Okuyabiliyor musun tradutor Inglês
259 parallel translation
Şimdi okuyabiliyor musun?
Are you able to read now?
Birmanca okuyabiliyor musun?
Can you read Burmese?
Okuyabiliyor musun?
Can you read?
Tamam, nota okuyabiliyor musun?
Okay, can you read music?
Yazdığımı okuyabiliyor musun?
You see what I've written?
Okuyabiliyor musun?
You can read?
Üzerindeki ismi okuyabiliyor musun? Çok karanlık.
Can you read the name on the casket?
Okuyabiliyor musun?
Can you read that?
Bunu okuyabiliyor musun?
Can you read this here?
- Düşüncelerimizi okuyabiliyor musun?
Are you reading all our thoughts, Gary?
Bak bu düşünceleri okuyabiliyor musun?
Can you read these thoughts?
Bunu okuyabiliyor musun?
- Can you read that?
Benim yazımı okuyabiliyor musun?
Can you read my writing?
Dudak okuyabiliyor musun?
You can read his lips?
Bakalım hala okuyabiliyor musun?
See if you can still.
Aklımdan geçenleri okuyabiliyor musun?
Can you read my mind?
Okuyabiliyor musun, evlat?
Can you read, boy?
Orda "erkeksi kokuyorum" yazılı, okuyabiliyor musun, Rock?
Isn't that "smell manly"? Can you read that, Rock?
Zihnimi okuyabiliyor musun?
You can read my mind?
Okuyabiliyor musun?
Can you decipher them?
Bu düşünceleri okuyabiliyor musun? Nefret imgelerini?
Can you read these thoughts- - images of hate, killing?
Oye, Carlos, sen okuyabiliyor musun dostum?
Oye, Carlos! Can you read, man?
Okuyabiliyor musun?
Can you read it?
El yazımı okuyabiliyor musun?
Can you read my handwriting?
- Düşünceleri okuyabiliyor musun?
- You can read people's thoughts?
- Onu okuyabiliyor musun?
- Can you read it?
Bu ışıkta okuyabiliyor musun?
Can you read in this light?
Okuyabiliyor musun?
You know how to read?
- Şunu okuyabiliyor musun?
Can you read this?
Okuyabiliyor musun?
Can you read, honey?
Şunu okuyabiliyor musun?
Can you read this here?
- Okuyabiliyor musun?
- Can you read?
- Bu dili okuyabiliyor musun?
- You can read this language?
- Yani, İngilizce okuyabiliyor musun?
- I mean, can you read English?
Nota okuyabiliyor musun?
Can you read music?
- Nota okuyabiliyor musun?
- Can you read notes?
Dudak okuyabiliyor musun?
- You can see what people say?
Okuyabiliyor musun?
Can you read them?
Tuvok... Küplerde bir atmosfer okuyabiliyor musun?
Tuvok... are you reading an atmosphere in the cube?
Bunu okuyabiliyor musun?
Can you read that?
Lanet şeyi okuyabiliyor musun?
Can you read that shit?
Okuyabiliyor musun delikanlı?
- Can you read, young man?
Affedersin. Buradan düşüncelerimi okuyabiliyor musun?
Excuse me, can you hear me thinking in here?
- Okuyabiliyor musun?
- Can you read it?
- Jack, bunu okuyabiliyor musun?
- Jack, are you reading this?
- Onun zihnini okuyabiliyor musun?
- You can read her mind? - Yeah.
- Okuyabiliyor musun?
- Do you?
Artık okuyabiliyor musun?
Can you read about it now?
Gerçekten okuyabiliyor musun?
Can you really... read what's written in that book?
Po, geleceği okuyabiliyor musun?
Po, I understand you tell fortunes.
Onu okuyabiliyor musun?
Can you read that?