Korkmadım tradutor Inglês
1,046 parallel translation
Hiç korkmadım.
I wasn't afraid. Not me.
Savaş boyunca hiç korkmadım binbaşı.
I wasn't afraid during the whole fight. Honest, major.
- Ben korkmadım.
- I didn't know.
Ama asla korkmadım.
And until now I never have been afraid.
Ben korkmadım, kiliseye gidiyorum
Not I. I'm riding to church
- Oh, Korkmadım.
- Oh, I'm not afraid.
Bombalar mı? Ben bombalardan hiç korkmadım. Atanlar İngilizler olduğuna göre,
They never scared me, as long as they were British
Pinto hayattayken bile ondan korkmadım. Ölüsünden kesinlikle korkmam.
I was never afraid of pinto when he was alive, and i sure ain't afraid of him now that he's dead.
- Korkmadım.
- I'm not.
Korkmadım.
Not afraid.
Tahayyül bile edemeyeceğiniz filmler yaptım hiçbir şeyden de asla korkmadım.
I've worked on movies you couldn't begin to imagine and I have never been afraid of anything!
Asla senden korkmadım, Kurt.
I've never been afraid of you, Kurt.
Senden asla korkmadım.
I've never been afraid of you.
- Korkmadım.
- I wasn't scared.
O arabayla yarıştığında, hiç korkmadım.
When you raced with that car, I wasn't afraid at all.
Ama yinede bir at hırsından hiçbir zaman fazla korkmadım.
But then, I never was too much afraid of a horse thief.
- Bir saniye için bile korkmadım.
- I wasn't afraid for even one second.
Korkmadım.
I wasn't.
Gerçekten, hiç korkmadım.
Really, I wasn't afraid.
Korkmadım.
I'm not afraid.
Neden korkmadım mı?
Scared of what?
Hayır, onların tehditlerinden korkmadım.
No, I wasn't scared of their threats.
- Ben hiç korkmadım canım.
- I'm not a bit frightened.
Korkmadım.
I wasn't afraid.
Ben korkmadım, kaldım.
Not me, I stayed.
- Korkmadın mı?
- And you weren't afraid?
Yani ona hiç korkmadığımı söyle.
I mean you'll tell her that I wasn't scared at all.
Size çok büyük bir sıkıntı veriyor olmalıyım. Devletin benim gibi basit bir kütüphaneciden korkmadığını kanıtlamanız mı gerekir? Hayır, neden geldiğinizi ben söyleyeyim.
Oh, what an incredible burden i must be, to have to prove that the state isn't afraid of an obsolete librarian like myself.
Ayı sana o kadar yakınındayken korkmadın mı?
Weren't you afraid when the bear was so close?
- Ölmekten korkmadın mı?
- Weren't you scared to death?
- Gerçekten korkmadın mı?
- You wouldn't have chickened out?
Peki korkmadınız mı?
Weren't you afraid?
- Onlardan korkmadığını sandım.
I wouldn't have thought you'd be afraid at all. I'm not...
Erland, seni seviyorum, Erland ve korkup korkmadığımı öğrenmek istiyorsan sana cevap vereyim, hayır korkmuyorum.
Erland - I love you, Erland, and if you ask me if I dare, then I will answer you, yes, I dare.
Ölmekten korkmadığımı sana ispat edeceğim.
I'm gonna prove to you that I'm not afraid to die.
Korkmadığım bir çok şey var, ama... yanılmak...
There are so many things I'm not afraid of... but... to fail...
Ben gelince benden korkmadın mı?
So how come you were not afraid?
Siz korkmadınız mı?
Weren't you frightened?
Korkmadın mı?
You're not scared?
Seni kabul etmeyeceğimden korkmadın mı?
Were you afraid I would not receive you?
Korkuyor muydunuz? - Hiç korkmadım.
- I've never been afraid.
Onlardan korkmadığımızı göstermiş oluruz böylece.
We'll simply show them that we're not afraid of them.
Johnny bana korkup korkmadığımı sorduğunda, ona korkmuyorum dedim.
Johnny asked me if I were afraid. And I said, "I'm not afraid, Johnny."
Sen de uykunda korkmadın mı?
Aren't you too afraid to sleep?
Korkmadığımı sanmayın.
And don't think I wasn't frightened.
Benden korkmadığına sevindim.
I'm glad you're not afraid of me.
Ascyltus korkmadın mı?
Ascyltus... aren't you scared?
Ama Rico, bize korkmadığımızı göstermemizi söyledin.
But, Rico, you said you wanted us to show that we're not afraid.
Amerikalılardan korkmadığımızı göstermemizi.
That we're not afraid of the Americans.
Halkınıza şöyle deyin : Biz küçük bir ülkeyiz. Ama yakında, hem de çok yakında kimseden, hiç kimseden korkmadığımızı göstereceğiz.
Tell your people, we are a small country now, but soon, very soon, we'll not be afraid of anybody, not of anybody.
Kaptan, daha önce korkmadığımı söylemiştim, şimdi korkuyorum.
Captain, before, I said I wasn't afraid. Now I am.
korkma 1266
korkmuyorum 335
korkmak 19
korkmayın 368
korkmana gerek yok 112
korkmak mı 66
korkmanıza gerek yok 47
korkmuyorsun 31
korkmuş 39
korkmuştum 106
korkmuyorum 335
korkmak 19
korkmayın 368
korkmana gerek yok 112
korkmak mı 66
korkmanıza gerek yok 47
korkmuyorsun 31
korkmuş 39
korkmuştum 106