Problème tradutor Inglês
12 parallel translation
Bir sorun mu var, Bay Keaton?
Il y a un problème?
Önemli bir şey değil, sadece küçük bir problem.
- Non, c'est pas du tout un problème.
Sorun olan Cheryl "
- CHERYL LE problème. "
"Oh, pas un problème."
I actually have to go.
- Bir sorun mu var?
- Il y a un problème ici?
Para sorun değil.
L'argent, c'est pas un problème.
- C'est quoi ton putain de problème, toi?
- C'est quoi ton putain de prob / ème, toi?
Fransızca : " Sorun değil.
Pas de problème.
Problem mi var?
Is it a Problème?
Neyse şimdi içim rahatladı bizi ektiğini falan düşünmüştük.
Maintenant, vous allez me dire ce que vous venez foutre ici parce que de mon côté, il n'y a pas de problème. - oh, what a relief, because you know, we thought maybe you'd skipped out on us. - Moi?
Peki. Seninle konuşmak güzeldi.
Oh, pas un problème.
Petrus'un Meryem'le yaşadığı sorun onun bir kadın olarak bu sözleri söylemesi yüzünden miydi yoksa, kendini bir numaralı havari pozisyonuna sokmasından mıydı?
- Peter's problem with Mary - Le problème de Pierre avec Marie. - C'est quoi comme problème?