Jim boy tradutor Inglês
107 parallel translation
Sence de Jim, bu biraz, programsız olmadı mı?
Jim boy, don't you think it...? Well, I mean, it's irregular.
Söylesene dostum, Pulitzer ödülü aldığını biliyorum, ama bütün şu evrim zırvalıklarına artık inanmıyorsun değil mi?
Tell me somethin', Jim boy. I know you got one of them Pulitzer prizes, but you don't really believe in all that evolution junk, now do you?
Sağol, dostum.
Thanks a lot, Jim boy.
Ne güzel bir sabah.
Jim boy! A lovely morning it is.
Jim oğlum!
Jim boy!
Jim oğlum, müthişsin.
Jim boy, you're terrific.
Jim oğlum, tebrikler.
Congratulations, Jim boy.
Hadi ama, Jim oğlum.
Well, come on, Jim boy.
Öyle değil mi, Jim oğlum?
Right, Jim boy?
- Jim oğlum.
- Jim boy.
Artık çok geç, Jim oğlum.
Too late now, Jim boy.
Sence de ilham verici miydi, Jim oğlum?
- Think that was inspired, Jim boy?
Sen hiç ders almıyor musun, küçük Jim?
Don't you ever learn, Jim boy?
Fiziksel ve psikolojik yönleriyle ilgilenmiyorum, Jim, oğlum. Hepimiz son derece sağlıklıyız.
I'm not interested in any physical-psychological aspects, Jim boy.
Hiç Gürcü usulü buz gibi nane likörü içmiş miydin?
Hey, Jim boy. Y'all ever have a real cold, Georgia-style mint julep, huh?
Kim cenneti etkisiz hale getirmek ister, Jim? McCoy, tamam.
Who wants to counteract paradise, Jim boy?
Ekip mi dedin, Jim Boy?
Did you say posse, Jim Boy?
Dur, dur bir dakika, Jim.
Wait, wait, wait a minute, Jim Boy.
Bak sana ne söyleyeceğim, Jim. Birlikte ofisine gidelim ve bu konuyu orada daha aklı selim şekilde konuşalım, olur mu?
I'll tell you what, Jim Boy, let's go over to your office and discuss this in a rational way, shall we?
Jim Boy, buranın havalandırılmaya ihtiyacı var!
Jim Boy, this place needs air!
Pencereyi halledecekmisin, Jim Boy?
Do something about those windows, will you, Jim Boy?
- Ciddi olamazsın, Jim Boy.
- You can't be serious, Jim Boy.
Jim Boy.
Jim Boy.
- Sen mantıklı bir adamsın, Jim Boy.
- You're a reasonable man, Jim Boy.
Jim Boy, butaya gel!
Jim Boy, come on!
Haydi, tüm bunlar senin için, Jim Boy.
Come on, this is it for you, Jim Boy.
Jim Boy, takdirimizin bir göstergesi olarak uzun ve olağanüstü hizmetlerinden dolayı,
Jim Boy, in appreciation for long and outstanding service,
Haydi aç, Jim Boy, aç.
Well, open it, Jim Boy, open it.
- Haklısın, Jim Boy.
- Right you are, Jim Boy.
Bak Jim Boy, sen emekli oldun.
Look, Jim Boy, you're retired.
Bilirsin Jim Boy, ofisimin kapıları sana her zaman açıktır fakat bir daha ki sefere kapıyı çal olur mu.
Now, Jim Boy, you know my office is always open to you, but next time knock a little.
Baksana Jim Boy, geçerken mağazada durup...
Listen, Jim Boy, could you stop at the Emporium and...
Haklısın, çok haklısın, Jim Boy.
Right you are, right you are, Jim Boy.
Jim Boy!
Jim Boy!
Jim Boy emekli olmuş.
Jim Boy's been retired.
Jim Boy, şeker.
Jim Boy, the sugar.
- Jim Boy?
- Jim Boy?
Jim Boy, bir sorunumuz var.
Jim Boy, we're in trouble.
Jim Boy, çok zekice!
Jim Boy, that's brilliant!
Haklısın, Jim Boy, haklısın.
You're right, Jim Boy, you're right.
- Dur bir dakika, Jim Boy.
- Wait a minute, now, Jim Boy.
Sana ne yapacağını söylemek istemem, Jim ama sen savaştayken fabrikanın önünden her geçişimde çocuğumun tekrar orada çalışacağı günü görmek için dua ediyordum.
I don't want to tell you what to do, Jim... but when you were in the war... every time I passed the factory... I was wishing for the day my boy would be working there again.
İnanın bana, o çocuk "Arizona Jim" i yazıyor.
Believe me, that boy writes "Arizona Jim"
İyi bir çocuk oldun, Jim.
You've been a good boy, Jim.
Benim oğlan hâlâ senin top oynayışını konuştuklarını söylüyor Jim.
My boy says they still talk about the way you played football back there, Jim. Yeah?
Jim, evlat.
Jim, boy.
Bu çocukla ne yapacağız?
Well, what do we do with this boy, Jim?
Çocuğu ve annesini gemiye götürsem iyi olur.
I'd better get the boy and the mother back to the ship, Jim.
- Sessizce uzanın.
Jim, boy, you just lay quiet.
- Aferin, Jim.
- Good boy, Jim.
- Jim, bu çocuğu Spock kötü etkiliyor.
Spock's contaminating this boy, Jim.
böyle 531
boyle 17
boyd 73
boya 43
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
boyle 17
boyd 73
boya 43
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32