English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ O ] / Olmussun

Olmussun tradutor Inglês

3,325 parallel translation
Koca kız olmuşsun.
You're so grown up.
Gates'le kanka olmuşsun, bununla ne yapacağını biliyorsun.
Now that you and Gates are bosom buddies, you'll know what to do with that.
Du şekilde davrandığına göre, sen kör olmuşsun.
When you're acting like this, you're blind.
Tatlı olmuşsun ha.
You look cute in that jumpsuit.
Bu mesleğin kurtlarından olmuşsun resmen.
Damn, you're a hustler of maids'industry.
Gece kuşağındaki tüm programlara şaka malzemesi olmuşsun.
You're the butt of every joke on the late-Night circuit.
James Bond gibi olmuşsun. Öyle mi?
You look like James Bond.
Çünkü Ruby Jeffries'e aşık olmuşsun.
That is because you are involved with Ruby Jeffries.
Rütbe aldın, amiral oldun diye kendine pek bir güvenir olmuşsun!
Don't you think you're feeling too sure of yourself by becoming "Admiral Kizaru" of the Navy? !
- Domuz gibi olmuşsun.
- You look like a pig.
Demiryolunun ilerlemesi konusunda çok yardımcı olmuşsun.
You've been very instrumental in the building of the railroad.
Sırılsıklam olmuşsun.
You're soaking wet.
Duyduğuma göre büyük bir Pro-bükücü oyuncusu olmuşsun.
Heard you're a big time Pro-bending player now.
Tam profesyonel olmuşsun.
A real pro.
- Harika olmuşsun.
You look amazing.
Çok yakışıklı olmuşsun.
Because you look good.
Ama sen her nasılsa onu görmekten mutlu olmuşsun gibi davranmayı başardın.
But you somehow managed to pretend to be happy to see her.
Çok metroseksüel olmuşsun.
Dressing very metrosexual.
Müşterilerimin oldukça uzmanı olmuşsun.
You are quite the expert on my customers.
- Tekrar 17 olmuşsun, el çırpmak istiyorum.
You are 17 again. I could clap my hands.
Çok seksi olmuşsun.
Mmm... that's a sexy get up.
Sadece grip olmuşsun merak etme.
I'm sure it's just the flu.
İbrahim tatlıses gibi olmuşsun
You look like the maitre d'in heaven.
En nihayet adam gibi saç tıraşı olmuşsun ve pişmiş kelle gibi sırıtmıyorsun eskisi gibi ama hâlâ bir salaksın.
You finally got an okay haircut, you're not doing that annoying half smirk as much as you used to, but you're still a idiot.
- 80'lerin lise filmlerindeki... -... kötü adam gibi olmuşsun.
- You look like the bad guy in an'80s high school movie.
İfşa olmuşsun.
You've been compromised.
Güney polis merkezine bu haziranda transfer olmuşsun.
Transferred to the Southern Precinct this June
Gayet formda bir olgun olmuşsun.
Very physically mature. [Laughs]
Sen de bir köpek olmuşsun.
And you are a dog.
Sen olmanı umabileceğim her şey olmuşsun.
You're... You're everything that I... could ever have hoped for you to be.
Fazla hayat dolu olmuşsun.
You have too much joie de vivre.
Yokuş aşağı kayıyorsun terden sırılsıklam olmuşsun tüm suratını donmuş sümüklerin kaplamış yani demem odur ki bu hisleri seninle paylaşmak istiyorum.
And we're flying down the hill. And you're all sweaty and there are, like, boogers frozen everywhere. And the point is, is I wanna share that feeling with you.
Güzel olmuşsun.
You look beautiful.
Sadece güzel olmuşsun diyemez misin?
Can't you just say that I got pretty?
En azından rahatsız olmuşsun.
You felt nervous, at least.
Witness'daki Kelly McGillis olmuşsun.
You are so Kelly McGillis in witness right now.
Sen, Ron Swanson, Indiana Güzel Marangozculuk Derneği tarafından ödüle aday olmuşsun.
You, Ron Swanson, have been nominated for an award from the Indiana Fine Woodworking Association.
Vay, pisliğe bak sen. Ne kadar da ünlü olmuşsun.
Look how popular you are, shitface
Nefret ettiğim filmlerdeki Drew Barrymore gibi olmuşsun.
Yeah, you look like drew Barrymore in one of those movies I hate.
Tam bir asi olmuşsun.
- Full-on rebel now.
- Hayır, sırılsıklam olmuşsun.
- No, you're drenched. You can't sit in that.
Eldin'in vardiyasını almak için gönüllü olmuşsun.
You volunteered to take Eldin's shift.
Ama sonra bir bakmışsın ki yerden çişini temizleyip ortasında arındırılmış bir bölge olan bir yatağa girer olmuşsun.
But the next thing you know, you are cleaning his pee off the ground and going to bed with a foot-wide demilitarized zone down the middle of the bed.
Hayır, onun şakalarıyla başarısız olmuşsun fakat sen delirdiğin an seyirciler çoşmuş.
No, he said that you bombed when you told his jokes, but that the audience laughed when you got mad.
Çok hoş olmuşsun, Carter.
You're looking nice, Carter.
Keltoşun teki olmuşsun!
You're all bald!
Şarkıların kulağa farklı geldiğine göre yine aşık olmuşsun.
Your song sounds different now that you're in love again
artık adam olmuşsun.
- I don't how things will turn out either!
Sanırım aşık olmuşsun. Kıskandın mı?
Don't you think you could be more successful if you just your stubborness aside?
Annenin anlattığı gibi, sanki bambaşka biri olmuşsun.
As your mom said, you've become a different person.
Ve karşıIığında, bana yardımcı olmuşsun.
And in return, you'd take care of me because I'm still young.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]