English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ R ] / Rig

Rig tradutor Inglês

2,332 parallel translation
Tamam.
All rig ht.
Hemen serum ayarlayabilirim ve kıtır kıtır geçen bir kaç haftada, işimizi tamamlayabiliriz.
I can rig up a saline drip, and we can make it last a couple of crispy, crunchy weeks.
Sondaj kulesinde kalmış, Skeeter.
He got held up on the oil rig, Skeeter.
Geçen gün bizim çocuklar Bayan Myrna'nın köşesini okurken yakaladılar beni.
And just so you know, the boys caught me reading your Miss Myrna column on the rig the other day.
Tam 10 yıl, kesinlikle doğru.
Exactly 1 O years, that's exactly rig ht.
Zaman ayarlı kilidi çözeceğinden emin ol.
Make sure the time-lock rig is ready.
Alev makinesini kapmış mıydın?
Did you rig his blowtorch?
Sana neden kontrol odasına kamera taktırıyorsun diye sormuştum.
Remember when I asked you... why you were having Snow rig cameras in the control booth?
Öncelikle boktan çıkarayım şunu?
I'm gonna de-rig some of my shit first, okay?
Birlikte çalıştığınızın farkındayım ama ben de oradaydım.
I know you guys share a rig, but I was there.
- Lenny, ekipmanın lazım.
- Lenny, I need your rig.
Benim ambulansda.
She's in my rig.
Nereye? Kuzey Denizindeki petrol platformuna mı?
Where. to an oil rig in the North Sea?
Hemen sonrasında gördüm onu.
I saw him rig after.
- Çaylak, sonra görüşürüz.
Rookie, see ya in the rig, bro. All right.
"Çaylak"?
"The rig, bro"?
Bak, Annie, benimle geçirdiğin vakit çok stresli biliyorum...
Look, Annie, I know it's a lot with me in the rig and all the time...
Evet, aslında o bendim...
Yeah, that was... that was actually my rig.
- Yani arabayı bozmamızı istiyorsun.
- Okay, so you need us to rig a car.
Bir adet vücuda takılan dinleme ekipmanı.
And one body-wire rig.
Yoldaki Radio Shack'e uğrayıp, bir şeyler bir araya getiririz, tamam mı?
We'll hit up the radio shack on the way there, try to rig something up. All right?
Sıkıdır.
This rig is tight.
Kadınlar tuvaletinde, böceklere ilaç sıkarken bulmuş.
Came in to spray for bugs, found the rig in the ladies'room.
Burada bekle.
Just wait rig hi here.
Hey millet, zamanı değil.
HEY, QUYS, not the rig ht time.
Santa Barbara sondaj kuyuları davasında Exxon'u temsil etmişti.
I mean, he took on Exxon over the Santa Barbara oil rig.
Bir şeyler uydururum.
I'll rig it up now.
Kendimi en kötüsüne hazırladım, teçhizatların üstünde yemek yiyebiliriz.
I figure worse comes to worse, we can eat on the rig.
Elliot gerçekten bir gün başkanlık seçimlerinde h ile yapacak değil mi?
Elliot really is going to rig... the presidential election someday, isn't he?
Petrol kulesine yiyecek teslimatı yapılıyor.
In a food delivery to an oil rig.
Burası bubi tuzağı dolu.
I can't. The rig is booby-trapped.
Ufak bir dalavere çevirerek nafaka ödemeyen beş babayı davet etmelerini sağladım.
What I did, is I got a rig where they invited these five dads who aren't paying child support.
Alejandro orada beş kişinin hayatını kurtardı.
Alejandro there saved five guys off that rig.
Sen iyi bir oyun çıkardın yaşlı adam ama artık benim oyunum bu.
You ran a nice game, old man, but it's my rig now.
Mekiği bir şekilde harcayacaksak,... motorlarını kritik düzeye getirir ve....... doğrudan komuta gemisine çarptırırız. Onları kendi silahlarıyla vurmuş oluruz.
If we are going to sacrifice it anyway, we can rig the engines to go critical, ram it straight into the command ship, give'em a taste of their own medicine.
Bilmiyoruz. Dar geçidin diğer tarafından onların kamp ateşleriniz izliyoruz ama halatlarla geçmeye çalıştığımızda bizi kuş gibi avlıyorlar.
We can watch them cook on their campfires from across a narrow ravine, but if we try to rope across they will pick us off like gulls on a gaff rig.
Senden birden frene basmanı ve onları... ben yetişene kadar dumana boğmanı istiyorum.
I want you to lock up all that rubber... and feed him some of that steel bumper... while I shove this rig right up his ass.
Mükemmel, değil mi?
It's perfect, rig ht?
Scott bir susturucu takabileceğini düşünüyor. - Hatta belki... - Acıkmış olabileceğini düşündüm.
Well, Scott thinks he can rig up some sort of muffler for it, and maybe the - - thought you might be hungry.
- Gidip arabayı hazırlayacağım.
- I'm gonna go and rig the car.
Hadi lan. Sadece iç düzenlemesi daha fazla tutar.
The rig cost more than 25k.
İşte bu sebeple petrol kuyusu faciasından hemen sonra ülkemizin en iyi bilim adamı ve mühendislerinden oluşan bir ekip oluşturdum...
That's why just after the rig sank, I assembled a team... of our nation's best scientists and engineers to tackle this challenge...
Tamam seninle geliyorum, önce ekipmanı toplamalıyım.
Okay I'm coming with you ; I just got to pack the rig up.
15 dakika işe yarayan bir alet yapmak zorundasınız.
You've had fifteen minutes to rig something stable but usable.
Bana yeni bir araba borçlusun dostum.
You owe me a new rig, mate.
Kameralara yönetiyoruz.
We rig the cameras.
Büyük alet çalışmıyorsa ne o zaman?
What is it then if he's not working a big rig?
Ferrari'mle büyük bir kamyon arkasında draft yapıyordum.
Drafting my Ferrari behind a big rig.
Dev tanker neredeyse beni eziyordu.
Giant freaking gas rig almost running over me.
Onu al, mikrofon falan bağla.
Get that one, rig it up with some mikes and shit.
Platformun petrolü.
- Oil from the rig. - Was there a spill?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]