English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ P ] / Problem ne

Problem ne tradutor Inglês

9,240 parallel translation
Benimle ne derdin var?
What is your problem with me?
Derdin ne senin, Louis?
What's your problem, Louis?
Kadının derdi ne anlamıyorum.
I don't know what this wife's problem is.
- Senin sorunun ne? !
- What's your problem?
Senin derdin ne?
What's your problem, man?
Senin derdin ne?
What's your problem?
- sorun ne?
What's the problem?
- Derdin ne senin?
- What's your problem?
Öyleyse sorun ne?
So what's the problem?
Ama ne zaman bir sorun çözsem bana içerleniyorsun.
But when I fix a problem, you resent me for it.
Senin tam olarak sorunun ne?
What exactly is your problem?
- Brianna'nın odasının sorunu ne?
- What is the problem with Brianna's room?
Söyle bana asıl derdin ne B?
So, tell me... what is your problem, "B"?
Ne tür bir belaymış?
What kind of problem?
Sorunun ne olduğunu anladın mı, Hector?
Do you understand what the problem is, Hector?
Derdin ne senin?
What's your problem?
Sorunun ne?
What's your problem'?
O zaman sorun ne?
Then what's the problem?
Sorun da ne?
What's the problem?
Diğer sıkıntımız ne?
Well, what's the second problem?
Bir ceket giyerek sorunun hallolacağını sanıyorlarsa ne yazık ki yanlış sanıyorlar...
If one thinks wearing a jacket will solve the problem, they are sadly mistaken.
Sorun ne?
What is the problem?
Ne sorun var?
What problem?
- Yemen'le problemin ne?
What is your problem with Yemen? Oh, yeah.
Gençler, sorun ne yahu?
Whoa, kids. What's the big problem, anyhow?
- Ne demek.
- No problem.
Senin sorunun ne?
What is your problem?
Sorunum ne?
What is my problem?
Sorunumun ne olduğunu öğrenmek ister misin?
You want to know what my problem is?
sorunumun ne olduğunu sordun ve ben sana söyledim.
You asked me what my problem was, and I told you.
Hastanenin borç sorunlarıyla ilgilenmeni takdir ediyorum ama gerçek sorun ne?
I appreciate your concern for the hospital's liability issues, but is that really the problem here?
Polis olmanla ilgili sorunum ne biliyor musun?
You know the problem I have with you being a cop?
Sorunun ne senin?
What's your problem?
Tabii, ne demek.
Yeah, no problem.
- Güçleri var demek? Ne yapmamı istiyorsun peki?
So you want me to, what, freeze the problem?
Ne demek.
- It's no problem.
- Adamda ki sorun ne?
- Ooh, what's this guy's problem?
Aranızdaki sorun ne olursa olsun, ikinizin de ortak bir amacı var.
Whatever problem is between you, you both have a common purpose.
Senin problemin ne lan?
What's your problem?
Çok ciddi bir sorunun var, ne biliyor musun?
You have a serious problem, you know that?
Basın odasına giden bir kabloyla ilgili sorunları var. Ne oldu?
They got a problem with the cable to the press room.
Sorun ne?
- What is your problem?
- Derdin ne senin?
What's your problem?
Homoseksüel olmanla bir problemim yok ama ne zaman böyle ibne oldun?
I don't have a problem with you being a homosexual, but when did you become such a faggot?
- Sorun ne?
What's your problem?
Sorunu ne onun?
- What the hell is his problem?
- Yoksa hiç sikinde değil mi? - Basının olumlu tepkisine ne diyeceksin?
I ask you, Ms. Bellini, it does you a problem?
Sorun ne?
What's the problem?
- O zaman sorun ne?
So, what's the problem?
Ama sorun şu ki bu adamın ne telefonu ne de e-posta adresi var. Evinde telefon hattından başka hiçbir şey yok.
Problem is, this guy had no cellphone, no email, nothing in his house except for an old landline.
Sorunun ne be senin?
What is your problem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]