Sabret tradutor Inglês
802 parallel translation
Sabret şampiyon.
Ah, j-j-just... Just hold on, champ.
Sabret biraz, çekeceğiz.
Keep your britches on, we'll get it out.
Görene kadar sabret.
Wait till you see it.
KırıImış ruhunla sabret, Tanrı'nın gecikmiş huzuru seni bulacak.
Humiliate your soul and endure with calm the delays of God.
Belki senin için sıkıntılı olacak ama lütfen biraz sabret.
It may be inconvenient, but please put up with it.
Biraz sabret.
Have a little patience.
Biraz daha sabret hayatım.
Be patient a little longer, dear.
Biraz daha sabret.
Just be patient.
- Oh, oğlum, Onu görene kadar sabret.
- Oh, boy, wait till you see him.
Biraz sabret.
Now, now. Be patient.
Biraz daha sabret.
Just wait a little longer.
Eve gidene kadar sabret.
Wait until we get home.
Ama biraz sabret, bunun öcünü alacağın zaman da gelecektir.
Keep your powder dry. Our time to shoot will come.
- Sabret biraz, Rafa.
- Be patient, Rafa.
Birkaç gün sabret.
Just wait a few days.
Ne kadar seksi olduğunu görene kadar sabret.
Wait till you see how sexy.
Bitirinceye kadar sabret ve iştahını kontrol et.
And try and control your appetite until I have finished.
O yüzden üzülmeyi kes ve biraz sabret.
So stop fretting and wait for deliverance.
Her zaman iyice araştır ve sabret.
Always be thorough and persevere.
Öğrenene kadar sabret.
Well, wait till he finds out.
- Sabret.
- Stay still.
Sabret.
Be patient.
" Bekle, bir dakika sabret.
" Wait, I bought a brassiere. It's here.
Geliyorum, biraz daha sabret.
- I'm coming, I'm coming.
Biraz daha sabret Ghislaine.
Dear little, patient Ghislaine.
- Sabret, orangutan!
- Wait up, you gorilla!
Sabret.
Just hold it.
- Biraz sabret.
- A little patience.
Sabret, Jim.
- Oh, patience, Jim.
Kısa bir süre sabret.
Be patient just a short while longer.
Ben ögrenene kadar sabret.
Look, just keep your shirt on till I do.
Biraz sıcak olacak ama lütfen sabret.
It'll be hot, but please bear with it.
Sabret.
You took it
Sabret, az daha yolumuz var.
There, further.
Sadece bir dakika sabret, Fran.
Just hold on there, now, for a minute, Fran.
Tanrı aşkına, bir dakika sabret!
For Christ's sake, hang on a minute!
Sabret biraz.
- Patience is the best remedy.
Tamam Blanche, sabret Blanche, payını alacaksın.
Hold on, Blanche, hold your horses, Blanche, you're going to get your share.
Saati gelinceye kadar sabret işte.
Just wait till the hour starts, that's all.
- Sabret şerif.
- Just hold your horses, sheriff.
- Sabret biraz.
- Hold your horses.
Sabret, sabret.
Be patient, patient.
Nağme değişene kadar sabret.
Wait until the tune changes.
Aletlerimi alana kadar sabret.
Wait until I get my devices.
Önümüzdeki Cumartesine kadar sabret, sevgili oğlum.
Wait until next Saturday, my son.
- Bir saniye sabret! Başka önerin var mı?
- You got any other suggestions?
Biraz daha sabret.
Be patient a little while longer.
Eğer Cable ile uğraşıyorsan, Hogue'a gelene kadar sabret.
If you're bogging down on Cable, wait till you get to Hogue.
Biraz sabret güzelim, o tarafta hâlâ Zacchi var!
Zacchi's still waiting
Sabret!
Patience.
Sabret.
Patience...