri bilim adamlarını korumak için yan odadalar. Ben, burada gizli görevdeyim.
Interpol's next door to protect the scientists.
Hayır, bırakmayacağım ama görevdeyim.
No, I wouldn't, but I'm on duty.
- Görevdeyim, efendim.
But I'm on duty, sir.
Resmi görevdeyim.
I'm on official government business.
Şu an görevdeyim.
I'm on a mission.
- Görevdeyim.
- I'm on duty
Görevdeyim.
I'm on duty.
Görev, görev. Hep görevdeyim.
Duty, duty, duty.
1 yıl 3 aydır bu görevdeyim...
I've been on this mission now for 1 year and 3 months.
Şey, aslında, efendim, Ben görevdeyim.
Well, actually, sir, I'm on duty.
Ben görevdeyim.
I'm on duty.
Görevdeyim...
I'm on duty...
Gitmem gerek, görevdeyim.
Well, I have to go, I'm on duty.
- Gizli bir görevdeyim.
- I'm on a secret mission.
Her zaman görevdeyim.
I'm always on duty.
Bir yıldır bu görevdeyim.
I've been here for a year.
Oh, öyle mi, oh yo, bak görevdeyim.
Oh, yeah, Uh no See I'm on duty.
- Gizli bir görevdeyim.
- I am on a top secret mission.
Alkol. Görevdeyim Carla.
Alcohol. I'm on duty, Carla.
Son altı haftadır burada görevdeyim, bu yüzden onu aradım... ve bu sayede siz ikiniz tavsiye edildiniz.
I've been on assignment here for the past six weeks, which is why I called him... and how you two got recommended.
Görevdeyim.
Thank you, no, sir, I'm on duty.
Görevdeyim.
You've been avoiding me ever since we left Seattle.
Görevdeyim.
- Do you like that kind?
Ben ise görevdeyim.
- I'm here on business.
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
görev çağırıyor 20
görev başına 19
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
görev çağırıyor 20
görev başına 19