English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ K ] / Kimseye

Kimseye tradutor Inglês

23,606 parallel translation
Ama endişe etme, Billy kimseye, özellikle de karına vermez.
Don't worry. Billy won't show it to anyone, especially not your wife.
- Gözyaşlarını kimseye gösterme.
- Do not show tears to anyone.
Kimseye acımam.
For anyone not feel sorry.
En azından o halin ne istediğini biliyordu ve onun için kimseye laf ettirmeden savaşırdı.
At least that person knew what he wanted, and fought for it without steamrolling over everybody else.
Onu kimseye zarar vermeden konuşarak ikna edebilir miyiz öğrenin.
See if we can't talk him out of doing this before he does something we'll all regret.
Şu yürüyüşün sırasında, kimseye rastladın mı?
This walk of yours... Did you encounter anyone?
Kimseye söylemeyeceğine dair söz vermen gerekiyor.
You got to promise me you won't tell anybody.
Kimseye.
I didn't tell anyone.
Kimseye zarar vermek istemiyorum ama vereceğim.
I don't want to hurt anybody, but I will.
Kimseye Abby'den bahsetmedim.
I didn't tell anyone about Abby.
Emme, Abby hakkında kimseye bir şey anlatma yeter.
Emme, just... don't tell anyone about Abby.
Mark bu çok önemli, o adamı tanıdığını kimseye söylemeyeceksin.
Okay, Mark, it's very important that you don't tell anyone else that you know that man.
Lütfen kimseye söyleme.
Please don't tell anybody about that.
Kimseye indirim yapmıyorum dostum.
I don't give discounts to nobody, bro.
Diyelim ki, kimseye fark ettirmeden para transferi yapmak istiyorum.
Let's say I wanted to move money without anyone noticing.
Kimseye söylersen, seni öldürmeye yetecek param var.
If you tell anyone about it I've also enough money to have you killed, which I suspect wouldn't cost much.
Hiç kimseye.
No one.
Hatırlıyor musun "Good Morning America" programına çıkmıştım bir süre önce ve kanıt gösteren için ödül vaat etmiştim bana ne olduğunu bilen herhangi bir kimseye kaybolduğum o sekiz hafta süresince
Remember I went on "Good Morning America" a while back and offered a reward for proof of anyone who knew what happened to me during those eight weeks I disappeared?
Sevgi, kimseye karşı verilen bir savaş değil.
Love is not a battle against anyone.
Kendini kimseye açıklama, Agata.
Don't explain yourself to anyone, Agata.
Benim kimseye bir suçlama yapma niyetim yok.
I have no intention of making any accusations.
Kimseye gösterip seni ifşa etmek istemiyorum.
I don't want to show it to anyone or expose you.
- Kimseye anlatmadın mı?
You didn't tell anybody that? No.
Şu an kimseye yardım edebilecek durumda değilsin.
You're in no shape to help anybody.
- Kimseye zarar vermelerine izin vermem.
- I won't let them hurt anyone.
Fillory büyüsü kimseye ait değildir, bir tanrıya bile.
Fillory's magic belongs to no one, not even a god.
İnsanlarla samimi olmakta hep zorluk çektim kimseye kalbimi açamadım.
It's been hard for me to get close to people... let'em in.
Burada olduğumuzu kimseye söyledin mi?
You tell anyone we were here?
Kimseye söylemem.
I won't tell nobody.
Bundan kimseye bahsetme.
Don't mention this to anyone.
- Buradaki kimseye güvenemeyiz.
We can't trust anyone here.
Kendimden başka kimseye güvenemezdim.
The only person I could depend on was me.
Şimdi dinle, onun burada olduğunu kimseye söyleme.
Now, listen, don't be telling anybody she here. You understand?
Knox. - Kimseye zarar vermemeye çalış.
Knox... try not to hurt anyone.
Ben kimseye bıçak saplayamam.
I can't stab anyone!
Daha çok Claire gibi olup kimseye güvenmemem gerek.
I have to be more like Claire and not trust anybody.
Ne olur bunu kimseye söylemeyin yoksa işimden olurum.
- Oh! Please don't repeat any of this, or I could lose my job.
Kimseye de hesap vermeyeceğim tabii.
And I report to no one.
Kondüktörün nasıl kimseye görünmeden ön taraftan arkaya geçip büyükelçiyi öldürdüğünü öğrenmek için can atıyoruz.
Well, we are just dying to know how the conductor got all the way from the front to the back, kill the ambassador, and not be seen?
Kimseye yardım etmem tamam mı?
I assist no one, alright?
Öyleysen kimseye söylemem bak.
I won't tell anyone if you are.
Kusura bakma "Bundan kimseye bahsetme." dersin sanmıştım.
I'm sorry, I thought you were about to add "so make sure not to tell anyone."
Kimseye söyleyemeyiz.
We can't tell anyone.
Ve kimseye söylemeyeceğine söz verdin.
And you promised - to never tell anyone that.
Heck, bunu kimseye söyleyemem.
Heck, I can't tell anybody this.
Prototipi kimseye satmadım ki!
I didn't sell anyone this prototype.
Evet ama tecrübelerime dayanarak söylüyorum geriye dönüp de tüm sorunları düşündüğünde hiç evrağını saklamadığın, hiç notunu tutmadığın, kimseye itiraf etmediğin aradığın sorundur.
- Yes, but in my experience, if you think back through all of the issues and figure which one you never kept a file on, never took a note about, never admitted to anyone... that's the one.
Değişmeye hiç ihtiyacım olmadı ve kimseye özür falan borçlu değilim.
I never need to change, and I owe an apology to no one.
Bak, kimseye sana kardeşine yapıldığı gibi davranılmamalı.
Look, no one should be treated the way you and your sister were.
Bir polis olarak, kibar ve destek verici olsaydım kimseye bir şey yaptırabilir miydim sence?
As a cop, do you think I would get anyone to do anything if I were being kind and supportive?
Kimseye söyleme.
Don't tell anyone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]