English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Herhangi bir yerde

Herhangi bir yerde tradutor Inglês

1,050 parallel translation
Bunu herhangi bir yerde, herhangi biri için de yapabilirdin, değil mi?
You would have done it anywhere, for anyone?
Çalışanların geçtiği herhangi bir yerde, restorantların ve gece kulüplerinin yakınlarında bulunmak çoğu zaman iyidir.
Any place where workers pass by. It's often good to post yourself near restaurants and night-clubs.
Yolda herhangi bir yerde Slant bizi haklayabilir.
Slant could gun us down any place in between.
Onlardan herhangi biri, herhangi bir yerde... Albayının boğazını kesiverir yalnızca bir tutam tütün için.
Any one of them, anybody over there... would cut the old Colonel's throat, just for a chaw of tobacco.
Bir sorum olacak. Yolda gelirken herhangi bir yerde doktoru gördünüz mü?
I wanted to ask, have you seen the doctor anywhere in your rounds?
Herhangi bir yerde aranıyor olmaları şüphesiyle.
on suspicion they're wanted someplace.
Yani herhangi bir yerde.
I mean, anywhere else.
- Herhangi bir yerde aranmıyorsunuz, değil mi?
- You ain't wanted for anything anywhere?
Herhangi bir yerde olabilirdiniz, tabi eğer hayattaysanız.
You could have been anywhere, if you were still alive.
Şu alan içinde herhangi bir yerde olabilirler.
They could be anywhere within that area.
- Herhangi bir yerde bir sınır işareti görmedim.
I didn't see any boundary stakes anywhere.
Avrupa'da herhangi bir yerde göstermeden önce aylarca beklemek zorundayım.
I'd have to wait months to show it in any European market.
San Lucas'ı terk etmene yetecek... ve istediğin herhangi bir yerde yaşamana yetecek kadar.
Enough to move you away from San Lucas, and let you live anywhere you want anywhere else.
O, herhangi bir yerde olabilir.
He could be anywhere.
Daha önce çok defa bunu herhangi bir yerde duymuşsunuzdur.
You probably heard it somewhere else before.
Belki ileride, herhangi bir yerde... tekrar karşılaşırız.
Maybe we'll see each other again sometime... somewhere. I hope.
Herhangi bir yerde.
Anywhere.
Bugün herhangi bir yerde satışa koysanız... nereden baksanız $ 15,000 eder.
Today, on a sale, it would bring somewhere around... $ 15,000.
Ve eğer bana daha çok bela olursan... Herhangi bir yerde bile iş bulamamana neden olurum.
And if you give me any more of your crap... you will find employment of any kind is just a little out of your reach.
Bu herhangi bir yerde başınıza gelebilir.
It could have occurred anywhere.
Herhangi bir yerde olabilirdi.
- Could have happened anywhere. - Anywhere?
- Herhangi bir yerde?
- Anywhere?
Herhangi bir yerde olabilirdi.
He's anywhere.
Tek bildiğim varisimin Rainbird adından mahrum bir halde herhangi bir yerde olduğu.
Particularly as I know that my only heir is out there somewhere, deprived by my acts of his true Rainbird name.
Herhangi bir yerde konuşabilir miyiz?
Could we talk somewhere?
Ne zaman bir nal sesi duysam, Dönüp bakıyordum... Bir kır yolunda... herhangi bir yerde... sadece atların tenlerini ve... boyunlarını büküşlerini izlemek için.
Every time I heard one clop by, I had to run and see... up a country lane... anywhere... just to watch their skins... and the way their necks twist.
Değiş tokuşu herhangi bir yerde yapabilir.
He can tell Calder to make the switch in a thousand places.
Bay Bront'un bahçede ve ya başka herhangi bir yerde seninle kriket oynaması için bir sebep göremiyorum.
There is no reason for Mr Bront'to play croquet with you in the garden or anywhere else.
- Şu an Herhangi bir yerde olabilir.
- He could be anywhere by now.
Almanya, İtalya ya da herhangi bir yerde özel bir konudaki durumu anlamak için başka kültürlerin bir takım standartlara ihtiyacı olacaktır.
The idea that the customs of a particular nation his native Germany or Italy or anywhere are the standard which all other societies must be measured.
Herhangi bir yerde olabilir.
He could be anywhere.
Herhangi bir yerde! Herhangi bir kişi!
Anywhere, anyone.
Hatta herhangi bir yerde!
Or anywhere else, for that matter!
"Ben herhangi bir yerde kalmaya karar kılacak tipte biri değilim ki."
I'm just not the kind of person that settles into anything.
Herhangi bir yerde olabilirler.
They could be anywhere.
Çok fazla çalıştığımda da herhangi bir yerde uyuyakalırım.
And when I work too much, I can fall asleep anywhere.
Herhangi bir yerde?
Why make it anywhere?
Seni takip etmeyi çok isterdim ama herhangi bir yerde değil asla...
I'd love to follow you, but not just anywhere
Bayan Slater havuzdan ayrıldıktan sonra, herhangi bir yerde düşmüş kalmış olabilir.
Morgan may be right. Mrs. Slater could have collapsed somewhere just after getting out of the pool.
Bu onların herhangi bir yerde olabileceği anlamına gelir
That means that they could be anywhere around here.
Bombalarını herhangi bir yerde dökebilirdi.
Bombs could be dumped anywhere.
Biliyorsunuz ki, bu konuşmadan duyduğum memnuniyete rağmen beni herhangi bir yerde bekleyen önemli bir davayı ihmal etmiş oluyorum.
You know I'm afraid that in the pleasure of this conversation I am neglecting business of importance which awaits me elsewhere.
Herhangi bir yerde su lekesi göremiyorum, sanırım şuan için sadece ofisinizde.
NO WATER STAINS ANYWHERE - LOOKS LIKE IT'S JUST YOUR OFFICE.
Herhangi bir yerde olabilir.
He could be anywhere around here.
En ideal cevap... belli bir saatte belli bir yerde olacak herhangi bir şey için bir bilettir.
And the ideal reply would be a ticket to something that's bound to happen at a certain place at a certain time.
Durakladığımız herhangi bir yerde, ortalık sakinken ve dinlenirken arazinin bir bölümünü temizleyip şöyle derdiniz :
As soon as we stopped it had a rest.
Ben Grady'yi öldürenler kasabada değilse ve iki Apaçi'nin sürebileceği herhangi bir iz bırakmamışlarsa o zaman buralarda bir yerde olmalılar.
If the men that killed Ben Grady ain't in town... and didn't leave tracks that two Apaches could read... then they're up here somewhere.
Eğer böyleyse - ve eğer doğruysa - o zaman Tanrı üzerimizde değil, dünyanın dışında! Fakat her yerde, herhangi bir yaşayan ya da duran madde parçacığında.
if this is true - and it is true - then God is not up above us, outside the world, but everywhere, in any living or inert particle of matter.
Herhangi bir yerde olabilir!
Could be anywhere..
Las Vegas'ta ya da herhangi başka bir yerde tutuklanmadım.
I've never been arrested in Las Vegas or anywhere else. L...
Bay Rhodes, yerde üç çizgi var, herhangi bir şey olabilir.
That's three lines in the ground. It could be anything.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]