Böyle yapma tradutor Inglês
2,165 parallel translation
Bir daha asla böyle yapma.
Don't you ever do that again.
- Cidden, Raj, bir dahaki sefere böyle yapma. Seni boğmak istiyorum.
- Seriously, Raj, next time you fake me out like that, I'm going to let you drown.
Hadi ama oğlum, böyle yapma.
Come on, man, don't do this.
- Bir daha böyle yapma.
Don't ever do that again.
Lütfen, böyle yapma.
Please. Don't be that way.
Böyle yapma ama.
You don't have to be like this.
Oğlumla konuşurken sakın bir daha böyle yapma!
Don't ever do this to me when I'm talking to my son!
Lütfen bana bir daha böyle yapma!
Please don't do that to me again (! )
Doreen böyle yapma, tamam mı?
- Doreen, don't be like that, okay?
Böyle yapma mı?
Don't be like that?
Böyle yapma!
- Yeah, don't be like that!
Böyle yapma ama, bırak herkes üzerine düşeni yapsın.
No need to do that. Let's do it ourselves.
Bana böyle yapma Bill.
Oh, don't give me that, Bill.
Böyle yapma Luigi. Değerli bir kavga veriyorsun.
No, you run a great battle, Luigi.
- Lütfen böyle yapma.
- Please don't do this.
Yapma böyle.
No, don't do that.
Yapma böyle şeyler.
Don't do such things.
Yapma. Böyle anlarda depolarda bulunan harika şeyleri düşünsene.
No, think of all the amazing things that are found in storage units at times like this.
Marge, buzdolabının önünde böyle şeyler yapma.
Marge, not in front of the refrigerator.
Yapma ama böyle.
Hey, come on.
Yapma böyle.
Don't do that.
Hayır, hayır, hayır, yapma böyle.
Oh, no, no, no, don't do that.
Nick, yapma böyle.
Do not be.
Damon, yapma böyle ama.
I'm just having some fun.
Rol yapma böyle olur.
That's acting.
Yapma böyle.
Come on.
Yapma böyle.
Hey, come on.
- Larry, yapma böyle.
- Larry, come on.
Yapma böyle.
Ok. Come on.
Sadece, böyle bir şeyi bir daha yapma tamam mı?
Just don't do that again, OK?
Yapma adamım. Böyle olma.
Come on, man, don't be that guy.
Yapma böyle dostum.
Come on.
- Yapma böyle!
- Oh, come on...
Böyle yapma.
You can't do that.
- Yapma böyle.
BOBBY :
Bir daha böyle bir şeyi bana yapma.
Don't you ever do that to me again.
Bir daha asla böyle bir şey yapma, anladın mı?
Never do that again, OK?
Ama böyle yaparak, iki vuruş fazla yapma riskini de getiriyor.
But in doing so, he brings double bogey into play.
- Yapma böyle.
Come on.
Yapma böyle, Cromwell.
Don't be like that, Cromwell.
Böyle anlaşmamıştık. - Yapma K. anlaşma yapmadık ki.
- Come on, K, we don't have a deal.
- Hayır, bir daha asla böyle bir şey yapma.
No, don't do that. Don't ever do that.
Böyle bir şey yapma sebebi ne olabilir ki?
What's reason got to do with any of this?
Yapma böyle. Maskeni takmaya kalkma.
Don't put your mask on.
Yapma böyle.
Don't.
Yapma böyle.
Oh, come on.
Yapma ama dostum. Böyle bir şey olmadı.
That didn't happen.
- Yapma böyle.
- Okay, anymore surprises?
- kutsal değerleri satma, rüşvet, ve böyle terbiyetsiz bir kelimeyi dile getireceğim için beni bağışlayın dürüst hanfendiler, halkın önünde şehvet düşkünlüğü yapma.
- Simony, bribery, and if you will both forgive my mention of such indelicacies, fair ladies, public lechery.
Böyle bir şeyin şakasını bile yapma.
Don't even joke about something like that.
Yapma böyle, Abou Ahmad!
Do not do that, Abu Ahmad!
yapmayacağım 170
yapma 5445
yapmalıyım 51
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmalıyız 39
yapma 5445
yapmalıyım 51
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmalıyız 39
yapmayın 745
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmaz 37
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmamalısın 52
yapma bunu 151
yapmam 83
yapmak zorundayım 47
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmaz 37
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmamalısın 52
yapma bunu 151
yapmam 83
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak zorundasın 42
yapmak mı 28
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak zorundasın 42
yapmak mı 28