English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ G ] / Görevini yap

Görevini yap tradutor Inglês

277 parallel translation
Lostromo, görevini yap.
Boatswain, do your duty.
Görevini yap!
Do your duty!
Diğer yarısı görevini yapıyordu.
The other half did what they were supposed to do.
Üzgünüm, Chadwick, sen sadece görevini yapıyordun.
I'm sorry, Chadwick, that you do your duty.
Görevini yap.
Do your duty.
Hadi bakalım, görevini yap.
Go on. Do your stuff.
Görevini yap, McPherson.
Do your duty, McPherson.
Dedim hadi Gascon, görevini yap.
Come Gascon, do your duty.
Polis, görevini yapıyordu.
The police were just being thorough.
Posterlerim görevini yapıp, Moulin'i yok etti.
My posters did their part in destroying the Moulin.
O da kendince görevini yapıyor.
He's doing his duty as he sees it.
Sadece görevini yap.
Just do your duty.
Kaptanın görevini yapıp yapamadığı kararını Donanma subayları vermeli.
But it is up to you naval officers to judge the captain's performance.
Pekala memur bey, görevini yap.
All right, Officer, do your duty.
Şimdi, oraya gidip görevini yap şerif!
Now, go in there and take charge, Sheriff!
- Asker görevini yapıyor.
- The soldier's doing his duty.
Jim, bitişik binadaki görevini yap, bu şeyin oraya da yayılmasını istemezler.
Oh, Jim, play your line on the building next door, they don't want this thing to spread.
Tanrı, kral ve ülken için görevini yap.
Do your duty for God, king, and your country.
Görevini yap ve görevini yaparken de ilahi rehberliği talep et.
Do your duty and, as you put it, ask for divine guidance.
Görevini yap!
Take this rifle, Hook, and get to it!
- Niye? Sadece görevini yapıyor.
He was merely doing his duty.
Görevini yap, McPherson.
[Chuckles] Do your duty, McPherson.
İster Yahudi ya da Müslüman olsun benim için önemli olan kişinin görevini yapıp yapmamasıydı. Her durumda o da diğer hepimiz kadar Fransız sayılırdı.
Jewish or Mahometan, all that mattered to me was that the man did his duty, in which case, he was as French as the rest of us.
Görevini yapıyorsun.
You're only doing yourjob.
Şimdi görevini yap.
Now, do your stuff.
Şimdi git ve bir tümen komutanı olarak görevini yap, bir alay komutanı olarak değil.
Now go and do your duty as a division commander, not a regiment commander.
Görevini yap ve bu gözlem görevini şimdi bırak!
Having done your duty, Leave this observation post now!
Görevini yapıyorsun.
Let's see.
Git görevini yap, bebeğim.
Go do your thing, baby.
Devriye görevini yapıyor olabilir. Bir şey arıyor olabilir.
He could have been making his rounds, he could have been looking for something.
Görevini yap. Bundan böyle senin Delta Tau Chi adın'Gelincik'.
Sergeant at Arms... do your duty.
- Görevini yapıyorsun yani?
- Doing your duty?
Sen görevini yap.
Do your duty.
Görevini yapıyordu.
He was just doing his job.
- Son görevini yapıyor.
- He's giving last rites.
Sadece görevini yapıyor.
She's just doing what she has to do.
Görevini yap, adamım.
You do your job, man.
Oğlan sadece görevini yapıyor.
the boy was only doing his job.
Sadece görevini yapıyor.
- He's just trying to do his duty.
İlk resmi görevini yapıyordu.
He was performing his first official function :
Bu eskortluk görevini yapıyordum.
I was working for this escort service.
Görevini yap sadece.
Just do what you have to do.
- Kardeşimiz görevini yapıyordu.
You knew that brother was going do his job.
Gel, görevini yap.
Come on, do your act.
- Hadi, görevini yap..
- Come on, do your act.
Cellat, görevini yap!
Executioner, do your duty!
Görevini yap.
Fullfil your duty.
Yap görevini, dönüşte foklar bile hayran hayran gelir peşinden.
Do your spit and polish and you'll come home with the seals following in admiration.
Foxhill, ev sahipliği görevini sen yap.
Foxhill, you do the honors.
Tüm şu köşeli parçalar biyokimyasal yapıyı ayrıştırma görevini üstleniyor.
All these wedge-shaped compartments, they'd serve to separate biochemical functions very well.
- Khan Kaptan Kirk, sadece görevini yapıyordu.
Khan, Captain Kirk was only doing his duty. Aah!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]