English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Hastanede

Hastanede tradutor Inglês

8,695 parallel translation
Yani, hastanede olman gerekmiyor mu?
I mean, shouldn't you still be in the hospital?
- Hastanede evlilik mi olurmuş?
Hey! A hospital is no place for a wedding!
Dexter'ınkiler kayakta düştüklerinden hastanede, anlayacağın daire bomboş.
Dexter's parents are both in the hospital from a skiing accident, so the apartment's totally empty.
Lütfen Ove, kimse sana hastanede bilet sormaz.
Please, Ove, no one is going to ticket you at a hospital.
Hala hastanede.
He's still in the hospital.
Hastanede işlerin yürümesini sağlıyorlardı.
They make the hospital run.
Hastanede her akşamın böyle geçmediğini söyle.
Please tell me it's not like this every night at this hospital.
Aslında hastanede ameliyatı yapabilecek biri var.
Yeah, well, the thing is, we already have one.
13 ay içinde de sertifikanı alabiliyorsun onunla da ülkede istediğin hastanede çalışabilirsin.
You train as you get paid. In 13 months, you're gonna be fully certified to work in any hospital in the country.
29 Palms'de hastanede.
He's in the hospital in 29 palms.
Sayın hâkim, müvekkilim topluma gönülden bağlıdır daha önceden sabıkası yok ve hastanede yatan bir karısı var.
Judge, my client has extensive ties to the community, no prior record of any kind, and an ailing wife in hospice care.
Hastanede olsam bana verecekleri ilaçları düşünemiyorum bile.
When you think about the drugs they would have me on at the hospital...
Şu an da hastanede ödü bokuna karışmış durumda.
He's at Gotham General, scared half to death.
- Hastanede.
He's in the hospital.
Efendim, buradaki hastanede bir kanıt bulduk.
Sir, we have evidence he's here at the hospital.
Doğumu hastanede mi, evde ebe yardımıyla mı yapacaksın?
So, hospital birth? Midwife?
Aruba'daki bir hastanede.
Hospital down in Aruba.
Hastanede bakım gördüğüm süre içinde başıma gelen talihsiz olaylardan kimlerin sorumlu olduğunu bilmeliyim.
Should any further misfortune befall me while in the care of this hospital, - I'd like to know who's involved. - Oh, I see.
Hastanede hangimizin baba olduğuna dair bir iddia başlatıldığını duydun mu?
So, are you aware that people are placing bets on which of us is the father?
IAB'deki kaynaklarımız bana hastanede olanlarla ilgili açıklama yapması gerektiğini söyledi.
Our sources in IAB tell me he was supposed to give a follow-up statement about what happened at Metro-General.
Gelecek ayını hastanede, pipetten yemek yiyerek geçirdi.
He spent the next month in a hospital, eating through a straw.
- Ne olmuş? Geçen akşam hastanede bir telefon geldi.
He got a call last night at the hospital.
Hoffman, ortağını hastanede öldürdükten sonra şehirden ayrılmadı.
Hoffman never left the city after he murdered his partner in the hospital.
- Hastanede biri sürtmüş olmalı.
Someone must've clipped me at the hospital.
Bu hastanede.
It's like...
Senin hastanede olduğunu sanıyordum.
I thought you were at the hospital.
Bir arkadaşlarıma üzülüyorum bir hastanede biliçsiz yatan büyükanneme üzülüyorum...
Between my friends and my grandma unconscious in the hospital...
Hastanede şu anda bir polis var.
Um, there's a cop in the hospital.
Macklin ile yaptığımız gibi hastanede 37 saat geçirmek istemiyorum.
I'm not going to spend another 37 hours at the hospital like we did with Macklin.
Hastanede yalnız mı olmak istersin?
You want to be in this hospital alone?
Sen hastanede yatarken...
When you were hurt in the hospital...
Sen ve ben aynı hastanede.
You and me in the same hospital.
Hastanede sen dua etmeden önce uyandım ve uyanmamış gibi yaptım böylece yeminini tutacaktın.
_ _
Ve eğer hastanede doğum yapacaksanız, siz daha emzirmeden önce o doktorların gelip de bebeği sizden almasına sakın izin vermeyin.
And if you opt for a hospital birth, do not let those doctors snatch that baby away before you have a chance to nurse.
Hastanede böyle mi davranıyorsunuz?
Doing this, right now, in the hospital?
Bak, çok özür dilerim... hastanede olanlar için.
Look, I'm so sorry about what happened... at the hospital.
- Hastanede çalışıyorum ben.
- I work at a hospital.
Andy hastanede.
Andy's in the hospital.
Ama eğer beni görmeye geliyorduysa, benim hissettiğim gibi hissediyordur hem de hastanede olma sebebinin ben olduğuma işarettir.
But if Andy was coming to see me, it means he feels the same way about me that I do about him, which also means that I'm the reason why he's in the hospital.
- Hayır hastanede ama yakında ölecek. - Ölmüş mü?
- He's dead?
Kanımdaki mucizevi tedaviyi saptamanın yolları üzerinde düşünüyorum. Şu anda bile ilk denememi hastanede analiz eden makina çalışıyor.
I'm thinking about other ways to extract the miracle cure from my blood, even though I've got my first trial spinning in the hospital's centrifuge as we speak.
Hayır. Hastanede rehine olarak tutulduğunu düşünüyoruz.
No, um... we think that he may have been taken hostage at the hospital.
Doğduğu gün hastanede ağlarken kendime...
The day he was born, I said it to myself with tears in my eyes in the hospital,
Ve hemşire var bana Yani, ben, sadece kadar hastanede oldu orada Eğer sürdürmekteyiz her hafta sonu.
So, I was just up at the hospital, and the nurse there told me you've been going up there every weekend.
Kafasının hastanede olması ve vücudunun arabada olmasını düşünürsek evet.
Well, considering his head is in that hospital and his body is in the car, yeah.
Bunun dün hastanede olanlarla bir ilgisi var mı?
Does this have anything to do with what happened at the hospital yesterday?
Hastanede ne olduğunu anlatsana.
Tell me what happened at that hospital?
Senin resmin de hastanede bulundu.
And you, your photo was found at that hospital.
Hastanede saç lifleri ve deri hücreleri bulduk.
We found hair fibers and skin cells at the hospital.
Audrey ve arkadaşlarının terk edilmiş hastanede ne bulduklarını açıklığa kavuşturmam lazım.
I just need to clarify something about what Audrey and her friends found at that abandoned hospital.
Hastanede, Eva'nın yanındayım.
I'm with Eva at the hospital.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]