English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ M ] / Mantık

Mantık tradutor Inglês

2,929 parallel translation
Yaptığında bir mantıksızlık gözükmüyordu.
Seemed to make sense.
Biliyorum. Çok mantıklı gelmiyor ama bırakmaya çalıştığım bir alışkanlık.
It doesn't make a lot of sense, but it's a habit I'm trying to break.
- Al sana mantık hatası.
- It's a fatal flaw.
Duygular bastırılacak, mantık üstün gelecek.
Emotion will be suppressed and reason will prevail.
Ne zaman "mantık üstün gelecek" desek hep beraber- -
Oh, yeah, we decided also that we would say "Reason will prevail," every time someone says... Reason will prevail!
- Mantık üstün gelecek. - Şimdi demenize gerek yok. - Frank'e mantık üstün- -
You don't have to say it right now, because I'm just explaining to Frank that reason will prevail...
- Mantık üstün gelecek.
Reason will prevail!
Eylemlerinde bir mantık bulamadık.
We couldn't find any logic to his actions.
Düz mantık.
A simple syllogism.
Üst düzey bir yoğunluğa ulaşmış, mantık ötesi bir his.
A feeling taken to a high degree of intensity, surpassing reason
Bu felsefe değil mantık.
That's not philosophy, it's logic.
Hiç mantıklı değil, çünkü artık adamın John Polk olmadığını biliyoruz.
It doesn't make any sense now that we know that that's not John Polk.
Paranoya mantık dışı bir takip edilme ve her an ifşa olma korkusudur.
Paranoia... It's the irrational fear that someone is after you... That you're going to be exposed at any moment.
Paranoya, mantık dışı bir takip edilme korkusudur.
Paranoia- - it's the irrational fear that someone is after you.
Çok mantık -
It makes perfect...
Yani kızlar gibi davranmamız mantıklı geliyor.
So just seems logical that we would pretend to be girls.
Sadece önsezi ve içgüdülerine dayanarak mantık dışı davrandın.
You behaved irrationally with regard to only your intuition and instincts.
Bizimki mantık evliliğiydi.
Ours was always a practical marriage.
Mantık yürütmene bayılıyorum, her zaman olduğu gibi.
I appreciate the rationalization, I really do.
Artık Matt Benton'ın, Jack'i öğrenip onu susturması daha da mantıklı geliyor.
It sounds more and more like Matt Benton found out about Jack and decided to keep him quiet.
Neresinde bunun mantık.
Where is the sense in it.
Mantıklı - - Bırak biz yapan kişiyi bulana kadar kızının arkasını kollasın.
Makes sense - - let him watch her back until we find out who's after her.
O saç olayının çabucak üstesinden geliyorsun. Ve şimdiye kadar Guster'ın beceriksizce asılamadığı mantıklı her kızın üzerine fazla düşüyorsun.
You whip that hair around and fall over every reasonable girl that Guster hasn't unsuccessfully hit on already.
Daha mantıklı bir hikâye bulamıyorsan yıkıl karşımdan!
If you can't come up with a better story then get out of my face..
Siz en uçtasınız, Masonluktaki mantık, bireyselliğin çok özel olduğuydu. Ç.N : ( Super bir fikir )
You are at the point, and the idea in Freemasonry is that the individual is sovereign.
Mantık ve muhakeme prensiplerine dayalı bir ulus kurmaya kalkışan bu bir grup 18.yüzyıl adamı neden Hristiyanlık öncesi sembol ve antik gizeme bu kadar önem vermişti?
Why did this group of 18th-century men who set out to build a nation based on principles of logic and reason attach such importance to pre-Christian symbols and ancient mysticism?
Mantık, seks, silah, inisiyatif kelimelerini bir kenara koy.
You see, remove all logic, sex, weapons, initiative.
Katolik Cizvit Okulu'nda eğitim almış, bu sayede ispatlanamazı ispat edebilecek bir mantık edinmiştir.
The catholic Jesuit college where Hitchcock studied. He said that the Jesuits taught him a logic that allowed him to prove the improvable, for example, that god exists, which gave his films an otherworldly logic.
Çünkü senin bunu mantık çerçevesinde- -
I'm glad, because I genuinely do believe that...
Tüm mantık sınırlarını kaybediyorlar.
They lose all sense of boundaries.
Ring gibi. Kana susamışlık da mantıklı oluyor, ama cinayetleri tetikleyen ne?
It makes sense about the bloodlust, but what triggered the killings?
Çok fazla mantıksızlık var.
There's a lot of episodes of Glee that don't make sense, but I still cry. So many things don't make sense.
Gözaltına kıymetli bir şüpheli varsa delileri yok etmek mantıklı.
Destroying evidence makes sense if we have a high-value suspect in custody.
Kadınlar mantık dünyasında yaşamaz.
Women don't live in a logical world.
Mantık konusunda tartışmak zor, ama ona söyle.
Hard to argue with that logic, but just tell him.
Tamam, beni iyi dinle artık mantıklı düşünemiyorsun.
Okay, here's what's gonna happen. You're not thinking straight, you can't take it anymore.
Bunula beraber uygun olmayan birinin elinde kitap bu dünyaya geçerek nedensellik ve mantık ilkelerini yerle bir edecektir.
However, in the hands of someone who is unfit, the book will cross into this world breaking down the laws of reason and causality.
Ama sadece drag yarışında, çok yazık çünkü bu araç mantıken kullanım alanında en yüksek notu alır.
But only in a drag race and that's a shame because logic dictates this should be a car with a grade A in handlingonmics.
- Her şeyde mantık aranmaz, Oskar.
- Not everything makes sense, Oskar!
Çünkü babamın onu hiç tanımayan insanlar tarafından öldürülmesi gibi mantıksızlıkları mantığa kavuşturabilmem için çıkıp o anahtarın açtığı kilidi bulmam gerektiğini annem kesinlikle anlamaz.
She wouldn't understand how I need to find what the key fit that would help me make sense of things like him being killed by people who didn't even know him at all!
Bir mantık bağı kurmadan rahat edemeyeceğini biliyordum.
I knew you had to go make sense of things.
Sadece bir mantık evliliğiydi.
It's a marriage of convenience.
Mantıklı bir çözüm bulmaya çalıştık efendim.
We tried to get the message upstairs, sir.
Ama Sayın Bakan, giderler bir askeri amaçlı olmadığını, bu kez sadece mantıklı çıkıyor.
But Mr Secretary, the expenses involved this time only make sense if there was a military purpose.
Zihnim, bir deniz kızının cazibesiyle sürüklenip giderken sanırım, kardeşim Den'in gösterdiği yolda ilerlemek daha mantıklı.
While the past may call to us with the enchantment of a siren, better, I believed, to stay the course set by dear brother Den.
Sapık mantığının işleme şekline göre muhtemelen lisede onunla bir etkileşimin oldu senin için önemsiz ama ona dünyaları veren bir etkileşim.
The way that the stalker mentality works, you probably had some kind of exchange with him in high school, something that meant nothing to you but that meant the world to him.
Mantık üstün gelecek!
Reason will prevail!
- Mantık üstün gelecek.
Reason will prevail.
- Mantık üstün gelecek.
Pickles will prevail!
Kelimeleri bir araya getirip düzgünce konuşamıyor. Mantık ve sezgileri ne durumda bari?
What about logic and foresight?
Burası mantıların San Francisco'daki denize sıfır yuvasına kıyasla bariz bir karşıtlık oluşturuyor.
It makes a stark contrast to the comforts of the gulls'usual home along the San Francisco seafront.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]