Kâlp tradutor Inglês
48 parallel translation
Gerçekten bir kâlp şeklinde hindi burgere mi bakıyorum?
Am I really looking at a heart-shaped turkey burger?
- Kent kâlp krizinden öldü.
Kent did die of a heart attack.
- Kâlp krizimi hatırlıyor musun?
- Do you remember my heart attack?
O yıl bir kâlp krizi geçirdim.Tamam mı?
And I have a heart attack, right?
Kırık bir kâlp, deliliğe öncü olabilir. Sevdiğin birini kaybetmek ya da canın gibi sevdiğin birinin seni terk etmesi.
A broken heart can lead to madness, the loss of someone you love... if your most beloved leaves you.
Hiçbir kâlp unutmaz bunu... Bir çıkış yok...
No heart can forget There's no way out
Hiçbir kâlp unutmaz bunu... Ne bir başı ne bir sonu var...
No heart can forget There's no head or tail
"Bay kırık kâlp..."
Mister heartache
Bir bankta kâlp krizinden.
Heart failure at the bank.
Onu da işe giderken kâlp kriziyle öldürdüm.
The one I trapped with a heart attack in rush hour.
Biliyorum hiçbir şey sonsuza dek sürmez ve yaralı bir kâlp asla iyileşmez.
I know that nothing lasts forever. And that there is no time limit on a wounded heart.
Kâlp içzarı iltihabı varmış.
He had endocarditis.
Bunu düzensiz kalp atış hızıyla bir araya getirirsek genellikle neyi gösterir... Kâlp içzarı iltihabı.
Which in combination with an erratic heart rate, usually indicates- - endocarditis.
Daha önce hiç keman çalmamıştım da. " der. Oğlunuzda kâlp yetmezliği var.
Well, your son's heart is failing.
- Kâlp atış hızı da yükseldi.
Heart rate is, too.
Bir kâlp.
A heart.
Başka bir kâlp bulsak olmuyor mu?
Well, can't we just get another heart?
Eğer kâlp dört saatten daha uzun bir süre dışarıda kalırsa, işe yaramaz hâle gelir.
Y-you never want a heart to be outside of a body for more than four hours.
Adamlar bir kâlp çalmış.
They just stole a heart.
Kâlp şimdiye çoktan gitmiş olabilir,... adamlar bir taksiye atlamışlardır, ve tüymüşlerdir.
The heart could be anywhere by now. They could have jumped in a taxi and driven off.
Kâlp hırsızlarını yakalayabilmek için bu adam hakkında hiçbir şey bilmiyor muyuz yani?
So, w-we got nothing on this guy to... to bring us back to the heart thieves? Nothing?
Kâlp kime gidiyorsa hasta ile donör arasında genetik eşleşme olması gerekir.
Um, well, whoever the heart is for would have to be a genetic match. Okay.
Kâlp atışı düşüyor.
Heart rate's dropping.
Kâlp masajı yapın.
Push another five epi.
Uçak burada fakat içinde kimse yok. Ne hırsızlar, ne de kâlp.
The plane's here, but nobody's on it... no thieves, no heart.
Adama yakınız ama kâlp yanında.
We're on him right now, but he's getting on with the heart.
Bir kâlp, vücut dışında ise 6 saat süre kadar dayanabilir.
A heart can last up to six hours outside a body.
Kırık kâlp sendromu kâlp adalesi hastalığı olarak da bilinir.
Broken heart syndrome, also known as stress cardiomyopathy.
Kâlp kaslarındaki ani ve çoklu zayıflığa neden olabilir.
It can cause rapid and severe heart-muscle weakness.
Jen bir kâlp hastalığıyla dünyaya gelmişti.
Jen was born with a heart condition.
Acil ameliyat gerektiren bir kâlp rahatsızlığıyla doğmuştu, öyle değil mi?
- Okay. She was born with a heart valve condition that required emergency surgery.
Birkaç hafta önce babam şehirdeydi ve kâlp sorunu olan harika bir kız hakkında bir dergi makalesi gördü birden Jen'in olduğunu anladı.
But a few weeks ago, my father was in town and saw a magazine article about this amazing girl with a heart condition and he just knew it was Jen.
Kâlp atışlarını duyuyor musun?
Did you hear the heartbeat?
- Kâlp atışını duymuyorum.
I don't hear your heartbeat.
Hafif bir kâlp krizi geçirdin.
You had a mild heart attack.
Bir tane daha yani kâlp krizi.
So a heart attack. Another one.
Kâlp hakkında bişey öğrendin mi?
Did you learn anything from the heart?
Büyük olasıkla yüzündeki çizgiler sigara içtiği için kâlp bu kızın olamayacak kadar sağlıklı.
Lines on her face most likely due to smoking, I suspect. Heart was too healthy to be hers.
Bir saniye, o kâlp krizi mi geçirdi?
Wait, he had a heart attack?
Kâlp ile ilgili bir durumu var.
He had a cardiac event.
Bana başka kâlp krizi geçirtme.
Don't give me another one.
Kâlp krizi nedir?
What heart attack?
Elle kâlp masajını deniyorum.
I'm trying manual cardiac massage. Suction.
Sen bir kâlp cerrahısın.
You are a cardiac surgeon.
Onunla konuştuğum zaman, bir kâlp cerrahı tarafından ziyaret edildiğini söyledi.
You see, when I spoke to him, he said he had been visited by a heart surgeon.
Belirlenmemiş kâlp rahatsızlığı.
Undetected heart condition.
Tanrım, bana kâlp krizi geçirteceksin, neden yapmıyorsun?
Jesus, give me a heart attack, why don't you?